Dolmuşa Gelmeyin Ama Dolmuşa Binin!

Diğer toplu taşıma araçlarından belediye otobüsü ve minibüsün aksine biraz daha pahalı olan dolmuşlara binmek çocukluğumun en keyifli zaman dilimlerinden birini oluştururdu.

Nasıl olmasın ki?

Düşünün bir kere; bir çoğunuzun bilet alıp müzede emniyet şeridinin ardından merakla baktığınız Chevrolet, İmpala ya da Playmaouth’larla seyahat ediyorum ve daha çocuğum!

Müthiş rahat yayla gibi koltuklar, sarsıntı yapmayan yaylı amortisörler...

O konforu hayal etmesi bile güzel değil mi?

... 

Dolmuş güzel bir ulaşım aracıydı, tabi ki şoförleri de yolcuları da güzel insanlardı. İçinde bozuk para muhabbeti olurdu ama bozuk insan pek olmazdı. Çocukluğumun vanilya kokulu anıları arasında yer alan dolmuşların değişen çağa ayak uydurarak önce deri koltuklarını ve sonrasında da kokusunu kaybetmesi belki eski halini belleğimden silmemek için içgüdüsel olarak ister istemez benim de tercihimi değiştirmeme neden oldu.  

Artık zorunlu olmadıkça dolmuşa binmiyorum.

Ama dolmuşçular ve dolmuşlar yine hayatımızda var ve gündem olmuşlar.

“Nedir mevzu?”

“Hayırdır?”

“Yine neyi nereye bağlayacaksın?” diye soracaksınız.

Söyleyeyim;

NTV’nin haberine göre dolmuşçular eylem yapmışlar....

Eee! Ne var bunda diyebilirsiniz.

Haberin ilginç yanı dolmuşçular “Marmaray işlerimizi düşürdü” diye eylem yapmışlar.

Evet, evet..

Yanlış okumadınız; dolmuşçular “Marmaray işlerimizi düşürdü” diye eylem yapmışlar.

Haberin detayı şöyle;

“...İstanbul’da Marmaray ve metrobüs hattı nedeniyle işlerinin düştüğünü ileri süren 50’ye yakın dolmuş şoförü eylem yaptı.
Bostancı’da toplanan 50’ye yakın dolmuş şoförü, araçlarıyla Bağdat Caddesi’nden ilerleyerek Kadıköy’de duraklara geldi. Eylem sırasında trafik ekipleri de trafiğin etkilenmemesi ve bir kazanın yaşanması için güvenlik önlemi aldı.

Burada grup adına açıklama yapan İstanbul Taksiciler Odası Yönetim Kurulu Üyesi Bayram Albayrak, "Taksi dolmuş esnafıyız. Kadıköy grubu olarak 264 araçla hizmet ediyoruz. Anadolu yakası ve Avrupa yakası ağırlıklı çalışırken metrobüs hattının açılması sonucu işlerimiz ciddi manada düştü. Son olarak Marmaray hattını açılması ile işlerimiz tamamen durma aşamasına gelmiştir. Yapılan yatırımları destekliyoruz fakat bundan esnafın en az etkilenmesi için çözüm üretilmesini istiyor, taksimetre takma hakkımızın daha önceki yıllarda olduğu gibi geri verilmesini istiyoruz" diye konuştu.
Yapılan açıklamada ayrıca, "İstanbul Taksiciler Odası’na kayıtlıyız. Plakalarımız taksi plakası. Vergi dairesinde, esnaf sicilde taksi geçiyoruz. Rengimiz sarı olmasına rağmen sürekli, öteleniyoruz. Diğer çözüm önerimiz yeni hatların açılmasıdır" denildi.”

...

Biz eczacılar; internetiydi, zincir mağazalarıydı, ilaç dışı ürünlerdeki satışımız düştü. Eczanelere satış ayrıcalıklı yeni ürünler istiyoruz demiyoruz.

Ama dolmuşçular; mevcut yolcularımızı diğer toplu taşıma araçları aldı, yeni hatların açılmasını istiyoruz diyorlar.

...

Biz eczacılar; fakültede eğitimini aldık, camımıza da rafımıza da medikal yazarız, fitoterapi bizim işimiz, hastayı bilgilendirmek bizim işimiz. Nedir bu yasaklamalar, bunlar bizim yasal hakkımız demiyoruz.

Ama dolmuşçular; Taksiciler Odası’na kayıtlıyız. Plakalarımız taksi plakası. Vergi dairesinde, esnaf sicilde taksi geçiyoruz. Rengimiz de sarı. Taksimetre takmak istiyoruz diyorlar.

...

Biz eczacılar; fiyat düşse de artsa da zarar ediyoruz. Eczacı kârımız herhalükârda resmi oranın bile altına düşüyor. Bu olumsuzluğun giderilmesi için yasal düzenleme isteriz demiyoruz.

Ama dolmuşçular; yapılan yatırımları destekliyoruz fakat bundan esnafın en az etkilenmesi için çözüm üretilmesini istiyoruz diyorlar.

...

Biz eczacılar; işlerimiz azaldı ama yanımıza yardımcı eczacı, o da yetmez ikinci eczacı, o da yetmez mesul müdür eczacı isteriz diyoruz.

Ama dolmuşçular; işimiz azaldı, yanımıza bir muavin ya da yedek şöfor isteriz demiyorlar.

...

Sorunlar ve çözüm önerileri için; iki ayrı sektör, iki ayrı dünya ve iki ayrı bakış açısı var.

Bu bakış açısını hangi bakış aşısıyla düzeltiriz diyeceğim. Elimizde olmayan aşılar yüzünden yediğimiz cezalar aklıma geliyor, aşı mevzusuna hiç girmiyorum.

...

Eczacı hakkı mevzusuna ise hiç girmiyorum, çünkü “Kim bu Hakkı?” diye soranların sayısının artmasından korkuyorum artık.

...         

Tamam, olmayanı istemeyi bilmiyoruz ama olanı bari koruyalım.

...

Israrla “dolmuşa gelmem, dolmuşa da binmem” türküsünü söyleyip duruyoruz.

...

Hiç kimsenin dolduruşuna gelmeyin ama İstanbul’da yaşamıyor olsanız da bir gün geldiğinizde veya İstanbul’da iseniz bir müsait olduğunuzda gelin şu dolmuşlara bir binin.

...

Kimbilir?

Şoförüyle işlerden güçlerden iki muhabbet edersiniz de…

Bu muhabbet;

Belki bir şeyler için ilham kaynağı olur...

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat