Tayfun Uzbay: “Medya ilaca dair haber yaparken hem hukuki hem de etik açıdan çok dikkatli olmak zorundadır.”
Köşe yazarımız Prof. Dr. Tayfun Uzbay, son günlerde medyada yaygın bir biçimde yer almakta olan, uyuşturucu madde ve antidepresan ilaç kullanımı haberlerine ilişkin görüşünü sosyal medya hesabından açıkladı.
Uzbay’ ın konuya ilişkin sosyal medya paylaşımı şöyle:
“Tayfun Uzbay
Medya ilaca dair haber yaparken hem hukuki hem de etik açıdan çok dikkatli olmak zorundadır. Reçeteli ilaçlar üzerinden yorum yapılmadan önce konunun uzmanlarına danışılmalı ya da sağlık gazeteciliği konusunda gerekli eğitim alınmalıdır. Kontrollü ilaçlarla illegal maddeleri aynı kefeye koymak, sadece yanlış değil, aynı zamanda tehlikelidir. Çünkü bu tür ifadeler halkın gözünde eczacıların ve hekimlerin güvenilirliğine gölge düşürür, mesleki itibarlarını zedeler ve sağlık çalışanlarını şiddete açık hale getirir. Unutulmamalıdır ki, reçeteli nöropsikiyatrik ilaç kullanımındaki artış; ülke olarak uzun süredir maruz kaldığımız kronik toplumsal travmaların, belirsizliklerin ve kolektif öğrenilmiş çaresizliğin bir sonucudur. Toplum ruh sağlığındaki bozulma, bu artışın en temel nedenlerinden biridir.
Gereksiz ve yanlış ilaç kullanımına, özellikle de antidepresanların ve dikkat eksikliği tedavisinde kullanılan ilaçların gereksiz reçetelenmesine en çok karşı çıkanlardan biriyim. Ancak gerektiğinde akılcı ilaç kullanımını öğretmeye ve desteklemeye devam ediyoruz. Çünkü yerinde ve doğru kullanılan ilaç hayat kurtarıcıdır ve yaşam kalitesini artırır.
Medyada eczanelere “torbacı”, reçeteye "yeni uyuşturucu zinciri" yakıştırması çok çarpıcı ve dikkat çekici olabilir, ancak asla kabul edilemez. Bu, sadece yakışıksız bir benzetme değil, aynı zamanda büyük bir bilgi eksikliğinin ve sorumsuzluğun göstergesidir. Sonuç olarak; ilaç konusunda bu tür spekülatif yaklaşımlar yalnızca hekim ve eczacıyı değil, en başta hastaları mağdur eder. Gerçekten ilaca ihtiyacı olan bireylerin, bu tür haberlerden etkilenip tedavileri hakkında şüpheye düşmeleri ve aksatmaları, çok daha ciddi ve geri dönülmez sağlık sorunlarına yol açabilir. Gazetecilik sorumluluk ve etik değerlere saygı gerektirir. Onurlu mesleklerin genelleyici ifadelerle itibarını zedeleyerek gündem yaratmak yerine, bilginin ışığında toplumu aydınlatmak gerekir. Ben bir bilim insanıyım. Siyasetin, ticaretin ya da inançların değil; aklın, vicdanın ve kamusal faydanın rehberliğine inanırım. Toplum sağlığını korumayı, doğru bildiğimi söylemeyi ve bilimsel gerçekleri savunmayı bir görev bilirim. #tayfunuzbay”