Ecz. Serhat Salim AKTAŞ

 

Son söyleyeceğimi ilk söyleyelim.2012 de çıkan yasa ile hayatımıza giren ikinci eczacılık ve yardımcı eczacılık ömrünü tamamlamıştır. Ne genç arkadaşlara ne de eczanelere bir faydası yoktur. Burada kastım tabi ki “zorunlu yaptırılan yardımcı eczacılıktır”.

İkinci eczacılık o zaman paralel ihracat yapan (yurt dışına ilaç satan) ve bu nedenle ciroları yükselen bazı meslektaşlarımızın 35m2 de 10 eczacı çalıştırmak zorunda oluşu ile uygulanamaz olduğu ortaya çıkmış ve eski TEB başkanı ve zamanın milletvekili tarafında yönetmelik değişikliği yaptırılarak düzeltilemeye çalışılmıştı. Günümüzde 200 civarı meslektaşımız ikinci eczacı olarak çalışmaktadır. Her sene 3500 eczacının mezun olduğu ortamda bu sayının istihdama çare olamayacağı açıktır. 

Gelelim yardımcı eczacılığa… Deve mi, kuş mu olduğu belli olmayan bu garip uygulamaya. Eğitimin devamı mı, yoksa istihdam mı belli değil. Yeni mezun meslektaşlarımız ile önceki meslektaşlar arasında mayınlı alanlar oluşturan garip bir uygulama. Hem genç meslektaşlar açısından, hem yardımcı eczacı istihdam etmek zorunda bırakılan meslektaşlarımız açısından angaryalar içeren durum. 

Danıştay 10. Dairede açtığım “Yardımcı Eczacılığın İptal edilmesi ile ilgili” bir dava derdest durumda. (E.2019/*248) Davada savunma veren TİTCK, Yardımcı eczacılık kalksın diyor, Sağlık Bakanlığı kalkabilir diyor, sadece TEB devam etmesini istiyor. Bu durumu kayıtlara geçirmek istiyorum. Gerekçe de “farmasötik bakım”, sahadan bu kadar uzak olunca böyle oluyor demek ki. 

Gönüllü olarak bir meslektaş diğerinin yanında çalışabilir bunda engel yok. Karşı çıkılan bunun sözleşme serbestisi ilkesini çiğneyerek zorunlu tutulması ve maaşın da belli olması. Dünyada böyle bir uygulama var mı bilmiyorum ama hiç sanmıyorum. 

Bu konuya sayın Dekanların, Oda başkanlarının, TEB merkez heyeti üyelerinin, alanımızdaki derneklerin ve sendikanın açık irade beyanı yapması şarttır. Karşı mı değil mi kamuoyuna açıklamalıdır. 

Birleşik Eczacılar grubu olarak bizim görüşümüz nettir. Meslektaşlar arası barışı tehdit etme aşamasına gelmiş olan, özellikle genç meslektaşları mesleğe başladığı esnada meslekten ve meslektaştan soğutan YARDIMCI ECZACILIK uygulaması iptal edilmelidir.

Eczacılıktaki paydaşlar yardımcı eczacılığın devamını istiyor ise de sistem tahkim edilmelidir. Üniversiteler, Sağlık bakanlığı, İlaç sanayi kooperatifler ve SGK elini taşın altına koymalıdır. Sigortalılık, 5510sayılı kanuna göre “stajyer” lere yapılan ve emeklilik primi içermeyen düşük düzeye indirilebilir ve bunun tamamı TEB tarafından karşılanabilir. Yardımcı eczacılık yapmak isteyen meslektaşlar SGK, depolar, Hastaneler, Fakülteler ve eczaneler arasında paylaşılabilir. Yardımcı eczacının görev tanımı açıkça yapılmalıdır. Ücret zorunluluğu ortadan kaldırılabilir. Herkes bu konuyu görmezden geliyor oysa sahada sorunlar birikiyor. Her geçen yıl da sorunlar artmaya devam edecektir. Bu statü devam edecek ise bence öncelikle adı değişmelidir. ”Yardımcı eczacı” sözü “Eczacı” olarak mezun olmuş biri için doğru değildir. Kosgeb in bütçesi ve kuruluş amacı bu süreci yönetmeye yetmeyecektir. İşkur bu konuda ciddi projeler üretilmelidir. 

TEB in görüşü bellidir. Yardımcı Eczacılık istihdam projesi olduğu ve bunu yanında bilgi ve mesleki deneyim edinmelerinin sağlanmasıdır. Bu gerekçeler doğru değildir. 200 kişinin 1 yıl için yardımcı eczacılık yapması istihdama çare olamayacaktır. 2013 yılında fakülteye girenler 5 yıllık bir eğitim almaktadır ve geniş zamanlı stajlar yapmaktadır. O nedenle mesleki bilgi ve deneyim için yeterli zaman söz konusudur. 

Diğer neden; Cirosu yüksek eczanenin birden fazla eczacı ile hastalarına hizmet vermesidir. Pratikte bunu engelleyen bir düzenleme yoktur. Bunun her iki taraf için zorlayıcı olması itiraz edilen konudur. Herkes net görüşünü açıklamalı ve bu iş çözülmelidir. 

Diğer konu farmasötik bakımdır. Bu gönüllü çalışma ile karşılanabilir. (Bu arada SMART eczane projesi ne oldu bilen var mı?) 

Her sene gittikçe artan ve yaklaşık 3500 mezun daha ciddi istihdam projeleri gereksinimini ortaya çıkarmaktadır. Öncelikle yeni fakülte açılması ve var olan fakültelerde kontenjan artışı önlenmelidir. 10 sene sonra, şu an var olan eczacı kadar yeni eczacı mezun olmuş olacaktır. Bu sorunun çözümü üzerinde kafa yormak ve gerekli girişim ve yasal düzenlemeleri yapmak gerekir. Bunun çözümü yardımcı eczacılık ve yeni mezunlar eczanede çalışsın demek değildir. O arkadaşların da hepimiz kadar eczane açma ya da istediği alanda çalışma hakkı vardır. Çözülene kadar bu konuyu takip etmeye ve yazmaya devam edeceğim.

 

Saygılarımla 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat