Uzm.Ecz. Sevil Ağalar Altınel
Keneler son yıllarda yaz aylarında, gerek basın gerekse sosyal medyada gündeme gelen bazıları ölümle sonuçlanabilen önemli bir problem… Ölüm vakalarının çoğunluğunun nedeni ise Kırım Kongo Kanamalı Ateşi.. Bunun dışında Lyme Hastalığı ise yine kenelerin neden olduğu tedavi edilmediğinde veya tedavi geciktiğinde hayati problemlere neden olabilecek bir hastalık.
Hayvanlarda ölümle sonuçlanmayan ama insanlarda ender de olsa ölüme neden olabilen keneler konusunda kısa bilgilendirme yazım umarım siz değerli meslektaşlarıma faydalı olur.
Keneler (Ixodida), dünya genelinde enfeksiyon hastalıklarını yayma açısından en önemli kan emici eklembacaklı grubudur. Sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda yaklaşık 300.000 kişiyi etkilediği tahmin edilen Lyme hastalığına neden olmaktadır.
Keneler, örümcekler ve akarlarla aynı sınıfta (Arachnida) yer alırlar. Tıpkı örümcekler gibi vücutlarında 6 yerine 8 bacak bulunur. Baş, gövde, karın gibi belirgin bölgelere sahip değildirler; vücutları birleşiktir. Zorunlu kan emici olarak beslenmek için konakçıya (insan, hayvan) ihtiyaç duyarlar.
Dünya genelinde 720 sert kene (Ixodidae) ve 186 yumuşak kene (Argasidae) türü tanımlanmıştır. Özellikle tropikal ve subtropikal bölgelerde, hayvancılık sektöründe milyarlarca dolarlık ekonomik kayıplara yol açmaktadırlar.
Keneler başta memeliler olmak üzere tüm omurgalı canlılardan kan emerler. Sivrisineklerden sonra hastalık yayma kapasitesine sahip eklembacaklılar olarak keneler karşımıza çıkmaktadır.
Kenelere daha çok otluk, kırsal alanlar, nemli ve gölgeli yerler, tarım ve hayvancılıkla uğraşılan alanlarda sıklıkla rastlanmaktadır.
Keneler; bakteri, virüs ve protozoon gibi çeşitli patojenleri taşıyabilir ve insanlara ısırıkları yoluyla bu hastalıkları bulaştırabilirler. Hastalıklar zoonotik olup bazıları öldürücü olabilir.
KENELERİN NEDEN OLDUĞU HASTALIKLAR
Hastalık Adı |
Etken Tipi |
Belirtiler |
Tedavi |
Lyme Hastalığı |
Bakteri |
Boğa gözü döküntü, nörolojik sorunlar |
Doksisiklin |
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi |
Virüs |
Ateş, kanamalar, karaciğer yetmezliği |
Destekleyici |
Anaplazmoz |
Bakteri |
Ateş, kas ağrısı, lökopeni |
Doksisiklin |
Ehrlichiozis |
Bakteri |
Pansitopeni, yorgunluk |
Doksisiklin |
Babesiyoz |
Protozoon |
Anemi, sarılık |
Atovakvon + Azitromisin |
Rocky Mountain Benekli Ateşi |
Bakteri |
Peteşili döküntü, damar iltihabı |
Doksisiklin |
Tularemi |
Bakteri |
Deri ülseri, lenf bezi büyümesi |
Streptomisin vb. |
Powassan Virüsü |
Virüs |
Ensefalit, bilinç kaybı |
Destekleyici |
Kene Kaynaklı Ensefalit (TBE) |
Virüs |
Baş ağrısı, ensefalit |
Aşı + destek |
KENELERDEN KORUNMAK
Yukarıdaki tabloda hastalık ve tedavi alternatiflerine baktığımızda, en iyi alternatifin kenelere karşı yüksek oranda korunabilme olduğunu anlayabiliriz.
Kenelerin kontrolü ve hastalıkların önlenmesi için standart olarak kimyasal akarisitler kullanılmaktadır. Ancak, kimyasal akarisit kullanımıyla ilişkili yan etkiler, çevre kirliliği, hayvansal et ve sütte kalıntı riski, direnç gelişimi gibi birçok sorun bulunmaktadır. Ayrıca bu kimyasallar, arılar gibi doğal yaşam ve insan için vazgeçilmez türlerde de öldürücü etki yapmaktadır.
Doğada Kenelerden Korunmak İçin Nasıl Giyinmeliyiz?
Hangi Renk Kıyafeler Tercih Etmeliyiz ?
Bilimsel çalışmalar kenelerin görsel uyarıcılara sahip olduğunu ve koyu renkli giysilere daha fazla yöneldiklerini göstermektedir. Bunun nedeninin ise koyu tonların hayvan derisi veya kürkü rengine benzerlik olduğu düşünülmektedir.
Açık renkler ayrıca (beyaz, krem, bej, açık gri) keneleri daha kolay fark etmemizi sağlar.
Bazı araştırmalara göre; keneler genellikle görsel değil, ısı, karbondioksit ve hareket gibi çevresel sinyallere daha duyarlıdır. Renk, ikincil bir faktördür, ama özellikle tespiti kolaylaştırma açısından önemlidir.
Kene Isırığı Durumunda Ne Yapılmalı?
Kimyasal içerikli KENE kovucular :
Repellent etki, insan ve evcil hayvanların doğrudan derilerine, üzerlerinde bulunan giysilerine ve bazı durumlarda perde ve ağlara uygulandıklarında sivrisinek, karasinek, kene gibi zararlıların saldırısını engelleyen veya onları kovan maddelere verilen genel bir tanımlamadır. Zararlı artropodlar canlı derisindeki nem, sıcaklık, karbon dioksit, koku ve östrojen hormonu gibi faktörlere ilgi duyarlar. Deriye veya elbiselere uygulanan repellent maddeler zararlılara karşı koruyucu olarak rahatsız edici bir koku oluştururlar ayrıca ciltte bariyer tabaka oluşturarak zararlıların cilde yapışmasını engellerler.
DMP (Dimetil fitalat) :
DMP, ABD’de ilk keşfedilen repellentlardan olup , 1940’lı yıllardan 1980’li yıllara kadar yaygın kullanılmıştır. Ancak bazı çalışmalarda özellikle kemikler üzerinde teratojenik etkileri olduğu kanıtlanmıştır. Bu tür malformasyonların görülme sıklığı oldukça yüksektir.
İndalon:
Az buharlaşan bir repellent madde olduğundan zararlılara temas ve sindirim yoluyla etki eder. Etkili olması için zararlının indalonun uygulandığı yüzeye temas etmesi gerekmektedir. Bu özelliklerinden dolayı genel olarak kenelere karşı DEET (N,N-Dietil-meta-toluamide) de dahil olmak üzere diğer sentetik repellentlere göre daha etkili olarak değerlendirilir ve öncelikle tercih edilir. Deneysel çalışmalarda dermal yolla uzun süre indalon maruziyeti sonucu böbrek ve karaciğer hasarına neden olduğu görülmüştür. Ayrıca indalon hoş olmayan bir kokuya sahiptir
DEET (N,N-Dietil-meta-toluamide):
Deet (N,N-dietil-3-metilbenzamid), son 50 yıldan fazla en yaygın kullanılan kişisel eklembacaklı kovucudur. Açıkta kalan cilde veya giysilere uygulanabilir. Deet, birçok sivrisinek türüne, diğer sinek türlerine ve kırmızı böceklere karşı yüksek etkinlik gösteren geniş spektrumlu bir kovucudur. Deet, kenelere karşı da etkilidir . Deri yoluyla sistemik dolaşıma geçer ve kullanılan dozun % 10-15’i idrarda görülebilir. Metabolitleri cilt ve uygulanan bölgenin yağ dokularında 1-2 ay kalabilir. Yapılan çalışmalarda DEET’in sinir hücrelerinde yan etkilere, beyin fonksiyonlarında bozulmalara, ensefalopatilere ve ölüme neden olabildiği görülmüştür. Özellikle çocuklarda nörotoksisite riski olduğu bildirilmektedir. DEET’in 40 ve 400 mg/kg dozlarda dermal yolla 60 gün süreyle uygulandığında bazı beyin bölgelerinde kan-beyin bariyeri geçirgenliğinde değişikliğe neden olduğu tespit edilmiş ve bunun son derece önemli fizyolojik ve farmakolojik sonuçlara neden olacağı sonucuna varılmıştır.
Permetrin :
Permetrin, ilk olarak 1973 yılında sentezlenerek 1977 yılında piyasaya sürülmüş ve bugüne kadar zirai mücadele, halk sağlığı alanında önemli vektörler, keneler ve artropodlara karşı yoğun olarak kullanılmıştır . Permetrin kenelere karşı koruma sağlamasının nedeni repellent özelliğinden çok toksisitesidir. Permetrin kenelere karşı korunmada giysiler ve yatak örtülerine uygulanmakla beraber kesinlikle doğrudan vücuda uygulanmamalıdır . Permetrinin çevresel toksisitesi önemlidir. Laboratuvar çalışmalarında bal arılarına, balıklara karşı zehirli olduğu tesbit edilmiştir. İnsanlarda akut permetrin toksisitesi göz ve cilt duyarlılığı, bulantı, kusma, solunum güçlüğü gibi belirtiler şeklinde rapor edilmiştir . Yüksek dozlarda titreme, koordinasyon kaybı, hiperaktivite, ve vücut sıcaklığında artış gibi nörotoksik etkileri içeren belirtilerin görülebileceği raporlanmıştır. Diğer yan etkileri üreme sistemi bozuklukları, mutajenite. ve bağışıklık sisteminde değişiklikler olmak üzere belirtilebilir. Bu nedenle permetrin kullanılacaksa doğrudan cilde değil, kıyafet ve kullanılan malzemeye uygulanmadır.
Piperidinler :
Bazı repellentler biber kokusu andıran renksiz organik bir bileşik olan piperidinden geliştirilmiştir. Ticari olarak kullanılan piperidin bileşiği ise pikaridindir. Bileşiğin düşük toksisite ve deride az irritasyon gösterdiği bildirilmektedir.
Doğal ve Sürdürülebilir Kene Kovucular Olarak Uçucu Yağlar
Kene kaynaklı hastalıkların önlenmesi, doğrudan kene vektör popülasyonlarının başarılı şekilde yönetilmesine bağlıdır. Kene ısırıklarını önlemek için vücudu koruyucu şekilde giyinmek ve kovucu maddeleri uygulamak etkili çözüm alternatifleridir.
Doğal ürünlerin, çevre dostu kovucu formülasyonlarda etken madde olarak kullanılması, günümüzde öne çıkan bir araştırma alanıdır. Tıbbi aromatik bitkilerden elde edilen uçucu yağların çeşitliliği ve yüksek etkinliği bu araştırmaların nedenidir.
Ülkemizde ve dünyada hala temel korunma yöntemi olarak kimyasal kovucular ve akarisitler kullanılmaktadır. Ancak bu maddelerin aşırı kullanımı, kene türlerinde direnç gelişimi, et ve süt ürünlerinde kalıntı riski, ve hedef dışı canlılara yönelik toksik etkiler gibi ciddi sorunlara yol açtığı doğal yaşam hassasiyeti arttıkça terkedilmektedir.
Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümlere duyulan ihtiyaç her geçen gün artmaktadır. Özellikle seyahat edenler ve evcil hayvanlar için mevsimsel olarak kullanılan kovucular, kene ısırıklarını önlemede etkili bir yöntem olmaktadır. Bitki kaynaklı ürünler, düşük toksisiteleri, çevrede kalıcı olmamaları , karmaşık kimyasal yapıları nedeniyle direnç gelişiminin zor olması ile cazip hale gelmektedir. Bugüne kadar haşerelere karşı repellent özelliği belirlenen birçok bitkisel bileşik bulunmaktadır. Uçucu yağlar özellikle sivrisineklere karşı kullanılmakla birlikte kenelere karşıda etkili olabilmektedir.
Tıbbi ve aromatik bitkisel bileşikler, kimyasal çeşitlilikleri ve etkili kene kovucu özellikleri nedeniyle dikkat çekmektedir.
Uçucu yağların kimyasal bileşimlerindeki çeşitlilik ve bileşenler arası etkileşim, akarist etkide önemli rol oynar. Biyolojik etkinin yalnızca majör bileşiklere atfedilmesi zordur; çünkü minör bileşiklerle sinerjik etkileşimler söz konusudur. Bu nedenle hazırlanan karışımlarda uçucu yağların saf halde olması ve tümünün kullanılması önemlidir.
Kısacası hazırlanan karışımda uçucu yağdan alınan tek bir kimyasal maddenin kullanılması gerçek etkinin azalmasına neden olur.
Uçucu yağların haşereler üzerindeki etki mekanizmaları :
Bazı bileşenler kenelerin hücre zarlarını bozarak hücre ölümü oluşturur.
Uçucu yağların kokusu veya buharı kenelerin yön bulma ve tutunma davranışını engeller.
Yağın lipofilik yapısı, kenelerin dış kutikulasındaki mum tabakayı çözerek su kaybına ve solunumlarının tıkanmasına neden olur.
Bazı bitkisel bileşenler kenelerde büyüme hormonlarını ve yumurta gelişimini baskılar.
Uçucu Yağ |
Etki Türü |
Ana Etken Madde(ler) |
Etkili Olduğu Kene Türleri |
Öne Çıkan Özellik |
Karanfil |
Akarisit + Kovucu |
Eugenol |
Ixodes, Rhipicephalus |
Güçlü nörotoksik ve sitotoksik etki |
Defne |
Kovucu |
1,8-cineole, eugenol |
Ixodes ricinus |
Yatıştırıcı, antiseptik etki |
Tarçın |
Akarisit |
Cinnamaldehyde |
Ixodes, Amblyomma |
GABA etkileşimi ve hızlı öldürücü etki |
Lavanta |
Kovucu + Yatıştırıcı |
Linalool, linalyl asetat |
Ixodes ricinus, Dermacentor |
Cilt dostu, çocuklara uygun |
Nane |
Kovucu |
Mentol, karvon |
Ixodes ricinus, Rhipicephalus |
Serinletici etkili, giysiye uygulanabilir |
Neem |
Gelişim baskılayıcı |
Azadirachtin, nimbin |
Boophilus, Rhipicephalus (larva & nimf) |
Üreme döngüsünü bozar, toksik değildir |
Citronella |
Güçlü Kovucu |
Citronellal, geraniol |
Ixodes, Amblyomma |
Buhar bariyeri oluşturarak uzaklaştırır |
Okaliptüs |
Kovucu + Nörotoksik |
1,8-cineole |
Ixodes ricinus, Dermacentor |
Solunumsal tıkaç etkisi |
Çay Ağacı |
Akarisit + AChE inhibitörü |
Terpinen-4-ol |
Genel akar türleri |
Asetilkolinesteraz baskılayıcı etkisi |
Biberiye |
Orta düzey Kovucu |
1,8-cineole, kamfor |
Ixodes türleri |
Kombinasyonlarda etkisi artar |
Itır |
Kuvvetli Kovucu |
Geraniol, citronellol |
Ixodes ricinus |
%100 repelans, hassas ciltlere uygun |
Kekik |
Kuvvetli Akarisit |
Thymol, carvacrol |
Ixodes, Rhipicephalus, Boophilus |
Yüksek larvasidal ve nörotoksik etki |
Sarımsak Yağı |
Akarisit + Kovucu |
Allicin |
Rhipicephalus, Ixodes |
Doğal insektisit, ancak kokusu sınırlayıcı |
HAŞERELERDEN KORUNMALI BİR YAZ DİLİYORUM…
Uzm. Ecz. Sevil Ağalar Altınel
Referanslar:
1. Klompen, J.S.H.; Black, W.C., IV; Keirans, J.E.; Oliver, J.H. Evolution of Ticks. Annu. Rev. Entomol. 1996, 41, 141–161. [CrossRef] [PubMed]
2. Barker, S.C.; Murrell, A. Systematics and evolution of ticks with a list of valid genus and species names. Parasitology 2004, 129, S15–S36. [CrossRef] [PubMed]
3. Djebir, S.; Ksouri, S.; Trigui, M.; Tounsi, S.; Boumaaza, A.; Hadef, Y.; Benakhla, A. Chemical Composition and Acaricidal Activity of the Essential Oils of Some Plant Species of Lamiaceae and Myrtaceae against the Vector of Tropical Bovine Theileriosis: Hyalomma scupense (syn. Hyalomma detritum). BioMed Res. Int. 2019, 2019, 1–9. [CrossRef] [PubMed]
4. Alota, S.L.; Edquiban, T.R.J.; Galay, R.L.; Bernardo, J.M.G.; Sandalo, K.A.C.; Divina, B.P.; Tanaka, T. Determination of resistance status to amitraz in the cattle tick Rhipicephalus (Boophilus) microplus from Luzon, Philippines, through bioassay and molecular analysis. Exp. Appl. Acarol. 2021, 83, 399–409. [CrossRef] [PubMed]
5. Abbas, A.; Abbas, R.Z.; Masood, S.; Iqbal, Z.; Khan, M.K.; Saleemi, M.K.; Raza, M.A.; Mahmood, M.S.; Khan, J.A.; Sindhu, Z.D. Acaricidal and insecticidal effects of essential oils against ectoparasites of veterinary importance. Bol. Latinoam. Caribe Plant. Med. Aromat. 2018, 17, 441–452.
6. Pazinato, R.; Volpato, A.; Baldissera, M.D.; Santos, R.C.V.; Baretta, D.; Vaucher, R.A.; Giongo, J.L.; Boligon, A.A.; Stefani, L.M.; Da Silva, A.S. In vitro effect of seven essential oils on the reproduction of the cattle tick Rhipicephalus microplus. J. Adv. Res. 2016,
7, 1029–1034. [CrossRef] 7. Luns, D.A.R.; Martins, R.; Pombal, S.; Rodilla, J.M.L.; Githaka, N.W.; Vaz, I.D.S., Jr.; Logullo, C. Effect of essential oils against acaricide-susceptible and acaricide-resistant Rhipicephalus ticks. Exp. Appl. Acarol. 2021, 83, 597–608. [CrossRef] [PubMed]
8. George, J.E.; Pound, J.M.; Davey, R.B. Chemical control of ticks on cattle and the resistance of these parasites to acaricides. Parasitology 2004, 129, S353–S366. [CrossRef] [PubMed]
9-Sonenshine DE, Lane RS, Nicholson WL. Ticks (Ixodida). In: Mullen GR, Durden LA, eds. Medical and Veterinary Entomology. London. Academic Press, 2002: 517-56.
10-Peterson C, Coats J. Insect Repellents – Past, present and future. Pesticide Outlook, 2001; 154-8.
11-Brown M, Hebert AA. Insect repellents: An overview. J Am Acad Dermatol, 1997; 36 (2): 243-9.
12-Frances SP, Debboun M. User Acceptability: Public Perceptions of Insect Repellents. In: Debboun M, Frances SP, Strickman D, eds. Insect Repellents Principles, Methods, and Uses. London. CRC Press, 2006: 397-402.
13-Anonymous. The Tick Bite Prevention & The Use of Insect Repellents. The Connecticut Agricultural Experiment Station. www.caes.state.ct.us, 18.03.2010.