Ecz. Mehmet Domaç

TEB Eski Başkanı

HEMOFİLİ, HEMOFİLİ REÇETELERİ VE KAN ÜRÜNÜ REÇETELERİNİN DAĞITIMI

(SIRALI DAĞITIM)

Türk Eczacıları Birliği ülke sorunları ile yakından ilgilenen ve bunlara çözüm üreten, üretilen çözümleri projelendiren kurum olarak önemli adımlar atmıştır.

Kendi alanına giren halk sağlığı sorunlarını çözebilmek için önemli çabalar sarf etti. 2000 yılında Emekli Sandığı ve Bağ-Kur protokolleri üzerinde çalışırken, hemofili hastalığı ve hemofili hastalarında kullanılan faktör 8 ve faktör 9 gibi ürünlerin hastaya yazılmasında hasta tarafından kullanılmasında, ithalinde, eczanelerden hastaya verilmesinde son derece etik (ahlak) dışı uygulamaların olduğu, kamunun çok büyük zarara uğratıldığını araştırmalarımız sonucunda ortaya çıkarmıştık. TEB Merkez Heyeti’nce başlattığımız araştırma-incelemede bu alanda inanılması güç suistimaller zincirinin olduğunu tespit ettik.

İthalatçı, yazan, hasta ve hastaya ulaştıranlar halk sağlığı sorunu haline gelen suistimallerin bir parçası olmuştu.

Bu suistimaller öylesine kötü bir noktaya varmıştı ki, hemofili hastası olmayıp sadece taşıyıcı olan genç annelerin doğum yaparak hemofilili çocuklar dünyaya getirmesi için çaba harcanıyordu.

Bu son derece önemli halk sağlığı sorunu karşısında halkın sağlığından direkt sorumlu bir meslek kuruluşu olan TEB duyarsız kalamazdı. Aslında hiç kimse de kalmamalıydı.

Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti hemofili reçetelerinin yazılımı, hastaların kullanımı ve hastaya verilmesi konusunda araştırma başlattı.

Araştırmayı yapan arkadaşlarımız (Ecehan Balta ve Özlem Özkan) büyük zorluklarla karşılaştılar. Kendilerine bilgi verilmedi. Bazı kurum ve kuruluşlardan şirketlerden kovuldular. Hatta tehdit edildiler.

Söz konusu çalışmalar yapılırken TEB merkez binası kundaklama sonucu yangın tehlikesi geçirdi. Failleri bulunamadı. Nedeninin büyük ihtimalle bu konulardaki çalışmalarımız olabileceği aşikardır.

Araştırmalarımız bize gösterdi ki, hastalar belli şehirlerde yoğunlaşıyor. Reçeteler ülke çapında bir elin parmakları kadar az sayıda eczaneden alınıyor.

Yazanlar çoğunlukla aynı kişiler. Yazılan adetler de oldukça yüksek.

Örneğin: Güneydoğu’da bir ilimizde 28 hemofili hastası aynı eczaneden faktörünü alıyorlar.

Proje sonuçlanıp yazılım ve dağıtım kuralları uygulanmaya başlayınca sözünü ettiğim hastaların hepsi kayboldu.

TEB Merkez Heyeti hemofili hastalığı, hemofili reçetesi yazılım kuralları ve yazılan ilaçlarla ilgili olarak, reçeteyi yazan, yazılacak miktar ve dağıtımı da içeren HEMOFİLİDE MEVCUT SORUNLAR, KULLANILAN İLAÇLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ konusunda proje hazırladı.

Projeye imza atan Merkez Heyeti Üyeleri:

Ecz. Mehmet Domaç, Ecz. Akın Çubukçu, Ecz. Betül Bilgetekin, Ecz. Erkal Alphan, Ecz. Hadi Tomruk, Ecz. Sevgi Yıldız, Ecz. Ali Aysan, Ecz. Mustafa Çavuşoğlu, Ecz. Faik Burakgazi, Ecz. Oktay Demirkan, Ecz. Mehmet Erol Mahmutoğlu,

Denetçiler:

Ecz. Ali Karlı, Ecz. Ekrem Eşkinat, Ecz. Şengül Uygun

29-30 Haziran 2000 tarihinde yapılan Yüksek Sağlık Şura’sında projemizin bir sonraki sağlık şurasında görüşülmesi talebi TEB Başkanı Mehmet Domaç tarafından iletildi ve kabul oldu.

21-22 Eylül 2000 tarihlerinde yapılan Yüksek Sağlık Şurası toplantısının gündeminde yer alan “Hemofilide Kullanılan İlaçlar; Mevcut Sorunlar ve Çözüm Önerileri” hakkında TEB Genel Başkanı Ecz. Mehmet Domaç tarafından bir sunum yapıldı. Birliğimizin bu konudaki çalışmaları Sağlık Bakanı ve Yüksek Sağlık Şurası üyeleri tarafından başarılı bir çalışma olarak değerlendirildi ve bu konuda Sağlık Bakanlığı bünyesinde bulunan kan ürünleri komisyonunda görüşülmesi, karara bağlanması yönünde görüş bildirildi.

Ayrıca Emekli Sandığı ve Bağ-Kur ile 20 Eylül 2000’de yapılan toplantılarda Birliğimizce oluşturulacak sisteme göre reçetelerin eczanelerce karşılanması çok olumlu bulundu. Toplantıya Genel Sekreterimiz Ecz. Betül Bilgetekin katıldı.

Kan Ürünleri Komisyonu’nda 20 Ekim 2000 tarihinde hemofili reçeteleri ve dağıtımı konusu görüşüldü ve şu kararlar alındı:

1- Hemofili hastalığı bildirimi zorunlu hastalıklardan biri sayılacak, özel bir bildirim formuyla Sağlık Bakanlığı’na bildirilecektir.

 2- Hemofili hastalarının bir sağlık karnesi olacak, sağlık karnesinde reçete ve kayıtlar bulunacak.

 3- Hemofili hastaları, faktör ölçümü yapabilen hastanelerden Hemotoloji/Dahiliye/Pediatri uzmanlarının bulunduğu sağlık kurumlarından rapor alacaklar.

4- Hemofili reçeteleri özel renkli olacak ve ancak yukarıda belirtilen şekilde alınan rapora dayalı olarak Hemotoloji/Dahiliye/Pediatri uzmanları tarafından yazılabilecek.

 5- Hemofili hastalarının Faktör içeren reçeteleri, Türk Eczacıları Birliği’nce oluşturulacak sisteme göre eczanelerden dönüşümlü olarak verilecek.

Kan Ürünleri Komisyonu’nun 28 Kasım 2000 tarihindeki toplantısında Komisyon’da Birliğimizi  temsilen bulunan Genel Başkan Ecz. Mehmet Domaç, hemofili hastalarının faktör içeren reçeteleri dışında kalan KAN ÜRÜNLERİ reçetelerinin de eczaneler arasında eşit dağılımı konusu tartıştı ve reçetelerin hemofili reçeteleri gibi eczanelerden eşit dağılımının sağlanması konusundan karar alınmasını sağladı.

TEB Merkez Heyeti’nin 04 Aralık 2000 tarihli toplantısında kan ürünleri reçetelerinin eczaneler arasında eşit olarak dağılımı konusunda çalışma yapmak üzere bir komisyon kurulmasına karar verildi. 13 Aralık 2000 tarihinde yapılan komisyon  toplantısına; TEB Denetleme Kurulu Üyesi Ekrem Eşkinat, İstanbul Eczacı Odası Delegesi Hasan Barak, TEB Yüksek Haysiyet Divanı Üyesi Yusuf Ziya Akşit, İzmir Eczacı Odası Başkanı Levent Kamacık, Eskişehir Eczacı Odası Başkanı Esin Çamlıoğlu, Diyarbakır Eczacı Odası Başkanı Mehmet İlen, Kayseri Eczaca Odası Başkanı Güner Cemiloğlu, Trabzon Eczacı Odası Başkanı SabihTekin Çağlar, İçel Eczacı Odası Genel Sekreteri Çağatay Çakar, Aksaray Eczacı Odası Başkanı Müheyya Dinç, Sivas Eczacı Odası Başkanı Uğur Akkuş ve Ecz. Bengi Asal katıldı. Toplantıda, Türk Eczacıları Birliği’nin, Eczacı Odaları aracılığıyla kuracağı sistem tartışıldı ve TEB Merkez Heyeti’ne

sunulmak üzere bir rapor hazırlandı. Komisyon raporu 15 Aralık 2000 tarihli Merkez Heyeti toplantısında değerlendirildi. Genel Başkanımız Mehmet Domaç’ın da katıldığı 19 Aralık 2000 tarihli Kan Ürünleri Komisyonu’nda aynen kabul edilmiştir.

Rapor aşağıdaki gibidir:

Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nde 19.12.2000 tarihinde yapılan “Kan Ürünleri Sorunları ile ilgili Çalışma Komisyonu” Toplantısında Alınan Kararlar

19.12.2000 gün ve saat 14:00’de Genel Müdürlüğümüzde toplanan “Kan Ürünleri Sorunları ile İlgili Çalışma Komisyonu” toplantısında;

Hemofili ve Diğer Koagulasyon Eksikliğine Bağlı Hastalıklar ile ilgili olarak;

Madde 1- Hemofili ve diğer koagulasyon eksikliğine bağlı hastalıklar “Bildirimi Zorunlu Hastalıklar” listesine dahil edilecektir.

Madde 2- Hemofili ve diğer koagulasyon eksikliğini bağlı hastalığı tanısı koyan hastane tarafından hastaya sağlık kurulu raporu verilecektir.

Sağlık Kurulu’nda hemofili tanısı konulabilmesi için bir hematoloji uzmanının bulunması zorunluluğu.

Madde 3- Yukarıda belirtilen şekilde Sağlık Kurulu raporu veren hastaneler tarafından doldurulan “Hemofili bildirim formu” ve hemofili bildirim formunda yer alan hastalara ait sağlık kurulu raporunu bir kopyası ile hastaya ait bir fotoğraf bir defaya mahsus olmak üzere en geç bir ay içinde il sağlık müdürlüğü tarafından Sağlık Bakanlığı’na gönderilir.

Madde 4- Madde 3’te belirtilen belgelere istinaden hastaların yanında bulundurması gereken hemofili takip karnesini İl Sağlık Müdürlükleri Sağlık Bakanlığı’na gönderir ve karneler Sağlık Bakanlığı’nca verilir.

Madde 5- Hemofili takip karnesinde hastanın kimlik belgeleri ile ilacın yazılacağı özel renkteki “turuncu” hemofili reçetesi bulunur. Hemofili reçetesi Hemofili/Dahiliye/Pediatri uzmanları tarafından yazılacaktır.

Bu reçetede

- Hastanın kurumu

- Hastanın sigorta veya emekli sicil numarası

- Hastalığın teşhisi

- Kanamanın yeri, Mevcut faktör düzeyi, hedef faktör düzeyi, inhibitör düzeyi, eczane tarafından verilen ilaç miktarı,

- İlacın fiyatı

- Eczanenin adı, adresi

- Kullanılan kan ürününün seri numarası bulunur.

Reçetede bulunan bölümler, ilgili hekim ve eczacılar tarafından doldurulacaktır.

Madde 6 -   Hemofili reçeteleri 4 nüsha olup birinci nüshası eczaneler tarafından İl Sağlık Müdürlüğü’ne ikinci nüsha eczaneler tarafından hastanın kurumuna, üçüncü nüsha eczanede, son nüsha da hastanın karnesinde kalacaktır.

KAN ÜRÜNLERİ İLE İLGİLİ OLARAK

Madde 7- Faktörler dışındaki diğer kan ürünleri yine özel reçete olan (MOR) kan ürünleri reçetesine yazılır.

Madde 8 – Bu kan ürünleri reçeteleri uzman hekimler tarafından ilgili birimlerden alınacak sağlık kurulu raporuna istinaden yazılacaktır.

Madde 9 – Kan ürünleri reçeteleri uzman hekim bulunan hastanelerde bulunur. Bu reçetede, hastanın kurumu, hastanın sigorta veya emekli sicil numarası hastalığı teşhisi, eczane tarafından verilen ilaç miktarı, ilacın fiyatı, eczanenin adı ve adresi, kullanılan kan ürünlerinin seri numarası bulunur. Reçetede bulunan kısımlar hekimler ve eczacılar tarafından doldurulacaktır.

Madde 10 – Kan ürünleri reçeteleri 4 nüsha olup birinci nüshası eczaneler tarafından İl Sağlık Müdürlüğü’ne ikinci nüsha eczaneler tarafından hastanın kurumuna gönderilecektir. Üçüncü nüsha eczanede, son nüsha da hastanın karnesinde kalacaktır.

Madde 11- Hemofili takip karnesi almadan herhangi bir nedenle hastalanmış olan hastaların ilaçları ilgili uzmanlar tarafından bir kereye mahsus olmak üzere Sağlık Kurulu Raporu’na istinaden kan ürünleri reçetesine yazılabilir.

Madde 12- Kan ürünü veren eczaneler reçetelerin ilk nüshası ile birlikte hemofili reçete formunu ve kan ürünleri reçete formunu doldurarak her ay il sağlık müdürlüklerine gönderilecektir.

Madde 13- Madde 12’de belirtilen formlar reçete bilgilerini içermektedir.

Madde 14- İl Sağlık Müdürlüğü eczanelerin gönderdiği Madde 12’de belirtilen form ve beraberindeki reçeteleri kontrol ettikten sonra tüm formları birleştirerek tek bir form halinde Sağlık Bakanlığı’na gönderecektir.

Madde 15 – Türk Eczacıları Birliği tarafından dönüşümlü olarak kan ürünü verebilecek eczacılar belirlenir.

Madde 16- Hastanın bağlı bulunduğu kurum değişikliği Bakanlığımıza ilgili kurum tarafından bildirilmesi gerekmektedir.

Madde 17- TSK yukarıdaki hükümlerle ilgili uygulamalar için kendi kuralları çerçevesinde hareket eder.

Oybirliği ile karar verilmiştir.

Yukarıda alınan kararlar Bakanlığımız tarafından yürürlüğe konulacaktır.

03 Şubat 2001 tarihinde Ankara Ador Altınel Otel’de yapılan Genişletilmiş 3. Başkanlar Kurulu Toplantısı’nda Hemofili ve Kan Ürünleri Recetelerinin Eczanelerden Eşit Dağılımı konusu gündemde yer aldı.

19 Aralık 2000 tarihinde alınan kararlar görüşüldü.

22 Mart 2001 tarihli ve 24354 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2001 yılı bütçe uygulama talimatının 18.1’inci maddesinde faktör ve diğer kan ürünü reçetelerinin Türk Eczacıları Birliği’nce belirlenecek usule göre eczanelerden dönüşümlü olarak verilmesi ve bu reçetelerin ödenmesi için Türk Eczacıları Birliğinin bölge eczacı odasının onayının alınması gerektiği yer aldı.

Talimatta bu maddenin yürürlüğü 01 Ağustos 2001 olarak belirlendi.

Türkiye Hemofili Derneği tarafından 17 Nisan 2001 tarihinde düzenlenen 6. Ulusal Hemofili ve Dünya Hemofili Günü kutlama programına Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Mehmet Domaç davet edildi.

Türk Eczacıları Birliği’nin hemofili konusundaki çalışmaları kongrede Başkanımız tarafından anlatıldı. Hemofili Derneği ve kongre başkanlığı söz konusu çalışmaları nedeniyle, Türk Eczacıları Birliği adına Genel Başkanımız Mehmet Domaç’a bir ONUR plaketi takdim etti.

Sonuç olarak:

2001 yılı sonu itibariyle hemofili, hemofilide kullanılan ilaçlar, kan ürünleri ile ilgili ortaya çıkan halk sağlığı sorunu uzun, metanetli, dirençli, bilime ve akla dayanan rapor ve çalışmalar sonucu ülkemiz ve mesleğimiz adına olumlu ve geri dönüşü olmayacak bir şekilde çözüme kavuşturuldu.

Bu çalışmanın çok önemli manevi değerleri yanında yaklaşık ülke bütçesine yıllık 200 milyon Dolar tasarrufu bulunmaktadır. Eczaneler arasındaki etik bozukluğu ortadan kaldırmış adil, eşitlikçi bir hizmetin ortaya çıkmasını sağlamıştır. 

Bu yoldan giderek başka ilaç grupları da bu sisteme dahil olmuş, eczacılar gerçek anlamda hizmetin ONURUNU birlikte yaşamaktadırlar. 

Bu durum bugün Sıralı Dağıtım diye anılıyor. Bu proje sadece bir dağıtım meselesi değildir. Bu bir halk sağlığı sorununu çözmektir.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat