Pek yakında market kasalarında şu teklifle karşılaşırsanız hiç şaşırmayın:

“- Alışverişiniz 200 TL yi geçti. 59 TL lik C vitaminini 10 TL ye alabilirsiniz.”

Ülkenin her mahallesine yayılmış dev market zinciri, “eczane görünümlü” sözüm ona sağlık köşelerini açtı.

Bir anlamda, yasal değil ama market eczanelerinin “prototipi” fiilen açılmış oldu.

İçinde vitaminler, mineraller, “besin destek ürünleri”, gıda takviyeleri, “bağışıklığı” yükselttiği iddia edilen ürünler, bakım yağları, ilk yardım ürünleri, medikal malzemeler, kağıt ürünleri vs.vs.vs. var…

Gayet de albenili olmuş.

Köşenin sütununda bizim E logoya benzerliği ile dikkat çeken ışıklı M logo var.

Krem, tablet, kapsül, steteskop, beden derecesi, içinde havanelisi olan havan resimleri ile de mizansen tamamlanmış…

İddia o ki, bu market içi köşelerde eczacılar çalıştırılacakmış…

İşte o vakit tamam olacak.

Bu bir sorun mu?

Evet, hem de büyük sorun.

Özellikle pandemiyle cılkı çıkan internet satışlarına sağlam bir tüy dikilmiş oldu.

“Zaten satıyorlardı” diyerek durumu geçiştirmek safdillik olur.

***

Bu durum öncelikle bir toplum sağlığı, daha doğrusu sağlıksızlığı sorunu…

İkinci olarak da eczacıların uzmanlık ve meslek yetkinliği alanlarına bodoslamadan dalma sorunu…

Kontrolsüz kullanılan ilaç ve benzeri ürünlerin, insan sağlığına ne denli zararları olduğuna hiç girmeyelim, bunu hepimiz biliyoruz.

Gereksiz kullanılan ürünlerin halkın cebine nasıl haksız bir el daldırma olduğunu da biliyoruz.

Nereden bakarsan bak yanlış!

***

Gizlisi saklısı yok…

Yılların sorunu ve ikiyüzlülüğü…

Sözü edilen ürünlere peynir, zeytin satacakmış gibi izin ve ruhsat alıyorlar, satarken ise ilaç gibi satıyorlar, öyle değil mi?

Bu ürünler gıda mı yoksa ilaç mı?

Elbette ilaç.

O halde…

***

Hiç kuşkusuz bunun arkası gelecek…

O “sağlık köşesi” nin zaman içinde oldukça “zenginleştiğini” göreceğiz…

Ağrı kesiciler, antigrip ilaçlar, mide- barsak ilaçları, pastiller, burun spreyleri vb.vb.vb…

***

Ne yapılmalı?

Çok ayaklı bir direniş gösterilmeli elbette…

Hukuksal, meşru, demokratik bütün direniş seçenekleri masaya yatırılmalı ve hep birlikte “bir şeyler” yapmalı…

Diğer taraftan Eczane markalarımızı da hızlıca, çok acil oluşturmaya başlamalıyız.

Yaygın bir biçimde toplumu bilgilendirmeyi de unutmamalıyız:

“İlaç ve sağlık ürünleri eczaneden alınmalıdır.”

Aslında bağıra çağıra, güle oynaya gelen bir durumla karşı karşıyayız…

Geç kaldık, hiç olmazsa şimdi elimizi çabuk tutmalıyız…

***

Yazıyı bitirirken önemli bir not…

Bu ülkede eczane açma hakkı ve tekelinin, bugüne dek eczacıların elinde tutulabilmesi, toplum sağlığı ve eczacılar açısından çok önemlidir.

Türkiye, dünyadaki örnek ülkelerden birisidir.

Bu hakkın korunabilmesi için nice mücadeleler verildi.

Kendinize gelin ve sıkın dişinizi, bu hakkı vermeyelim!..

 

İLETİŞİM İÇİN:

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

gencosmanogluhakan@gmail.com

https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat