Hep Aynı Terane

Bitmedi gitti, yıllardır hep aynı terane…

TL değer kaybedince herkes her şeye zam yapıyor ama ilaç satış fiyatlarını devlet belirlediği, devlet de ağırdan aldığı için haydi buyurun krize…

Gelsin ilaç yokları!

Sonuçta, ilacın alıcısı SGK eliyle devlet, devlet de olabildiğince ucuza almak istiyor, ilacın sahipleri de ucuza vermiyorlar ya da vermek istemiyorlar.

Yaşanılan şey bu kadar basit.

Yoksa, devlet istese tıkır tıkır çalışan bir mevzuatı ortaya koyar…

Kriz çıkmadan gereken tedbir alınmıyor.

“Önce ilaç yoklukları ve kriz sonra ilaca zam” geleneğimiz oldu.

Oysa, yılda 2- 3 kez gereken fiyat ayarlamalarının yapılacağı bir sistem oluşturulsa bunlar hiç yaşanmayacak.

Çok mu zor?

Değil tabi ki, dedim ya isteseler yapar geçerler ama işlerine böylesi geliyor.

Size bir kulis bilgisi vereyim…

İlaç sanayicileri, Maliye Bakanlığı yetkilileriyle görüştüler…

Bakanlık bürokratları çalışıyorlar, yüzde 20’lik civarında bir fiyat artışını Temmuz sonuna yetiştirmeye çalışacaklarını söylemişler.

Sağlık Bakanı’na da haber salınmış ama Sağlık Bakanı kızmış, “Benimle ne ilgisi var, para istiyorsanız Maliye’ye gidin…” demiş.

Tek Bir Örnek Çok Şey Anlatır Aslında…

Astra Zeneca firmasına ait Forziga 10 mg 28 Film Tablet’te ciddi bir fiyat düşüşü yaşandı.

Eczanelerde bir stok zararı ortaya çıktı doğal olarak.

Bunun üzerine TEB bir açıklama yaptı, şöyle:

“Astra Zeneca firmasına ait Forziga 10 mg 28 Film Tablet isimli ilacın fiyatında eşdeğer düzenlemesine bağlı meydana gelen düşüş nedeniyle, firma yetkilileri ile 2 gündür gerçekleştirdiğimiz görüşmeler sonrasında, eczanelerde fiyat ve iskonto değişiminden kaynaklı oluşan stok zararının firma tarafından karşılanacağı birliğimize sözlü ve yazılı olarak bildirilmiştir.”

Ekinde de söz konusu açıklama.

Açıklamada özet olarak deniliyor ki:

“Stok zararınızı karşılayacağız ancak yöntemi çalışıyoruz, önümüzdeki günlerde size duyuracağız. Bu süre zarfında iade yapmayın, reçeteleri yeni ilaçlardan karşılayın.”

“Bir durun yahu, bekleyin…” diyorlar açıkça.

Açıklamanın altında da yetkili birinin imzası yok.

“Ortaya bırakılmış” bir yazı yani.

E tabi ister istemez bazı sorular geliyor aklıma…

TEB’deki arkadaşlar iki gün neyi konuşmuşlar, firma zaten doğan stok zararını karşılamak zorunda değil mi?

Firma ne yöntemi açıklayacak, yöntem belli, eldeki ürünleri sattığı fiyattan geri alacak, bu kadar basit değil mi?

Sanki ilk kez yaşanıyor.

Akıllı ilaç mı keşfediyorsunuz, nedir?

Çok basit bir kuraldır, bir şeyi yapmak istemezsen zamana yayarsın, konuyu karmaşık hale getirirsin.

Bu olay, eczacıların içinde bulunduğu durumu anlamak için çok somut bir örnek:

“Sahipsizlik!”

(Söz konusu açıklamanın haber linki- https://www.eczacininsesi.com/haber-detay.php?id=15951)

TEB Seçimleri Yaklaştı Kulisler Hareketli…

TEB’de seçim zamanı yaklaştı, e kulisler de hareketlendi tabii ki.

Eylül ayında Eczacı Odaları seçimleri, Kasım ayında da TEB seçimleri yapılacak…

Tarafların çalışmaları da başladı doğal olarak.

İktidar mevcut konumunu yani iktidarını sürdürmeye çalışacak…

Muhalefet de iktidara gelmeye çalışacak.

Hayırlısı neyse o olsun, diyeceğim de bu da çok anlamsız çok yuvarlak bir deyiş olacak (!)

Zaten bu “hayırlısı olsun” sözü öteden beri bana kaderci, teslimiyetçi bir söz olarak gelir.

Şöyle desem daha doğru olacak sanki…

Toplumu ve eczacıyı öne koyan…

Eğilip, bükülmeyen…

Emekten ve bilimden yana…

İlkeleri…

Duruşu…

Kırmızı çizgileri…

Donanımı…

Konuşan, söyleyecek sözü olan, göz dolduran bir Türk Eczacıları Birliği olsun!

İLETİŞİM İÇİN:

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

gencosmanogluhakan@gmail.com

https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat