Ege Eczacılık Günleri’ne katılım amacıyla gittiğim İzmir’de büyük keyif aldım. Kısa ama zevkle geçen iki gün. Dostlarla beraber olmak güzel duygu.

Bir de serde göçmenlik var ya. Ege Denizi’nden esen rüzgâr sanki tanıdık kokular getiriyor. Yaşanan sevinçleri ve çekilen acıları hissettiren kokular.

Bu ruh haliyle Ege Eczacılık Günlerine katıldım.

Açılış konuşmaları bölümünde T.E.B.’nin davetlisi olarak kürsü alan AKP milletvekili Ecz. Mehmet Domaç, eczanelerin yaşam sahasının daraldığından bahisle eczacı-eczacı ortaklığını öngören 6197 sayılı yasa değişikliği ile ilgili konuşması esnasında dinleyicilere hitaben “İzmir’in karşısında, Ege’nin ötesinde ne var” diye sordu. Kimseden ses çıkmayınca “Yunanistan” kelimesi ağzımdan dökülüverdi.

Bu yanıtın üzerine ikinci soru geldi. “Yunanistan’a giden var mı?”.

Eh, birinciye yanıt verdikten sonra ikincide susmak olmaz. O soruya da “var” diye yanıtladım.

 Sorular “Yunanistan’da eczanelerin durumunu bilen var mı?” diye devam etti. Bu soruya “aynı Türkiye’deki gibi, bir eczacının sahip ve mülkiyetinde” yanıtını verince Sn. Domaç,

“Yapma Ertan, Ecz. Yannis benim arkadaşım, geçen hafta Yunanistan’daydım” deyip Yunanistan’da eczane sınırlaması olduğunu belirterek, eczacı ortaklığını ima eden ve bunun da eczacıların geleceğini kurtaracağını iddia eden konuşmasını sürdürdü.

Verilen arada çay içmek için alt katta otururken Sn. Domaç da oraya geldi. Beni görünce “Ertan yirmi senedir yöneticilik yaptın. Benim boşa konuşmayacağımı bilirsin” diye seslendi. Ben kendi sözümün arkasında durunca, “bir takımına iddiaya girelim” dedi.

Kendi telefonu ile Yunanistan’dan Ecz. Yannis’i aradı ve telefonu bana verdi. Yannis ile yaptığım telefon konuşmasında aldığım yanıtları sesli olarak yanımızda bulunanların da duyacağı şekilde tekrarladım.

Yannis’ten aldığım yanıta göre Yunanistan’da emekli olmak isteyen eczacı, eczanesini devir edeceği eczacı ile eczanenin devamlılığını sağlamak amacıyla bir günlük ortak oluyorlar. Bunu söyleyince Sn. Domaç “demek ki Yunanistan’da ortaklık varmış” dedi. Bu konuşmalara TEB Denetleme Kurulu Başkanı Ecz. Şerif Boyacı dâhil etrafımızda bulunan eczacılar da şahittir.

Devir edilen bir eczane işlemlerinde eczanenin kapalı kalmaması amacı ile gerçekleştirilen bir prosedürün, sanki daimi bir ortaklığın var olduğu gibi sunulmasını takdirlere bırakıyorum.

Sn. Domaç’ın ısrarla kendi söylemini tekrarlaması üzerine “takımın pantolonundan vazgeçtim, ama ceketi alırım” dediğimde o da “yok sana ceket” diyerek diyalogu bitirdi.

Ben kendi adıma bu iddiada ceketi kazandığıma inanıyor ve Sayın AKP milletvekilinden talep ediyorum. 56 beden, 8 drop giyiyorum. Rengini ve markasını kendi zevkine bırakıyorum.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat