İstanbul Eczacı Odası’ ndan Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’ na…

İstanbul Eczacı Odası: “Sayın Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun  “Eczacıların olası gelir kaybını engelledik” söylemi, an itibariyle 1 TL katkı sağlamayan, eczacının yangınını söndürmekten uzak bir değişiklikten başka bir şey değildir. Bu hem mevcut durumun itirafı hem de çözümsüzlüğün kabulüdür.”

BASINA VE KAMUOYUNA

Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde, ilaç hizmetinin sürdürülebilirliğinin artık mümkün olmadığı bir eşikte olduğumuzu ifade ederek yürüttüğümüz bir eylemlilik süreci kapsamında, sorunlarımızı basın açıklamalarımızla tüm kamuoyuyla paylaşmıştık.

Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığına eczacı kar baremlerinin Türkiye’nin özellikle son 5 yılda geçtiği ekonomik kriz ortamına orantılı olarak güncellenmemesinin sonuçlarını aktarmış ve eczanelerimizin iflasın eşiğinde olduğunu anlatmıştık.

20 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile ilaçların  “…perakende satış fiyatı belirlenirken uygulanan eczacı kar oranlarına esas depocuya satış fiyatı barem değerleri, Avro değerinde yapılan değişiklik oranında artırılır” şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.

Ancak bu düzenleme eczacıların mevcut durumuna bir iyileştirme sağlamak yerine, haklı talebimizin çözümü için  bir sonraki fiyat değişikliğini işaret etmiştir. Son eczacı kar baremi düzenlemesinin üzerinden 2 yıl geçmişken ve bu süreçte TÜFE bazlı enflasyon %127 olarak gösterilirken ve bu kayıplara yönelik hiçbir iyileştirme yapılmamışken, son düzenlemenin eczacının yangınına bir çare olmadığı apaçık ortadadır.

Bu düzenleme hakkında Sayın Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun, "Bu sayede eczacılarımızın olası gelir kayıplarının önüne geçiyoruz. Eczacılar sağlık sistemimizin değeri, eczaneler sağlık altyapımızın gücü.’’ şeklindeki açıklaması aslında bir itiraf söylemidir.

Sayın Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun  “Eczacıların olası gelir kaybını engelledik” söylemi, an itibariyle 1 TL katkı sağlamayan, eczacının yangınını söndürmekten uzak bir değişiklikten başka bir şey değildir.

Bu hem mevcut durumun itirafı hem de çözümsüzlüğün kabulüdür.

Eczacının bu kararname değişikliğinden önceki kaybını telafi etmeden bir sonraki fiyat düzenlemesini işaret etmek bizlerin ve kamuoyunun haklılığını kabul etmektir.

Deprem, pandemi ve her türlü koşulda ilaç ve sağlık hizmetini Türkiye’nin her ili, ilçesi, köyü ve mahallesinde sürdüren biz eczacılar olarak acil ve ivedi talebimiz, İlaç Fiyat Kararnamesi’nde belirlenen baremlerin, yapılan son üç ilaç fiyat güncellemesinin de esas alınarak yeniden ve ivedilikle güncellenmesidir!

Aksi takdirde, hem ilaç hizmeti eczane iflasları nedeniyle sekteye uğrayacak hem de kontrolsüzce açılan Eczacılık Fakülteleri sebebiyle oluşan eczacı enflasyonu zaten bir istihdam sorunu olarak mevcutken eczacı işsizliği sorunu daha da derinleşecektir.

Eczacılar olarak artık sesimizin duyulmasını istiyoruz, çünkü artık dayanacak gücümüz kalmamıştır.

BASINA VE KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR

İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat