Ecz. Burcu Çengel KARABULUT

 

Hangi hastalık ismine sahip olduğumuz gerçekten önemli mi?

Herkese merhaba,

Eczacı Burcu Çengel Karabulut ben. Bu benim Eczacının Sesi için yazdığım ilk yazım.

Modern yaşam bizlere kolaylıklar getirdi ama belki de adını hiç duymadığımız türlü türlü hastalıklar kazandırdı. Var olan hastalıkların hayatımızdaki görünürlüğü arttı. Ne yazık ki hastalık kültürüne sahip olduk. Artık yeni doğan bebeklerde atopik dermatit görülme ihtimali görülmeme olasılığından neredeyse daha fazla, üç kişiden biri insülin direncine sahip.

Migren, PCOS, endometriozis, fibromiyalji, kanser ve benzeri birçok hastalığın bu kadar yaygınlaşmasında acaba ortak kök nedenler olabilir mi?

Bizler gerek danışanlarımız gerekse kendi rahatsızlıklarımızda hiç o semptomlar ortaya çıkmadan gerçekten bir şeyler yapamaz mıyız?

Peki biz bu kadar çok kişiye ulaşabilen meslek grubu olarak bakış açımızı değiştirerek, bağırsak terapimizi yaparak, gerek mikrobesin ihtiyacımızı karşılayarak, egzersizi, sporun hangi dalını yapabiliyorsak hayatımıza dahil ederek yani artık kıpırdayarak ve gerekse, stresi kontrol altına almayı öğrenerek hastalıkların katlanarak çoğalmasının önüne geçebilir miyiz?

Sizce de yapabileceğimiz çok fazla şey yok mu?

"Görmeyi öğrenin, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu fark edeceksiniz."

-Leonardo  Da Vinci

Eğer hastalıklarımızı ele alırken, biyokimyamızı, genlerimizi, mikrobiyotamızı birlikte işleyen bir sistem olarak değerlendirebilirsek işte o zaman yol almaya başlayabiliriz. İşte o zaman fibromiyalji, diyabet, artrit veya lupus olmamızın bir önemi kalmayacak.

Kronik hastalıklar sanki bir salgın gibi artış gösteriyor bunların temel sebeplerine yakından bakalım mı?

  • Yanlış beslenme alışkanlıklarımız
  • Sedanter yaşam tarzı
  • Çevresel toksisite
  • Ağırlıklı olarak kapalı ortamda yaşamak.
  • Kronik stres
  • Parçalanmış aileler ve sosyal ortam
  • Yoksulluk
  • Yaşlanan nüfusun artışı

Daha doğmamış bir bebeğin kanında 287 tane kimyasalın tespit edilmesi yeni doğan bebeklerin dışkı ve idrar analizlerinde ağır metallerin bulunması gerçekten çok acı..

Epigenetik, genler üstü bir yaklaşımdır genlerin çalışma sürecini etkileyen tüm çevresel faktörlerdir ve epigenetik genetiğe üstündür.

Çok sevdiğim bir cümle ile bitirmek istiyorum.

“Genetik silahı doldurur, tetiği çekmek sizin elinizdedir.”

Herkese sağlıklı, huzurlu, farkındalıklarla dolu güzel günler diliyorum

 

Yazar Hakkında

Eczacı Burcu Çengel Karabulut ben. İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi  2001 mezunuyum.

17 yıl İstanbul’da eczacılık yaptıktan sonra üç yıldır da Denizli’de Burcum Eczanesi’nde serbest eczacılık yapmaktayım.

Doç. Dr. Mehmet Mahir Atasoy başkanlığındaki Fonksiyonel Tıp Platformunun ilk eczacı bilim kurulu üyesiyim.

Kendimin, sevdiklerimin ve tüm insanlığın şifasına aracılık edecek bilginin peşindeyim..

 

Instagram adresim: Eczburcu.karabulut



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat