Uzm. Ecz. Ayşe ARIK

ALO ?! SESİM HASTA MI GELİYOR?

Covid -19 pandemisi ile hayatımızdaki dijital dönüşüm son hızla devam ediyor. Teknoloji ve yapay zeka, pandemi süreci ile çok hızlı ivme ile sağlık alanında büyüme gösteriyor. Biyobelirteçler de öne çıkan en önemli gelişmelerden biri.

Araştırmacılar, biyobelirteç segmentinde 2028 yılına kadar 147,59 milyar USD'ye ulaşan büyük bir pazar büyümesi bekliyor.

Bu teknolojinin bugün nerede durduğuna bir göz atalım.

Ses Biomarker

Bir biomarker, "biyolojik belirteç" veya "biyobelirteç", hastanın dışından gözlemlenen sağlık durumu gösteren tıbbi işaretleri ifade eder. Hastalar semptomları hissederken, tıp uzmanları biyobelirteçleri ölçer.

Zaten tahmin edebileceğiniz gibi, vokal biyobelirteçler, sesinizin özelliklerinden çıkarılan tıbbi işaretlerdir.

Ses biyobelirteçler, teşhiste reform yapma konusunda inanılmaz bir potansiyele sahiptir.

Tıp uzmanlarının bir telefon görüşmesi üzerinden koroner arter hastalığı olan hastaları tespit edebilmesinin ne kadar kolay olacağını hayal edin veya zihinsel sağlık sorunlarının, Parkinson'un ve hatta COVID-19'un teşhisinin hastaneye gitmeden, masraflı tetkikler için saatlerce, sonuçlar için günlerce beklemeye gerek kalmadan yapılabilmesini.

Kalbi, akciğerleri, ses tellerini veya beyni etkileyen bazı hastalıklar kişinin sesini değiştirebildiğinden, yapay zeka (A.I.) tabanlı ses analizleri tıpta yeni ufuklar sağlıyor.

Bir telefonla hastalıkları teşhis etmek mümkün mü?

Bir biyobelirteç olarak ses, sinyal şeklinde gelen bir imza olarak değerlendiriliyor. Hastaları izlemek, bir durumu teşhis etmek veya durumu derecelendirmek için kullanılabiliyor. Bir hastalığın şiddeti, aşamaları veya ilaç geliştirme için de yapay zeka ile analizi yapılan ses teknolojisi kullanılıyor.

Vokal biyobelirteçler üzerindeki çalışmalar, şimdiye kadar ağırlıklı olarak nörodejeneratif bozukluklar alanında çok önemli yer tutmaktadır.

Erken tanı için ses biyobelirteçleri çok önemli olacaktır.

Şu anda kullanım için geliştirilen alanları :

Parkinson :

Hastalıkta %89 oranında ses bozukluğu görülebiliyor. Erken tanı için bu ses değişimi çok önem arz ediyor.

Hastalığın erken evrelerinde sesteki değişiklikler hem hastalar hem de doktorlar tarafından sıklıkla gözden kaçırılsa da, objektif ölçümler erken evre Parkinson hastalığı olan hastaların %78'ine varan oranda ses özelliklerindeki değişiklik olduğunu gösteriyor.

Araştırmacılar, ses teknolojisinin etkinliğini kanıtlamak için Parkinson'un Sesi Girişimi'ni başlattı. Dünyanın dört bir yanından 10.000 ses kaydı toplamak istiyorlar. Hastalar testleri kendileri yapabilir ve tıp uzmanları bunları uzaktan uygulayabilir. Ayrıca, yüksek hızlıdırlar (30 saniyeden az sürerler) ve ultra düşük maliyetlidirler.

Akıllı telefon veri toplama veya PVA Ses testine buradan katılabilirsiniz.

http://www.parkinsonsvoice.org/index.php

Alzheimer:

Ses ve dilde küçük değişiklikler Alzheimer hastalığının başlangıç semptomlarının ortaya çıkmasından yıllar önce gözlemlenebilir.

Tutarsız, alakasız ayrıntılı, ritim değişikliği olan konuşma erken teşhis için önemlidir

Hem hafif bilişsel bozukluk hem de Alzheimer hastalığının, hastanın konuşmakta tereddüt etmesi, konuşma hızının yavaşlaması ya da dolambaçlı sözcüklerin, dolgu seslerinin (ımmm, aaaaaa, ıııııı gibi) sık kullanımına yol açan sözcük bulma güçlüklerinin olması dikkat çekicidir.

Multipl Skleroz :

MS de ses bozukluğu ve dizartri ( sinir sistemi hasarına bağlı olarak konuşma bozukluğu) sık görülür ayrıca konuşma ritmi de tanıda önemlidir.

Romatoid Artrit:

Romatoid artritli kişilerde, hastalığın ilerlemesiyle birlikte gırtlakta patolojik değişiklikler meydana gelir; bu nedenle ses izlenmelidir.

Ruhsal Sağlık:

Stres ve kortizol seviyesi ile ilişkili konuşma değişiklikleri ölçümlenebilir.

Mel-Frequency Cepstrum Katsayısı (MFCC) ses sinyali ayrıştırmasının ikinci boyutunun, depresif hastaları kontrollerden ayırt ettiği gösterilmiştir.

Sonde Health, kişinin zihinsel sağlığındaki değişiklikleri sesteki değişikliklerden tespit edebildiğini iddia ediyor. Şirket, MIT Lincoln Laboratuvarı'ndan lisanslı teknoloji yardımıyla zihinsel ve fiziksel sağlık durumlarını izlemek ve teşhis etmek için ses tabanlı bir teknoloji platformu geliştirdi.

Başka bir şirket olan Kintsugi, bir kişinin konuşmasını 20 saniye dinledikten sonra depresyon ve kaygı belirtilerini tespit etmek için bir makine öğrenimi algoritması kullanıyor.

Çözümleri; kurumsal çağrı merkezlerinde, tele sağlık platformlarında, uzaktan hasta izleme uygulamalarında kullanılıyor ve aynı zamanda doktorlara ruh sağlığı koşullarını teşhis etmede yardımcı oluyor.

Metabolik ve Kardiyovasküler Hastalıklar :

Mayo Clinic'ten bir ekip, koroner arter hastalığı öyküsü ile ilişkili birkaç vokal özelliği tanımladı. Tip 2 Diyabeti olan ve olmayan 2 grup arasında ses farklılıkları tespit edilen çalışmalar yapılmıştır. Glisemik kontrolü zayıf olan, Tip 2 diyabetli veya nöropatili kişilerde daha fazla ıkınma, ses zayıflığı ve farklı bir ses derecesi olduğu; en yaygın tip 2 diyabet semptomlarının ses yorgunluğu veya ses kısıklığı olduğu gösterilmiştir.

Covid 19 ve Solunum Hastalıkları :

Cambridge Üniversitesi ve daha yakın zamanda MIT bilim adamları tarafından yalnızca öksürük kayıtlarına dayalı olarak COVID-19 teşhisine yardımcı olacak vokal biyobelirteçlere ilişkin sonuçlar umut vericidir. Ses kaydıyla hastanın Covid olup olmadığı tespit edilebilecek, Tele-sağlık alanında ve pandeminin yayılmasını önlemekte bu uygulamalarla yol kat edilebilecektir.

Ayrıca geliştirilen Sanophi VRI gibi uygulamalar ile sesinizi bağışlayıp, Covid -19 için database oluşturmaya yardım edebilirsiniz.

Sesin Geleceği

Ses teknolojilerinin, gelecekteki sağlık sistemlerinde sesin giderek daha fazla kullanılacağı açık hale geliyor. Hem hastaların hem de sağlık profesyonellerinin yapay zeka ile birlikte tanı ve tedavi süreci de farklı bir alana evrilmektedir.

Görünen o ki, kişiye özel tedavinin ve hassas tıbbın yolu daha da açılacaktır.

Dünyada tüm sağlık profesyonelleri, iyi birer data okuyucusu ve yorumlayıcısı, yapay zeka çıktılarını iyi analiz edebilen birer medi-teknolojist olma yolunda ilerliyor.

Hatta dünya kongrelerinde eczacıların bu konuda yetkin olacağı da tartışılıyor.

Bizlerin de mevcut sorunlardan başımızı kaldırıp, dünya trendini takip edebileceğimiz günler umarım yakındır…

Uzm. Ecz. Ayşe ARIK

Kaynaklar :

  1. https://www.karger.com/Article/FullText/515346
  2. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8138221/
  3. https://www.evocalhealth.com
  4. https://www.zs.com/insights/the-coming-revolution-of-voice-based-digital-biomarkers
  5. https://www.prnewswire.com/il/news-releases/mayo-clinic-collaborates-with-vocalis-health-for-clinical-development-of-vocal-biomarkers-301163290.html


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat