Ecz. Ali Erdem/Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti Üyesi

Dünya nüfusundaki hızlı artış, plansız kentleşme, endüstrileşme, tarım ve hayvancılığın dönüşümü, orman alanlarının tahribatı gibi pek çok sebeple ekosistemlerde meydana gelen değişim ve ekolojik dengenin bozulması küresel düzeyde oldukça ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirmiştir. Yapılan araştırmalar son 30-35 yılda insanlarda oluşan yeni enfeksiyöz hastalıkların yaklaşık olarak % 75'i zoonotik (hayvandan insana bulaşan) kökenli olduğunu ortaya koymaktadır. Nitekim insanlarda ilk kez 2019 yılının Aralık ayında Çin’de görüldüğü ifade edilen yeni tip koronavirüs (SARS-CoV-2) de bir zoonoz’dur. Koronavirüs’ün yol açtığı COVID-19 Pandemisi son iki yıldır dünyayı neredeyse kasıp kavurmuş, toplumsal hayatın bütün alanlarını derinden etkilemiş, resmi verilere göre bugüne kadar 516 milyon insanın enfekte olmasına, 6.2 milyon insanın yaşamını yitirmesine neden olmuştur.

Bu çerçevede insan-hayvan-ekosistem üçgenindeki etkileşimlerin ortaya çıkardığı sağlık sorunlarına kapsamlı bir yanıt üretebilmek için “tek sağlık yaklaşımı” geliştirilmiştir. Tek sağlık yaklaşımın kökenleri zoonoz terimini bulan ünlü Alman hekim ve bilim insanı Rudolph Virchow ve bir süre onunla çalışmış modern tıbbın kurucularından Kanadalı William Osler’a kadar uzansa da kavramı 1960’lardan itibaren “tek tıp” adı altında geliştirerek gündeme yeniden getiren veteriner epidemiyolojinin babası Calvin W. Schwabe’dir. Schwabe, 21. Yüzyılda sayıları gittikçe artan zoonozlar ile mücadelede başarının ancak “Tek Tıp, Tek Sağlık” anlayışı ile mümkün olabileceğine vurgu yapmıştır. Tek sağlık yaklaşımı küreselleşmenin insan ve doğa üzerindeki olumsuz sonuçlarının gözle görülür bir şekilde hissedilmeye başlandığı, yeni zoonotik kökenli salgınların görüldüğü 2000’li yıllarda güçlenmeye başlamış, Amerikan Tabipler Birliği (AMA) ve Amerikan Veteriner Hekimler Birliği (AVMA) işbirliğinde 2007 yılında “Tek Dünya, Tek Sağlık” konsepti kabul edilmiştir.

Peki, “Tek Sağlık” ne anlama gelmektedir?

Tek sağlık insanlar, hayvanlar ve paylaşılan ekosistemler arasındaki sağlık ilişkilerini merkeze alan bir yaklaşımdır. Amerikan Veteriner Hekimler Birliği’ne göre tek sağlık; “yerel, ulusal ve küresel düzeylerde insanlar, hayvanlar ve çevre bakımından ideal sağlık sonuçlarına erişmek için farklı disiplinlerin işbirliği içerisinde çalışmasını teşvik eden bir yaklaşımdır ". Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de tek sağlığı, “Halk sağlığı sonuçlarının iyileştirilmesi için birden çok meslek grubunun iletişim kurduğu ve birlikte çalıştığı programların, politikaların, mevzuatların ve araştırmaların planlanması ve uygulanmasına yönelik bir yaklaşım” olarak tanımlamaktadır.

Günümüzde Tek Sağlık kavramının kapsamı giderek genişlemiş; gıda güvenliği, yoksulluk, cinsiyet eşitliği, ekonomik refah, sürdürülebilirlik, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi, kronik hastalıklar, ekotoksikoloji gibi başlıkları içerir hale gelmiştir.

Kısacası Tek Sağlık yaklaşımı, insan, hayvan ya da çevre sağlığı ayrımı yapmaksızın sağlığa bütüncül vizyonla bakan, sağlık profesyonelleri arasında işbirliği ve ortaklığı esas alan, interdisipliner ve çok paydaşlı bir sağlık felsefesidir bir bakıma.

Bu bağlamda Tek Sağlık Konsepti içerisinde Eczacının yeri ne olabilir?

Dünya Sağlık Örgütü ve Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) tarafından 2011 yılında yayınlanan “İyi Eczacılık Uygulamaları Kılavuzu”nda geleneksel rollerin ötesinde eczacının etkili bir hastalık tedavi yönetimi sağlamak ve halk sağlığının ve sağlık sisteminin iyileştirilmesine katkıda bulunmak gibi ana görevleri olduğuna vurgu yapılmaktadır. Bu doğrultuda eczacılar sadece halkın en yakınındaki, basit rahatsızlıklarda öncelikli olarak başvurup tavsiyeler alabileceği sağlık-ilaç danışmanları olmakla kalmayıp aynı zamanda hem bulaşıcı olmayan hastalıklarla hem de endemik, epidemik ya da pandemik yayılma özelliğine sahip hastalıklarla mücadelede önemli roller üstlenebilir. Eczacı tek sağlık konsepti içerisinde ilaca güvenli erişim, akılcı ilaç kullanımı, antimikrobiyal direnç yönetimi, özellikle viral enfeksiyonlarda gereksiz ilaç kullanımının önlenmesi ve geri bildirim, ilaca güvenli erişim, çevresel tehdit oluşturan atık ilaçların ve miadı geçmiş ilaçların imhası, zirai-veteriner ilaçların sunumu, yaygın eczane ağı sayesinde yaygın bağışıklama gibi başlıklarda sunacağı hizmetler ile insan, hayvan ve çevre sağlığının korunmasına katkı sunabilir.

Ancak bunun için öncelikle Eczacılık Fakülteleri eğitim programlarına Tek Sağlık yaklaşımının entegre edilmesi, müfredatın sadece beşeri ilaçlarla sınırlı olmaktan çıkarılıp veteriner ve zirai ilaçları da içerecek biçimde kapsamının genişletilmesi, veteriner eczacılık gibi uzmanlık alanlarının oluşturulması ve ulusal sağlık politikalarının geliştirilmesi sürecinde eczacıların aktif rol alması gerekmektedir.

Diğer yandan Tek Sağlık konsepti hakkında belli bir farkındalığı bulunan meslek örgütlerimizin bu perspektifi içselleştirmesi, konuyu daha fazla tartışmaya açması, bu yönde strateji ve programlar geliştirmesi elzemdir.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat