36.L.01.5680 28.05.2009

Sayın Alp Sevindik,

AİFD Genel Sekreteri ve Yürütme Kurulu Başkanı

Sayın Sevindik,

Başkanı bulunduğum Türk Eczacıları Birliği, 6643 sayılı Kanun’la kurulmuş, kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütüdür ve üyeleri de kamu hizmeti vermektedir. Söz konusu Kanun, Birliğimize yerli ilaç sanayini korumak görevi vermiştir. Birliğimiz, diğer alanlarda olduğu gibi, bu alanda da Kanun’la kendisine verilen görevi yapmak konusunda çalışmalar yürütmektedir.

Diğer yandan, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak, düşünceleri açıklama özgürlüğü çerçevesinde şahsımın herhangi bir eczacı odamızda düzenlenen herhangi bir panelde dilediği açıklamayı yapma şansı ve hakkı bulunmaktadır. Tarafınızın temsil edilmediği bu toplantıda yapmış olduğum konuşmanın yadırganmasının anlaşılması bir tarafa, “günümüz gerçekleriyle bağdaşmayan söylemler” olarak değerlendirilmesi, umarım “maksadını”, eğer öyle değilse “haddini” aşan bir nitelemedir.


Yazınızda sözünü ettiğiniz serbest ve adil rekabet, 19 uncu yüzyıl kapitalizminin alamet-i farikaları olup, şirket birleşmeleri, evlilikleri, patent, veri koruma ve veri imtiyazı gibi uygulamaların “serbest rekabet” konusunda ilaç sektörüne çok fazla girdi sağladığı ileri sürülemez. Ancak sizin, bilimsel düşünceye inanan bir kişi olarak, benim sarf etmiş olduğum sözlerden görev çıkartmak yerine, bu konu ile ilgili bilimsel verilere dayanarak bir tartışma ortamı talep etmeniz beklenirken, bulunmadığınız bir toplantı hakkında, nesnel gerçekliğin terazisi imişçesine, yorum yapabilme hakkınız bulunmamaktadır. Eğer başka bir bilimsel toplantı düzenlenirse, “tekelleşme süreci”nden “sermaye yoğunlaşmasını” kast ettiğimi, bu konudaki verilerin sizin de erişiminize açık olduğunu, hatta çok büyük bir ihtimalle bilginiz dahilinde bulunduğunu görebiliriz.


Diğer yandan, Türk Eczacıları Birliği, Ar-Ge çalışmalarının yapılmasına karşı olmadığı gibi, tam tersine, gerek ülkemizde gerek dünyada yapılan bu çalışmaları desteklemektedir. Birliğimizin eşdeğer ilaç politikası da, tüm uluslararası belgelerde geçtiği gibi, diğer unsurların yanında “eşdeğer ilaçların Ar-Ge çalışmalarını hızlandırması” işlevini de göz önünde bulundurarak oluşturulmaktadır. O bakımdan, Birliğimizin ne temsil ettiğiniz ilaç firmalarına, ne de derneğinize karşı bir tavır geliştirmesi söz konusu olamaz. Ancak, “küresel kriz ortamında sektörel dayanışma” denilen unsurun son dönemlerde ne yazık ki, talep esnekliği sıfıra yakın bir ürün olan ilacın ilaç şirketleri tarafından eczacılara satış koşullarının değiştirilmesi şeklinde eczacılarımıza yansıdığı, eczacılarımız ayakta kalma mücadelesi verirken, bırakınız dayanışmayı, bir dizi ilaç şirketinin sektörün bu kesimine yönelik umursamaz ve hukuksuz bir tavır içinde olduğu, pek çoğunun 45 günlük geçiş süresine uymadığı, yine bir kısmının kamu kurum ıskontolarını eczanelere doğru biçimde yansıtmadığı, bunun yanında ilaç satış vadelerini geri çektiği ve ticari ıskontolarını indirdiği, bu sorunlar sektörünüzün tüm temsilcileri ile Genel Müdürler düzeyinde tarafımdan defalarca görüşülmüş olmasına karşın, sektör tarafından ilgisiz kalındığı görülmektedir.


İçinden geçtiğimiz kriz ortamında, gerçekten ilaç endüstrisi ve eczacı arasında yakın bir işbirliğine ihtiyaç vardır. Biz Türk Eczacıları Birliği olarak tam da bu işbirliği konularını görüşmek üzere 2008 yılında başlattığımız girişimle, bir Sektör Konseyi kurulmasını sağladık. Ancak, gelinen noktada görülmüştür ki, Sektör Konseyi sadece ilaç şirketlerinin kendi problemlerinin çözümü konusunda destek istemek üzere devreye sokulmakta, Birliğimiz tarafından gelen talepler ise, tarafınızdan “yetkisizlik” gerekçesi ile görüşülmeden reddedilmektedir. Bu bakımdan, evet, sektörümüz aynı gemidedir, ancak bir tarafın Lordlar Kamarası’nda, diğer tarafın da güvertede oturduğu bir yapılanma bizim açımızdan kabul edilemezdir. İşbirliği, “karşılıklı” ve “eşit” bir ilişki içinde şekillendiği takdirde eczacı kamuoyu da bu konuda üzerine düşeni yapacaktır.

Sonuç olarak, işbirliğinin doğru tespitlere dayanması, doğru uygulamalarla pekiştirilmesi ve karşılıklı saygı çerçevesinde işlemesi, tüm sektörün yararına olacaktır.

Saygılarımla,

Ecz. Erdoğan ÇOLAK



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat