Selam olsun…

Lokman Hekim’e — bitkilerin fısıltısını duyan ilk şifacıya,

İbn-i Sina’ya — ilimle merhameti aynı terazide tutan bilgeye,

Galenos’a — bedeni çözümleyen, şifanın ilk ilkelerini yazan ustaya…

Selam olsun…

Simurg’un izinden yürüyenlere,

ateşle arınanlara, toprakla sabredenlere,

suda yansımasını bulanlara,

havaya kanat açan tüm arayıcılara...

Çünkü ben de o yoldayım.

Ben eczacıyım.

Ama bu sadece bir meslek değil.

Bu bir yolculuk…

Hem dışa hem içe;

hem bilgiye hem bilince;

hem ilaca hem insana…

Ben martıyım.

Kimi zaman yalnız, ama her zaman özgür.

Reçeteler arasında kaybolmayan,

ilaç ambalajlarının ardında insanı görebilen,

dijital dünyanın tozunda meslek onurunu arayan bir yolcuyum.

Bugün 14 Mayıs.

Bir takvim yaprağı değil bu tarih.

Bu, binlerce yıllık bir yolculuğun sesi.

Bu;

Anadolu’nun bereketli otlarından,

eczane raflarına sinmiş sabırdan,

çocukluğumuzda kulağımıza kazınan “eczacı amca/abla” sesinden gelen bir çağrıdır.

Geçmişimiz hikmettir.

Bugünümüz emektir.

Geleceğimiz şifadır.

Ben eczacıyım,

çünkü her danışmada bir suskun yüreği duyuyorum.

Her ilacın ardında sadece etken madde değil,

biraz umut, biraz güven taşıyorum.

Ve her gün biraz daha insanı, biraz daha kendimi tanıyorum.

İyi ki eczacıyım.

Çünkü bu meslek bana sadece geçim değil,

bir bakışı, bir vefayı, bir duruşu öğretti.

Ve bir kez daha selam olsun:

Kadim bilgiye,

yol gösteren her rehbere,

gönlüyle çalışan her meslektaşıma...

Bugün bu selamla,

kendime ve mesleğime bir kez daha söz veriyorum:

“Özgürlüğümü koruyarak, vicdanımla şifa dağıtmaya yardımcı olacağım.

Kalabalıkta kaybolmadan, özümle hizmet edeceğim.

Çünkü meslek, duruşsa…

Benim durduğum yer burasıdır.”

İyi ki eczacıyım.İyi ki bu yoldayım.

14 Mayıs Eczacılık Günü Kutlu Olsun!



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat