Türk Eczacıları Birliği’ nde “işler” iyi gitmiyor.
TEB Seçimli Büyük Kongresi, 20 Kasım 2025 tarihinde Ankara’ da başlayacak, 3 gün sürecek ve 23 Kasım 2025 tarihinde yapılacak olan seçimlerle kapanacak, yeni ama zor bir dönem başlayacak.
Seçimlerde 59 eczacı odasından 413 delege oy kullanacak.
Yapılacak olan seçimler sonucu, yeni Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ve kurulları görev alacak.
TEB’ de iktidara talip olan meslektaşlarımız önümüzdeki seçimlere odaklanmışlar, çalışmalarını haldır haldır sürdürüyorlar.
Seçim çalışmalarını sürdüren bilinen 4 ayrı ekip var, bir de hiçbir ekibe bağlı olmadan bağımsız “duran” eczacı odaları var…
Ortalık toz duman.
Demokratik çok seslilikle, kaos arasında ince bir çizgi vardır.
TEB zemininde şu an yaşanan demokratik çok seslilik değil düpedüz bir kaos hali…
En azından görüntü öyle.
Belki dışarı çok yansımıyor ama paramparça bir yapının parçaları bulunduğu düzlemde debelenip duruyor.
Çok parçalı bir yapının her bir parçası kendi bildiğince, kendi dışındaki dinamiklere sırtı dönük bir biçimde seçim çalışmalarını sürdürüyor.
Buradan ne çıkar?..
Doğrusu kendi adıma iyimser değilim.
Perşembe’ nin gelişi Çarşamba’ dan bellidir ya, aynen öyle.
***
TEB’ in iki asli görevi var…
Birincisi, toplum sağlığına hizmet etmek, bu yolda görüş ve etkinlik üretmek.
İkincisi, eczacıların haklarını korumak, mesleğin gelişimine önderlik etmek.
Günümüzde, bu iki temel görev ne kadar yerine getiriliyor, elbette bir dizi cümle alt alta yazılabilir ancak o cümlelerin hayatın içinde ne kadar karşılıkları var, ne kadar "derde derman" tartışılır.
***
TEB, ülkemizin en köklü, en önde gelen meslek kuruluşlarından biri…
Gelenekleri, zengin geçmişi ve yol gösterici bir birikimi var.
Meslek örgütümüzün içinde elbette farklılıklar, renkler olacaktır, olmalıdır…
Ancak bu mevcutlardan “en iyisini” çıkartabilmek zorundayız…
Bu da düşünsel zenginliklerin demokratik olgunlukla birleştirilebilmesiyle olabilir.
Öncelikle birbirini dinlemek gerekiyor.
Kendi dışındakilere gözünü kulağını kapatırsan, öncelikle kendisi kör ve sağır olur insanın.
***
Dışarıdan gelen sarsıntılar güçlü yapıları daha da güçlü hale getirir.
Herkes bilir ki, “içeriden” oluşabilecek zaaflar karşısında en güçlü yapılar bile dayanamaz, güçsüzleşir zamanla çökerler, yalnızca tabelaları kalır.
***
Eylül ayında yapılan eczacı odaları seçimleri sonrası bir oda başkanımızla sohbet ederken şunu söyledi:
“Oda seçimlerine, genel kurullara ilgiye, seçimlere katılıma ve sonuçlarına baktığımızda şunu görüyorum; mutsuz, sorunlarla boğuşan eczacılar olabildiğince kendi meslek örgütlerini dövdüler.”
Katılıyorum.
Herkesin üzerinde birleştiği yalın gerçek: Eczacılar çok mutsuzlar, yüzlerini meslek örgütlerine dönmüşler, çare bekliyorlar, en azından içtenlikli bir çaba görmek istiyorlar.
Üstelik yakın geleceğin bugünden daha zor günlere gebe olduğunu görmek için kahin olmaya gerek yok.
Temel sorun ekonomik, bir yılda eczanelerde yüzde 70 e varan işletme maliyetleri artışı ve hiç artmayan ilaç fiyatları keskin bir çelişki olarak ortada duruyor.
Üst üste binen diğer sorunları her birimiz biliyoruz.
Güçlü bir TEB, eczanesinde, kamuda, özelde çalışan eczacıların hepsini güçlü kılacaktır…
Toplum sağlığı hizmetlerinde sağlık otoritesine ışık olacaktır.
Sözün özü:
Baylar, bayanlar, arkadaşlar, bütün ilgililer; bir toplayın şu ortalığı yahu!
***
Umudumuzu her daim ayakta tutarak birbirimize seslenmekten geri durmayalım…
“Asla vazgeçmeyin!”
İLETİŞİM İÇİN:
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
https://www.instagram.com/hakangencosmanoglu