ECZACININ SESİ

İTS 16 MAYIS 2010 tarihinde tüm karşı çıkışlara rağmen fiilen başladı. Sonucunu değiştiremeyeceğiniz bir olayda, sistemin dışında kalmayıp yönlendirenlerden olduğunuzda süreç daha kolay atlatılır. Ama hem "istemezük" tavrı sergileyip hem de varolan tüm gücünüzü ortaya koymazsanız, hem dışarıda kalır hem de şimdi olduğu gibi sürecin tüm zorluklarını eczacıya taşıtmak zorunda kalırsınız. Üstelik de sürecin içerisinde yer alan firmaların, dağıtım kanallarının yüklerini de temsil ettiğiniz eczacının sırtına yükleterek.

16 MAYIS 2010 tarihinden itibaren Karekodlu ilaçlar sisteme bildirilmeye başlandı. Medula sisteminin çökmesiyle buna neden olan İTS -MEDULA bağlantısı kesilerek eczanelerin yaptığı İTS sonlandırma işini Sağlık Bakanlığı kendi üzerine aldı. İlk günlerde Sağlık Bakanlığının Karekod sonlandırma işini anlık yapmaması nedeniyle İstanbul Eczacı Odasının da belgelendirdiği gibi aynı karekodun farklı reçetelere verilebilmesi gibi suistimale açık bir durum oluştu. Hemen sonra Sağlık Bakanlığının yaptığı İTS sonlandırma işi, anlık hale getirildi. Yani Medula sistemine Karekodlu olarak girdiğiniz ve İTS satış kaydı yaptığınız bir ilacı, tekrar medulaya girmek istediğinizde aldığınız yanıt şu olacaktır.                         

"BELİRTİLEN ÜRÜN ÖNCEDEN SATILMIŞTIR."

 

Eczacıların gündemdeki sorunu Karekodları keselim mi? Reçeteye Yapıştıralım mı? Kesmek suç mu? Yapıştırmazsak paramız ödenmez mi? vb.

Karekod kesilerek değil cihazla okutarak bildirime dayanan bir sistem. Karekodlu bir ilacı Medulaya girip İTS ye satış kaydını yaptığınız an işlem bitmiştir. Artık onu kesmenize gerek kalmamıştır. Ama yıllardır alıştığımız makas- küpür-bant ilişkisini sonlandırmak hepimize çok zor geliyor. Sanki bu üçgeni kurmadığımızda, ya bedelleri ödenmezse duygusuna kapılıyoruz. İlk başladığında elamanıma hiçbir yerini kesmeden ver dediğimde ‘’Abi sen ver’’ dedi.

Yeni bir sistem olması ve geçiş sürecinde ne gibi problemlerle karşılaşılacağı bilinmediğinden TEB bir önlem olması amacı ile sadece karekodların kesilmesi önerisini getirdi. Eczane denetimlerinde bir problemle karşılaşmamak içinde SGK ile bu konuda mutabakat sağladı. Önlem olarak kesilen bu karekodların, reçetelere yapıştırılması gibi bir zorunluluk yok. Geçiş sürecinde yapıştıranlara da niye yapıştırdın diye hesap soran olamaz.

Eczacının bu konuda tek karşılaşabileceği sorun bilginin kaybolmasıdır. Medula üzerinden düzelt kaydet yaptığınızda bu bilgiler hiçbir şekilde kaybolmaz. Ama reçeteyi silerseniz bilgiler kaybolur. En çok karşılaşılacak problem Karekodlu ilaç içermesine rağmen İTS satış kaydı yapılmadan sonlandırılan reçeteler. Çünkü girdiğiniz Karekod bilgileri daha sonra reçeteyi geri çağırdığınızda kaybolmakta. Karekodu da kesmemişseniz karekodun peşine düşmeniz kaçınılmaz. İTS satış kaydı yapılmadan sonlandırılan reçetelerde "BU NÜSHA HASTAYA VERİLECEKTİR. SGK’YA GÖNDERİLMEYECEKTİR" uyarısı vermekte.Bu sorunla karşılaşmamak için tek yapılması gereken reçeteyi İTS satış kaydı yapıp sonlandırarak bir diğer reçeteye geçmek.

 Örneğin raporlu reçetede 5 adet coraspin yazılı olsun, elimizde ise 3 adet var. Medulaya 5 adet girilip İTS ye 3 adet karekod okutulup İTS satış kaydı yapıldığında sistem, 5 ilaç verildi 3 ü karekodlu, 2 si küpürlü işlemi yapıyor. Daha sonra kalan iki coraspin için reçeteyi geri çağırdığınızda verilen 3 coraspin in karekod bilgileri sistemde duruyor.İlave yapılamadığından önce İTS satış kayıt iptal yapıp ekranda kaybolmayan 3 coraspin karekod bilgisi üzerine 2 coraspin karekodunu da ekleyip İTS satış kayıt yaptığınızda reçetedeki 5 adet karekodlu ilacı vermiş oluyorsunuz. Karekodları kesmenize de gerek kalmıyor.

Bazı eczane programları reçete aktarımda ilaçlar ile birlikte karekod bilgilerini de aktardığından bilgi kaybı olması söz konusu değil. Tek istisna Medula sistemi çalışmıyorsa ve ilaç verecekseniz yapmanız gereken ya  karekodu kesmek ya da karekod bilgilerini kopyalamak.

 

Bir diğer sorun da sistemde kayıtlı olan, sistemde kayıtsız olan, ürün bilgileri tutarsız olan karekodlu ilaçların ortalarda cirit atması. Sistemin başlangıcında sistem çökmesi nedeniyle İTS – MEDULA bağlantısı kesilip Karekod sonlandırma işini Sağlık Bakanlığı kendi sorumluluğuna alınca SGK reçeteleriyle sınırlı olmak üzere bu sorun ortadan kalktı. Medula sistemine tüm bu sorunlu karekodları girip İTS satış Kaydı yapıldığında sistem kabul ediyor. Bu karekodların geri ödemesinde problem olmayacağı ile ilgili olarak Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ve SGK başkanı imzalı ortak duyurusu var. TEB de bu konuda duyuru yaptı.

15 MAYIS 2010 tarihi itibariyle stoklarındaki tüm ilaçları ve dağıtım kanallarından gelen tüm ürünleri İTS sorgulamadan geçiren ve problemli tüm ürünleri masasına dizmiş biri olarak söyleyebilirim ki bu ürünleri SGK ya vermekte ve İTS SATIŞ KAYDI yapmakta bir problem yok. Çünkü masamdaki bu ürünler her gün tekrar tekrar İTS sorgulamadan geçiriliyor ve problemli ürünler parça parça sisteme kayıtlı hale getiriliyor . Mesela bugün Parol 20 tb, Crestor 20 mg tb ve Nurofen Cold tb gibi daha önce "ÜRÜN BİLGİLERİ TUTARSIZ" mesajı veren ilaçlar, son kontrolde "ÜRÜN BİLGİLERİ SİSTEMDE KAYITLI" hale dönüştü. İlaçların karekodlarında ve karekod okuyucu da bir değişiklik olmadığına göre İTS yazılımında güncellemeler yapılıp gönderilen bilgiler okunur hala getiriliyor.

 Ama Yeşil Kart reçeteleri ve Perakende satışlar için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Çünkü eski provizyon sisteminde İTS sonlandırma işi hala eczacının sorumluluğunda olduğundan hatalı ve kayıtsız karekodlar sistem tarafından kabul edilmiyor. Yine perakende satışlar eczane programları üzerinden yapıldığından ve İTS sonlandırma yapılamadığından bu tür kayıtsız karekodlar hastalara verilemiyor.

 

Tüm ürünlerde İTS ye geçiş için 1 Haziran 2010 tarihinin Danıştay tarafından yürütmesinin durdurulması ve tekrar 01.01.2011 tarihine alınması zorunluluğu sonrası Sağlık Bakanlığı B planını devreye koydu.    B planı, İTS ve Danıştay kararını devre dışı bırakıp HUKUK BAYPASS EDİLİP, üstelikte yetki kötüye kullanılıp küpürlü ürünleri KUSURLU ÜRÜN statüsüne almak ve satışını durdurmak. Böylece hem Danıştay kararı uygulanmış olacak, hem de piyasadaki küpürlü ilaçların satışı yasaklanacak ve yine aynı sonuca ulaşıp 01 Haziran 2010 da İTS tam olarak başlamış olacak. Eczanelerde ellerindeki küpürlü ilaçları iade aşamasında,yeni  bir sermaye daha koyarak aynı ürünlerin karekodlularını tekrar alacak.

 

FARMASÖTİK VE TIBBİ MÜSTAHZAR, MADDE, MALZEME, TERKİPLER İLE BİTKİSEL PREPARATLARIN GERİ ÇEKİLMESİ VE TOPLATILMASI HAKKINDA YÖNETMELİĞİN TANIMLAR başlığının altında "KUSURLU ÜRÜN" şöyle tanımlanmakta;

D) KUSURLU (HATALI) ÜRÜN :Tüketicinin sağlığı ve emniyeti açısından bir tehlike arz eden veya kalite hataları tespit edilen ürünü,

 Ambalajında küpür bulunması gibi komik bir gerekçeyle, yıllardır Kusurlu ürün statüsünde olmayan bir ürünün HUKUKU BAYPASS ETMEK için bu statüye alınması ve satışının durdurulması, Danıştay da  açılacak yeni bir davayla hemen yürütmenin durdurulması kararıyla sonuçlanır.

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat