Eczacı Kazım Aykanat’ın “umuda çağrı” yazısını okuduk. Bozan insansa düzelten de insan olmalı, değişimi görmeli ve ayak uydurmalı, eczacılık hakkındaki algıyı değiştirmeli ve umudu taze tutmalıyız diyor kısaca. Katılmamak elde değil.

Eczacının Sesi Forum bölümü ise ilginç, öğretici ve uyarıcı. Her zaman aynı enerjik tartışmaları bulamamak doğal; ancak zaman zaman alevlenen tartışmaları ve önerileri görmezden gelmemek gerekir.

Eczacılığın sosyo-politik bir meslek olduğunu bilmek çok önemli. Forum’da eleştiriler oluyor, burası sadece mesleki bir forumdur diye, bu yaklaşıma katılmak güç. Eczacılık dışı mesajları eleştirenlerin, mesleki konularda da öyle pek cevval olmadıkları gözüküyor. Sadece kişisel hususları sorup yanıt almanın(bu da gerekli olmakla birlikte), “hayırlı işler bol kazançlar” jargonun forum kavramına, yani sözü olanın söylemesi gerektiği idealine ters olduğunu belirtmek gerekir.

Böyle platformlarda, nezakete halel getirmeden, haklara saygılı, üçüncü kişileri aşağılamadan yazmak çizmek doğrudur elbette. Ancak sadece okuyucu olarak kalınırsa ve sadece yılda bir kere her zaman duyarlılıkla yazanları, paylaşanları eleştirmek için ortaya çıkılırsa; bu durum, cesaretle ileti yollayan ve yazı yazanlara biraz haksızlık olur.

Ben asıl, Eczacı Ali Fırat Tarhan’ın bıkmadan duyurmaya çalıştığı “delege sistemi” üzerine yazdığı iletiye sözü getirmek istiyorum.

Eczacı Ali Fırat Tarhan kavuncudan “balll gibi” diye aldığı kavunun kelek çıktığından söz edip şöyle diyor; “…Geçenlerde bir toplantıda mesleğimizden bir büyük mevcut delege sistemimizin adaletli olmadığı gerekçesiyle mahkemeye başvuran ilgili eczacı odasına fena halde saydırmış, bizim delege sistemimiz ELEKTİR, elekten geçenler delege seçilir, oy vermeye Ankara’ya gelir, işte biz bu elekten geçen arkadaşların üçte ikisinin oyuyla seçildik, neyine itiraz ediyorsunuz biz tabanı temsil ediyoruz demiş, peki bu elek nası bi elek ilgili bozguncu eczacı odası neye itiraz etmiş ona da bi bakalım, 102 üyesi olan eczacı odasının 5 üyesi, 933 üyesi olan odamızın7 delegesi var, 102 üye için 5 delege alıyoruz geriye kalan 831 üyemiz için 2 delegede kalıyoruz, üyelerimiz bu sizin elekten geçemiyor, bize hak gördüğünüz üçün birine itiraz ediyor, temsilde adalet istiyoruz demişler...

Sonra da bağlıyor lafı her zamanki mizah ustalığıyla Tarhan, “Masamızda kavun, sistemimiz ELEK, uzun zamandır yediğimiz düpedüz KELEK

Ortada bir sistem var ve işini gücünü yapan bir eczacının, delege seçimleri hakkındaki düşüncesi bu. Buna kulak vermek gerekir. Başka bir deyişle bu konu neden tartışılmasın. Destekleyenler ve karşısında olanlardan şöyle derli toplu yazılar okusak, sonuçlarını görsek; çok yararlı olacak galiba.

Eczacı Taşkın Çalı, Forum’da eczacı odası yöneticilerinin söylediklerini yorumladıktan sonra ikinci eczacılık için şöyle diyor, “…İstihdam sağlanacaksa, bu işi en iyi üstlenecek olanlar trilyonlar kazanan ilaç firmalarıdır!.. Bana şart getirmesini çok iyi becerirken, onlara niçin dişleri geçmiyor otoritenin? Gidin bakın ilaç fabrikalarında eczacı çalıştırılmıyor. SGK’ya cirosu 1 milyon TL olan 5 eczacı, cirosu 10 milyon TL olan 30 eczacı istihdam edecek dersin olur biter

Devrim yasasının öngöremediğini Eczacı Taşkın Çalı söylüyor. İkinci eczacılığa “nüfusa göre eczane” kısıtlamasıyla istihdam sorunun çaresi diye bakanlar; eczacılık fakülteleri her yıl ortalama 2000 mezun verirken, T.C Sağlık Bakanlığının sadece 300 küsur eczacının ikinci eczacı olarak çalışması gerektiği ilanıyla ne hale gelmişlerdir bilmiyorum.

Eczacı Melih Arslan, ilaçta taban fiyat uygulamasına ciddi bir eleştiri getirerek, “Taban fiyat=ısıtılıp durulan pilav… Bana göre hava hoş sağlıkta devrimin sonuna geldiniz demektir. 800 lira maaş verdiğin emeklinin 3 aylık beloc ilacından 25 lira fark çıkarken 50 lira olsun bak bakalım sana ne yapıyorlar.” diyor.

Çok değişik etkileri olabilecek bu uygulamanın hastayı daha fazla ödeme konusunda etkileyeceği kesin, ancak eczacıyı da tahsilatçılık ve satışla ilgili zorlayacağı çok açık.

İşte böyle…Düşünen, çalışan ve umut eden eczacıların sesi bu…

Ben eczacı örgütü yöneticisi olsam, her zaman ilk bakacağım yer Eczacının Sesi Forum sayfası olurdu.



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat