İzmir Eczacı Odasının desteği ile düzenlenen Koruyucu Sağlık Zirvesi, Eczacının Sesi Farmazi Günleri, "Kendine İyi Bak" sloganı ile 31 Ekim-03 Kasım 2019 tarihlerinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Kaya Artemis Resort Otel’de yapıldı.

Yazıma bir tespitle başlamak istiyorum.

T.C. Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından 31.05.2019 tarihinde yayınlanan 2019/10 sayılı genelgede "6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkındaki Kanun kapsamında faaliyet gösteren eczaneler" Birinci Basamak Ayaktan Teşhis ve Tedavi Sunan Sağlık Kuruluşları olarak tanımlandı.

40 yıldır "eczaneler bir sağlık kuruluşudur" dememize karşın, rical-i devlet "hayır, siz perakendeci esnafsınız" söylemi ile yaklaşmıştı. 02 Kasım 2011 yılında da TİTCK kurularak, Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Bakanlık Teşkilatında adı gecen "eczacılık" kelimesi T.C. Sağlık Bakanlığı bünyesinden tamamen silinmişti.

2019/10 sayılı genelge ile atılan adım bence önemli. Zira devlet, altında Bakan imzalı bir genelge ile de olsa eczanelerimizi "sağlık kuruluşu" olarak tanımlamış bulunmakta.

Gelelim Koruyucu Sağlık Zirvesine,

Öncelikle Zirvenin yaşama geçmesinde katkı sunan, katılan, emek veren herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Zirvenin düzenlenmesinde ve önümüzdeki yıllarda da sürdürülebilir olmasındaki amaç; halka temiz, doğru sağlık bilgisi, ilaç ve eczacılık hizmeti oluşturacak kanalları oluşturabilmek.

Halkımız nezdinde, eczacının bir sağlık profesyoneli olduğunu, sağlık danışmanlığı algısını yükseltmek. Koruyucu Sağlık adına bir çok konuda eczacının sağlık sistemine katkısını arttırmak.

Zirveye TİTCK Başkanı Dr. Hakkı Gürsöz de katıldı ve bir sunum yaptı. Katılımının haricinde eczacılık mesleğine olumlu bakışı ve yaklaşımı nedeni ile sayın başkana ayrıca teşekkürler.

Aktarılan verilere göre; ülkemizde 26.500 civarında eczane var. Eczanelerden her gün 1.500.000 reçete karşılanıyor. Bir o kadar kişinin de danışma (ilaç, ilaç dışı ürünler, hastalık vs) amacı ile eczanelerimize geldiği var sayılıyor.

Koruyucu sağlık politikaları oluşturmak ve uygulamak adına eczanelerimiz çok önemli bir alt yapı oluşturmuş durumda bence.

Ancak, sağlıklı bir toplum oluşturmak ve sağlıklılığı sürdürebilmek adına devletin sağlığa bakışı ve sağlık politikalarında neleri temel aldığı, toplumda yaşayan kişilerin sağlık okur yazarlığı önemli.

Genel olarak baktığımızda;

Toplumda yaşayan kişilerin sağlık okur yazarlığının çok büyük bölümü internet sitelerine dayanmakta. Kişiler internette buldukları bilgilerle kendilerine teşhis koymakta, tedavi seçeneklerini belirlemekte. Hekimlere de kendi oluşturdukları fikirlerini dikte etmeye çalışmakta.

Özellikle büyük şehirlerimizde oluşan yapılaşma, alt yapı eksikliği, kişi başına düşen yeşil alan azlığı kişilerin sağlığını çok olumsuz etkilemekte. Çok şaşalı reklamlarla satışa sunulan yüksek katlı siteler sanki birer modern hapishane.

Çok basit bir anlatımla çocuklar güneşi görmeden büyümeye çalışıyorlar. Yaygın olarak görülen "D vitamini eksikliği" bu durumun bir sonucu gibi.

Gıda denetimsizliği ayrı bir konu. Günümüzün popüler medya haberi "ıspanak zehirlenmeleri". Nereden, neden kaynaklandığı hakkında T.C. Tarım Bakanlığı dahil kimsenin somut bir bilgisi yok.

Demem o ki, önümüzdeki yıl yapılacak zirvede konuşmacı olarak çevre ve şehircilik ile gıda mühendisliği ve hatta sağlık hukuku alanlarında da yetkin kişiler bulmamız gerekiyor.

Biraz da aşılardan bahsedeceğim.

Amerika Birleşik Devletleri Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) 6 aydan büyük herkesin grip aşısı olmasını öneriyor.

Kasım ayına geldik ama grip aşıları halen (bu yazının yayına alındığı an itibarı ile) yoklarda. Deniliyor ki, Dünya Sağlık Örgütü aşılarda kullanılması gereken grip suşlarını bildirmekte geç kaldı. O nedenle aşılar henüz gelmedi.

Ama şu an pnömoni ve Hepatit aşıları da yoklarda ya da eczane başına 1-2 tane tevzi gönderiliyor.

Ne yazık ki, ülkemizdeki sağlık politikaları "hasta garantili hastane sistemine" dayalı. Böyle bir sistemde "Koruyucu Sağlık"tan söz etmek çok zor.

Son olarak;

Bilgisini kullanan eczacılar oluşturamadığımız sürece konuşulanlar sadece söylemde kalacaktır.

Bu nedenle Eczacının Sesi Farmazi Günlerini önemsiyorum. Konuşulanların pratiğe aktarılması açısından bir basamak, bir dayanak olarak görüyorum. "Meslektaşlarımızın katılımını nasıl daha arttırabiliriz" diye düşünmemiz gerektiğine inanıyorum.

Kendinize iyi bakın...

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat