Ecz. Mustafa Al
NÖBETÇİ ECZANEDEN İCAPÇI ECZANEYE…
Merhabalar yeni bir fikirle ve yeni bir ihtiyacın tespiti ile belki uzun bir süren bir tartışmayı başlatıyor olabilir bu yazım.
Büyük ünitelerin etrafında nöbet tutan eczaneler aşırı hasta yoğunluğuna (ortalama%80) hizmet etmekteler ve aynı bölgenin etrafında kümelenen diğer nöbetçi eczaneler hizmet kapasitelerinin çok altında çalışıp ortalama hasta sayısının %20’si ile çalışmaktalar. İstanbul’un büyük ilçelerinde aynı gece nöbetçi olan 4-5 eczaneden ünite karşısı bir eczane hastaların toplamının %80'ine hizmet ederken geriye kalan 3-4 eczane o nöbet süresince toplam hastanın %20'sine hizmet etmekteler. Bu gerçek, düşük kapasiteyle nöbet tutan eczaneler tarafından daha erken dillendiriliyor olsa da daha yoğun hizmet üreten ünite etrafındaki eczaneler henüz sorunun ne kadar büyük problemlere gebe olduğunu fark edememiş olabilirler.
Ülkemizde eczane hizmetine dönük yasa ve yönetmelikler nüfusa göre eczane açılabilme uygulamasına geçmesine rağmen, bir eczanenin birim zamanında kaç hastaya hizmet verilmesi gerektiğinin ya da hizmet verebileceğinin tanımlaması eksik kalmıştır.
Oysa bir eczane belirli bir sürenin içinde (ortalama 1 saat) kaç hastaya hizmet verebilir bunun tanımlanması gereklidir. Bu tanımlama sonrasında yeni hukuksal süreçler başlayacaktır. İlk bakışta daha az hastaya hizmet verilebilecek gibi görünse de hizmet kalitesinde artış sağlanıp hizmet güvenliği ve hizmet bedelinin daha verimli hale gelmesi sağlanmış olacaktır. Böyle bir uygulamayla eczacının meslek hakkı çok daha hızlı gündeme gelecek ve bir hastaya ayrılması gereken ortalama sürenin hesabı yapılacaktır.
Bugün eczacılık mesleği icra edilirken hasta ile yaşanan sorunları ya da verilen hizmetteki aksaklıkları belirleyen ilan edilmiş bilimsel bir çalışma yoktur benim bildiğim. Öncelikle böyle bir çalışma yapılarak konunun gerekçesi ve amacı çok daha net ortaya konmalıdır. Eczane hizmetinin niteliği arttırılarak kalite artırılmalıdır. Elbette kalite birim hizmetin maddi değerinde de yükselmeyi beraberinde getirerek azaltılan işin arttırılan kalitesiyle karşılanmasını sağlayacaktır.
Bir hastanede bir cerrah aynı anda iki ameliyata giremeyeceği gibi bir eczacının da nöbeti esnasında ya da diğer zamanlarda bilimsel olarak hesaplanmış en verimli zaman dilimini hastaya ayırabilmesine dönük uygulamalar geliştirilmelidir. Normal mesai zamanında personel sayısı çalışan eczacı sayısı çalışılan eczanenin metrekaresi gibi çeşitli unsurlar değerlendirip ortalama değerler üzerinden hareket edilmelidir. Özellikle nöbetçi eczane uygulamalarında hizmetin aşırı yoğunlaştığı bölgelerde icapçı ikinci eczane uygulamasının mecburi oluşuna dönük eczacıyı ve toplumu olumsuz etkilemeyecek uygulamalar geliştirilmelidir. Burada böyle bir kalite artışının tek çıkar yolu eczacının meslek hakkının gerçek manada eczacıya sattığı ürün üzerinden değil verdiği hizmet üzerinden ayrıca hesaplanmasıdır.
Zaten gelinen noktada eczanelerin ürün satışı üzerinden ayakta kalma şansları yok denecek kadar azdır. Gelişmiş bir çok ülkede eczacının hastaya vereceği hizmet kalitesi çeşitli sertifikalarla artırılmış ve bunun karşılığında da eczacıya sosyal güvenlik kurumları ve hastalar tarafından ilave bedel ödenmesi kabullenilmiş ve alışılmış bir durumdur. Güzel ülkemizde doğru olan uygulamalara direnmek yerine bir an önce geçmek gerekmektedir. Böyle bir geçiş eczanelerde çalışan personel kalitesini eczacı düzeyine doğru pozitif yönde arttıracaktır. Bu ülkeyi kaynaklarıyla yetişmiş bir çok eczacı daha sağlıklı koşullarda istihdam edilmiş olacak ve halk çok daha derinlemesine ve kaliteli sağlık hizmetine ulaşmış olacaktır.
Özellikle büyük ünite karşılarında tek bir eczanenin tuttuğu nöbetin var olan yüksek sayıdaki hastaya kaliteli hizmet sağlaması mümkün değildir. Hız meslektaşlarımızın güvenliği ve hastalarımızın sağlığı açısından en büyük tehlikedir. Yaşanacak tıbbi-hukuksal problemler önümüzdeki süreçte hızla artma eğilimindedir. Mesleki liderliklerin bu konu etrafında düşünce ve eylem üretmesi zaruridir.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.