Eczacının klasik “ilaç dağıtıcı” rolünden çıkıp sağlık sisteminin aktif bir parçası, klinik bir oyuncu haline gelmesi aslında bir dönüşüm değil bir zorunluluktur.
Geçmişten Bugüne eczacılık mesleğinin yol haritasına bakacak olur isek;
Eski çağ (1900’ler) → Eczacı temel olarak “ilaç hazırlayan ve satan” kişiydi. Daha çok ticari yön ağır basıyordu.
Modern çağ (20. yy. sonu) → Eczacı “ilaç uzmanı” oldu. İlacın doğru verilmesi, yan etkiler, doz hesaplamaları ön plana geçmiş bulunmakta.
Yeni çağ (21. yy, özellikle 2000’ler sonrası) → Eczacı artık “sağlık hizmeti sunucusu”. Yani hekimle hasta arasındaki pasif “köprü” değil, doğrudan tedavi ekibinin aktif üyesi olarak sağlık hizmetlerinde yerini almaktadır.
Günümüzde İngiltere’de Yeni Çağın “Eczacılık Devrimleri”nin gerçekleştiğini görmekteyiz. Bugün İngiltere’de;
a) Eczacıların Reçete Yazma Yetkisi (Independent Prescribing)
Eskiden sadece doktor reçete yazabilirdi.
Artık İngiltere’de eğitimini tamamlayan eczacılar da reçete yazabiliyor.
Özellikle kronik hastalık (astım, diyabet, hipertansiyon) takibinde eczacılar ilaç tedavisini düzenleyebiliyor.
Bu, GP (aile hekimi) üzerindeki baskıyı azaltıyor.
Bu reform belki de en “devrimsel” olanı → eczacıyı “ilaç satan kişi” olmaktan çıkarıp “tedavi planlayan klinisyen” konumuna taşıdı.
b) Community Pharmacy Services (Toplum Eczaneleri Hizmetleri)
İngiltere’de mahalle eczaneleri artık birer mini-klinik.
Kan basıncı ölçümü, diyabet taraması, grip aşısı, COVID aşısı…
Küçük rahatsızlıklar için doğrudan eczaneye gidip tedavi almak mümkün (örneğin idrar yolu enfeksiyonu, cilt enfeksiyonu gibi basit vakalar).
NHS, bu hizmetleri “Community Pharmacist Consultation Service” adı altında fonluyor.
Bu, sağlık sisteminin yükünü ciddi şekilde azaltıyor çünkü insanlar küçük sorunlar için doktor sırası beklemek zorunda kalmıyor.
c) Eczacılık Eğitiminde Reform
MPharm eğitimi yeniden düzenlendi. Artık öğrenciler daha erken safhada klinik beceriler kazanıyor.
Prescribing eğitimi mezuniyet sonrası değil, doğrudan lisans sürecine entegre edildi.
“Foundation Training Year” ile yeni mezun eczacılar doğrudan hasta bakımında görev almaya başlıyor.
Bu, mesleğin DNA’sını değiştiren bir devrim → eczacılar artık sadece kimya/ilaç uzmanı değil, aynı zamanda hasta yönetiminde aktif sağlık profesyoneli olarak yetişiyor.
d) Dijitalleşme ve e-Reçete Sistemi
Elektronik reçete (e-Prescription) tüm ülkede yaygın.
“Electronic Repeat Dispensing” sistemiyle, kronik hastalar her ay doktora gitmeden ilaçlarını eczaneden alabiliyor.
Hasta geçmişi ve ilaç kullanımı dijital olarak takip ediliyor → eczacı, hastanın tüm ilaç yolculuğunu görebiliyor.
Bu devrim hem verimlilik hem de hasta güvenliği açısından kritik bir eşik oluşturmaktadır.
e) Klinik Eczacılar ve Hastanelerde Yeni Roller
Hastane servislerinde, hatta aile hekimliği kliniklerinde artık “clinical pharmacist” var.
İlaç tedavisini düzenleyen, ilaç etkileşimlerini kontrol eden, tedavi protokollerine katkı yapan kişi eczacı.
Yoğun bakım, onkoloji, pediatri gibi kritik alanlarda eczacılar hekim kadar aktif.
f) Finansal ve Politik Reformlar
“Pharmacy First” yaklaşımı → Hastalar ilk adımda eczaneye yönlendiriliyor.
NHS ile yapılan yeni finansman anlaşmaları eczacıların hizmet başına ödeme almasını sağlıyor.
Bu, eczacıya “sadece kutu ilaç satan tüccar” değil, hizmet üreten sağlık profesyoneli kimliğini kazandırıyor.
“Eczacı Artık Sadece Köprü Değil, Yolun Kendisi”
Eskiden eczacıyı bir köprü gibi düşünürsek;
Hasta doktora gider, reçete yazılır, eczacı sadece bu reçeteyi ilaca dönüştürür. Köprü, iki nokta arasında pasif bir geçiş sağlar.
Ama yeni çağda eczacı artık:
Bir yolun kendisi: Hasta doğrudan eczaneye adım atarak tedaviye başlayabilir.
Bir kavşak: Eczacı, gerekirse hastayı doktora yönlendirir; ama çoğu basit sorun burada çözülür.
Bir rehber: Eczacı, hastanın uzun vadeli ilaç kullanımında yol gösterici olur, ilaç optimizasyonu yapar.
Bu dönüşüm, aslında “ilaç odaklı” eczacılığı “hasta odaklı” eczacılığa dönüştürdü.
Geleceğe Doğru: Eczacılık Nereye Gidiyor?
Daha fazla yapay zekâ destekli ilaç yönetimi.
Uzaktan danışmanlık (tele-pharmacy).
Eczanelerin “mini-klinik” gibi olması → özellikle kırsal bölgelerde GP yerine eczacıya başvurulması.
Kişiselleştirilmiş tıp (genetik veriye dayalı ilaç seçimi) → eczacılar burada kilit oyuncu olacak.
Özet: İngiltere’de yeni çağda eczacılıkta yapılan devrimler → eczacının ilaç dağıtan kişi olmaktan çıkıp klinisyen, danışman ve toplum sağlığı lideri haline gelmesi ile eczacılık mesleğinde yeni bir dönem başlamış oldu.
Şimdi tartışmamız gereken konu şudur;
Türkiye’de eczacıya reçete yazma yetkisi verilse, sağlık sisteminin yükünü azaltır mı yoksa kaos mu yaratır?
“Pharmacy First” modeli (önce eczaneye gitmek) Türkiye’de uygulanabilir mi, yoksa hastalar yine doğrudan doktora gitmeyi mi tercih eder?
Dijital reçete ve hasta takip sisteminin tam entegrasyonu, sağlık hizmetlerindeki yükü azaltırmı?
Pharmacy First modeli, özellikle İngiltere ve bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan, eczaneleri birinci basamak sağlık hizmeti noktası haline getirmeyi hedefleyen bir sistemdir. Kısaca, bazı sağlık sorunlarında vatandaşın önce eczaneye uğrayıp eczacıdan hizmet alması sağlanmıştır. Bu model hem sağlık sistemindeki yükü azaltmış hem de eczacıların rolünü güçlendirmiştir.
Ana Özellikleri
Hastane ve aile hekimine yönlendirmeden önce eczacı: Grip, boğaz ağrısı, idrar yolu enfeksiyonu, alerji, cilt sorunları gibi basit ve sık görülen rahatsızlıklarda hasta doğrudan eczaneye gelir.
Eczacının değerlendirmesi: Eczacı semptomları dinler, basit testler (ör. idrar testi, boğaz sürüntüsü) yapabilir, uygun OTC ilaç önerir veya reçetesiz antibiyotik gibi özel protokollerle sınırlı reçete yazabilir (ülkeye göre değişir).
Yönlendirme mekanizması: Gerekli durumlarda hasta hekime veya hastaneye yönlendirilir.
Avantajları
Sağlık sisteminde iş yükü azalır: Özellikle aile hekimlerinin ve acillerin gereksiz hasta yoğunluğu azalır.
Hızlı erişim: Hastalar randevu beklemeden hızlı çözüm alır.
Eczacının yetkinliği artar: Eczacılar tedavi süreçlerine daha aktif katılır, mesleğin sağlık sistemindeki görünürlüğü yükselir.
Maliyet avantajı: Devlet açısından daha düşük maliyetli bir çözüm olur.
Türkiye İçin Ne Anlama Gelebilir?
Eczacıların danışmanlık yönü ile uyumlu.
İTS (İlaç Takip Sistemi) ve SGK entegrasyonu sayesinde hasta kayıtları izlenebilir.
Sağlıkta eczacıya daha aktif rol vermek, kronik hastalık takibi (hipertansiyon, diyabet), aşı uygulamaları, küçük enfeksiyonlarda ilk basamak tedavi gibi alanlarda uygulanabilir.
Özetle: Pharmacy First, “önce eczane” demektir. Eczacının hasta özelinde sadece ilaç veren değil, ilk danışılan ve tedavi sürecini başlatan sağlık profesyoneli olmasıdır.
Bu model sayesinde İngiltere’de yılda milyonlarca gereksiz aile hekimi randevusu önleniyor ve eczacıya sağlık sisteminde daha aktif bir rol veriliyor.
Eczacı sağlık alanında neden yolun kendisidir?
Doğrudan erişilebilirlik: Hastalar çoğu zaman ilk sağlık danışmanlığını eczacıdan alır. Yani yolun başlangıcıdır.
Sürekli takip: İlaç tedavisi boyunca hastanın en çok temas ettiği sağlık profesyoneli eczacıdır. Bu da yolun devamıdır.
Koruyucu sağlık: Aşı uygulamaları, farmasötik bakım, majistral formülasyonlar ve danışmanlık hizmetleriyle eczacı yalnızca geçiş noktası değil, tedavi sürecinin bizzat kendisidir.
Toplumsal rol: Sağlık okuryazarlığının artırılmasında, akılcı ilaç kullanımı ve sahte ürünlerle mücadelede eczacılar yol gösterici değil, yolun ta kendisidir.
Köprü sadece iki nokta arasında geçişi sağlar; ama yol, bütün bir seyahati mümkün kılar. Sağlık sisteminde de eczacı tam olarak bunu yapar: başlangıç, devam ve sonuç noktalarını birleştiren sürekliliği sağlar.
Sonuç;
Başta İngiltere olmak üzere gelişmiş ülkelerde eczacının rolü, sadece ilaç veren değil, aynı zamanda danışmanlık, kronik hastalık takibi, aşı uygulamaları, sağlık taramaları gibi ileri klinik hizmetleri içerecek şekilde genişlemektedir. AB, eczacıların sağlık ekiplerine entegre edilmesini ve işbirlikçi bakım modellerine dahil olmasını teşvik etmektedir. Türkiye’de eczacılar, kendi eczanelerini küçük sağlık danışmanlık merkezlerine dönüştürerek bu dönüşüme ayak uydurabilir.
Bu bağlamda; Türkiye'de eczacılık fakülteleri, dijital sağlık, farmakogenomik, nanoteknoloji ve meslek etiği alanlarında eğitimleri güçlendirmelidir. Eczacıların sunduğu klinik hizmetler için uygun ödeme modelleri geliştirilmelidir.
Sağlık Bakanlığı, yapay zekâ ve biyoteknoloji alanlarında eczacıları da kapsayan pilot projeler yürütmelidir.
Eczacılar, sürekli mesleki gelişim programlarıyla bilgi güncellemelidir.
Artık sağlıklı bir toplum oluşturmak ve sağlıklı durumun sürdürülebilmesi açısından, kamu, hastane ve serbest eczane eczacılığının geleneksel istihdam alanlarının dışında eczacılar için ortaya çıkan yeni roller vardır. Bu rolleri geliştirmeli genişletmeliyiz.
24/09/2025
Majistral Eczacıları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Uzm. Ecz. Ahmet Nezihi Pekcan