Dr. Kürşad KOÇ

Tüketici Sağlığı İş Birimi Müdürü, MENARINI

 

Kahvenin hatırı var ama fallarda acaba aşağıdaki değişimleri kaçımız görebildik? 

İlaç sektörü 2000’li yılların hemen başında Doktor-Hasta-Eczacı üçgeninde şekillenmiş, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kurumlarının yanında hiçbir sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımızın da yer aldığı bir dünyaydı. Futurist bakış neden gerekli, yaklaşık son 20 yılda değişen sağlık alanındaki dönüşümü biraz konuşalım:

  • SGK çatısı altına toplanma
  • Fiyat kararnameleri
  • Türk İlaç şirketlerinin satın alınma süreçleri (İbrahim Etem Ulagay, Fako, Eczacıbaşı, Deva, Mustafa Nevzat)
  • Euro kur ve TL’nin yıllar içerisinde gördüğü hissedilmeyen devalüasyon
  • Regülasyonlar ki Tanıtım İlkeleri ve Ruhsatlandırma Yönetmeliklerinin endüstriye etkisi
  • Üretim tesislerinin gelişmesi ve yenilenmesi
  • Şirketlerin özellikle saha kadrolarının 2010 sonrası küçülmek durumunda kalmaları
  • Onkoloji ve Spesifik Tedavi alanları dışında yeni ürünlerin artık pazarda yer almaması
  • Özel Hastanelerin sağlık hizmetlerinde ki yükselişi
  • Aile Hekimliği uygulaması
  • İlaç Takip Sistemi
  • Katkı Payları, e-reçete, akılcı ilaç uygulamaları
  • Eczanelerin dönüşümü
  • Eczanelerde İlaç dışı Sağlık ürünleri kategorilerinin hızla yükselişi
  • Toplumun sağlık alanında bilgiye hızlı ulaşması, dijital dünyanın, bilginin cebimize girmesi.
  • Tıbbi Cihaz, Kozmeik ve Gıda Takviyelerinde ki regülasyon değişiklikleri ve pazarda yer alan ürün sayısı

Yakın geçmişimiz kısaca 20 yıl; ne kadar çok değişiklik yaşamışız. Daha sayamadıklarımız var.

Geleceğe hazırmıyız? Bunların hiçbirisi fallarda yoktu. Kahve sohbetlerimizde ileriyi gören profesyoneller tarafından konuşuldu. Bu kadar kısa sürede bu kadar yoğun ve köklü değişimde Darwin’in şu sözünü hatırlayalım: 
“Ne en güçlü olan tür hayatta kalır, ne de en zeki olan… Değişime en çok adapte olabilendir, hayatta kalan.” Charles R. Darwin

Gelin sizlerle bir kahve sohbeti yapalım; gelecek 20 yılı futuristik açıdan görmeye çalışalım...

  • OTC yasası çıkmış,
  • Birçok ürün Non Rx kategoriye aktarılmış ve farklı regülasyonlara sahip
  • Reçeteli ürünler ise kontrole tabi ve sadece reçete ile hastaya verilebiliyor
  • Kampüs hastaneler, Şehir hastaneleri yıllık ana ilaç giderlerini ayrı ihale ile sağlıyor,
  • 20 yıl önce 8 olan Eczacılık Fakültesi sayısı şu günlerde 27 civarı ve gelecek 20 yıl içerisinde 45 olduğunu düşünelim.
  • Her yıl yeni mezun 3000 eczacı
  • Eczanelerin yerleşim regülasyonu, Eczane açma regülasyonlarının değişmesi?
  • Çalışanlarının diplomalı, eğitimli olma zorunlulukları
  • Katkı payları Dünya standartlarına gelmiş...
  • Marka eczaneler, zincirler, dernekleşmiş oluşumlar
  • İlaç dışı bazı ürünlerin eczane dışına çıkması
  • Homeopati ve ürünlerin pazarlanabilmesi
  • Fitoterapi, aromaterapi uzmanları tercih görüyor
  • Tıp ve Eczacılık Fakültelerinde Beslenme, Diyetetik dersleri eklenmiş
  • Üniversiteler üretim yapıyor
  • Gıda Takviyeleri alanının genişlemesi. Bu alanlar ABD, Kanada; Çin, Japonya ve Avrupa’da çok yüksek rakamlara ulaşmış Pazar verilerine sahip. Günümüzde 1 milyar TL civarında. Gelişmiş ülkelerde İlaç:İlaç Dışı Gıda Takviyeleri oranı 5:1 gibi. Ülkemizde 20:1 civarında.
  • İnsan Kaynağını Yönetme, Liderlik, Eğitim, Motivasyon mutlaka eczanede ayrıştırıcı, fark yaratan bir rol oynamaya başlamış
  • Tercih edilen Eczaneler – MARKA değeri olan Eczacılar
  • Medya’nın sağlık alanında ki yeri, artan reklam ve bilgi hizmetleri
  • Dağıtım alanında ki değişiklikler
  • Artan ürün, firma sayısı bunun tüketici – ürün buluşmasına etkileri
  • Değişen demografi,
  • Tüketici Davranışları, sorgulayan, bilgili, araştırmacı hasta ve danışan profili.

Kahve sohbeti uzar gider... Kısıtlı satırlarımızda sadece bir konu var ki her değişiklikte her zaman zirvede olan:

Hasta ve/veya Danışanınız...
Karar verici,
Güven arayan,
Bilgiye ulaşabilen, 
İletişim kurmaktan memnun kalan....

Değişen dünyamızda bugün yaptıklarımız hızla yok olabilir. 
Mesleki, Kariyer ve Ticari başarılarımız sürdürülebilir mi? 
Yüzeysel sığlıkta yüzmektense bugün basit derinliği tercih etmek, yani odaklanmak gerekiyor.
Etki alanımızı bu şekilde genişleterek kendimizi gelecek tüm değişikliklere hazırlamak mümkün. 
İngiliz Tarihçi E.H.Carr’ın “Değişim mutlaka olur. Ancak ilerlemek kesin değildir” sözünü hatırlatarak; deneyimlerimizin faydaya dönüşmesi için bilgi ve bilimi takip ederek geleceğe hazırlanmamız gerekliliğini hatırlatmak istedim.

Dr.Kürşad Koç
Tüketici Sağlığı İş Birimi Müdürü, MENARINI

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat