Parasıyla 'aşı önceliği' iddiası: Tüm yurttaşlar 'meta değil hak' demeli

“İddia: Bazı ilaç firmaları, yabancı aşı firmaları ile doğrudan bağlantıya geçerek, Türkiye’ye aşı getirilmesi için çalışmalara başladı. İddiaya göre özel sektöre izin çıkması durumunda, getirilecek aşılar, ‘ücreti karşılığında’ uygulanacak. Böylece aşı olmak isteyenlere sıra beklemeksizin aşıları yapılacak.”

Ücretli Covid-19 aşılaması için Hükümet'le görüşmeler yapıldığı iddia edildi. İddiaları Cumhuriyet'e değerlendiren TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, aşının kamusal bir hak olduğunun ve meta olarak alınıp satılamayacağının hatırlatılması gerektiğini vurguladı.

Samed Balçık- Cumhuriyet/ Dünyada ve Türkiye'de çok sayıda insanın ölümüne neden olan Covid-19 salgını karşısında aşı tedariğinin ilaç tekellerinin kârlılık ve üretim kapasitesine bırakılması büyük eşitsizliğe yol açıyor.

Mart ayında "kontrollü normalleşme"ye geçişle birlikte salgının başından bu yana en büyük can kayıplarının yaşandığı ülkemizde ise aşılanma oranı Sağlık Bakanlığı verilerine göre henüz yüzde 25 dolaylarında.

Aşı anlaşması yapılan Çin'in kendi yurttaşlarını aşılamayı sürdürmesi nedeniyle aşı tedarikinde problem yaşanıyor. Rus aşısının Türkiye’de üretiminin ise 3-4 ayı bulabileceği, bu nedenle öncelikle Rusya’dan hazır aşı alımı yapılması bekleniyor.

İktidara yakın medya organlarında yer alan iddiaya göre ise bu durum karşısında bazı ilaç firmaları, yabancı aşı firmaları ile doğrudan bağlantıya geçerek, Türkiye’ye aşı getirilmesi için çalışmalara başladı. İddiaya göre özel sektöre izin çıkması durumunda, getirilecek aşılar, ‘ücreti karşılığında’ uygulanacak. Böylece aşı olmak isteyenlere sıra beklemeksizin aşıları yapılacak.

KAMUSAL SORUMLULUKTAN KAÇINILIYOR

Konuyla ilgili görüşlerini Cumhuriyet'e değerlendiren Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, "Bir takım haberleri biz de gördük. Böyle bir girişimleri olabilir. İktidarın yaklaşımına da çok uyan bir davranış aslında bu. Aşılama kamusal bir sorumluluk. Böyle küresel bir salgında biz 'patentler kalksın' derken aşıyı metaya dönüştürmek bu sorumluluktan kaçınılması olarak değerlendirilebilir" diye konuştu.

'Ücret karşıtı aşı önceliği' girişimlerinin aşılamada krizin göstergesi olduğununa dikkat çeken Şebnem Korur Fincancı, "TTB olarak aşı çeşitliliği sağlanması gerektiğini başından beri söylemiştik. Ne yazık ki patent ve mülkiyet hakları şirketlerin bu aşıları üretmesini olanaklı kıldı. Öyle olunca şirketlerin üretim kapasitesi yeterli değil elbette. Tek bir şirkete bağlı olduğunuzda o şirketin kapasitesiyle sınırlı olacaksınız. O yüzden olabildiğince çeşitlendirerek aşı miktarını toplumsal bağışıklığı sağlayabilecek düzeyde tutmayı önermiştik. Ne yazık ki olmadı, sadece Biontech'le sınırlı bir miktar için sözleşme yapıldı. Belli ki Sinovac yetiştiremiyor üretimi, o yüzden de böyle bir yola başvurdular. Tüm Türkiye'yi ücretsiz aşılamak yerine böyle bir yaklaşımı benimsediler" dedi.

META DEĞİL HAK

Sözkonusu girişimlere toplumda itirazların beklenen düzeyde olmadığını da dile getiren Şebnem Korur Fincancı, "İnsanlar kaygıları nedeniyle bir an önce aşılanmak istiyor. Ama aslında bu kaygıyı taşıyan tüm yurttaşların aşının bir hak olduğunu, meta olarak alınıp satılamayacağını anımsatması gerekir" vurgusu yaptı.

Kaynak- https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/parasiyla-asi-onceligi-geliyor-tum-yurttaslar-meta-degil-hak-demeli-1831726



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat