SGK TEB İlaç Temin Protokolü’nün 7.1. maddesine göre Nisan ayında yenilenmesi gereken sözleşmenin, 19.09.2013 tarihinde ek protokol imzalanmak suretiyle 20 maddesinde değişiklik yapıldı. Değişiklikler 1 Kasım 2013 tarihinde yürürlüğe girecek.

Ek Protokol’ün, sıralı dağıtım uygulaması ile iskonto grupları ve hizmet bedeline odaklandığı algısı var. Bunlara değinmeden önce sözleşmede yapılan diğer değişiklikler üzerinde durmak gerekiyor.

Ek Protokol’le, Protokol’ün 3.2 maddesi çerçevesinde düzenlenen alt maddelerden altısında değişiklik ve ekleme yapıldı.

Sözleşmenin 3.2 maddesi altında düzenlenen maddeler; reçete ve eklerinin Sağlık Bakanlığı ve Kurum mevzuatına uygun olarak düzenlenmediği takdirde, ilaç bedellerinin Kurum tarafından ödenmemesine ilişkin düzenlemelerdir. Bu maddelerde belirtilen hususların saptanması halinde, Kurum reçeteleri iade etmemekte, doğrudan kesinti yapmak yoluna gitmektedir.

Bunlardan ilki 3.2.1 maddesine yapılan eklemedir. Buna göre hastane bilgi etiketlerinde yer alan tarih ile yazılan reçetedeki tarih arasında farklılık varsa, hekimin reçeteye yazmış olduğu tarihin esas alınacağı şeklinde bir cümle eklenmiştir.

Şu halde bir eczacı; tutarı ne olursa olsun, basılı bir reçetede hekimin reçete yazma tarihini değil, yanlışlıkla farklı düzenlenmiş hastane etiketi tarihini girerse; düzeltilmek için reçete iade edilmek yerine, kendisinden kaynaklanmayan bu yanlışlığın bedelini reçete tutarının ödenmemesi şeklinde ödeyecek.

Aslında tamamen usule ve sağlık kuruluşunda yapılan bir hataya dayanan bu düzenlemenin yeri “ilaç bedellerinin ödenmemesi” başlıklı 3.2. üst maddesi altındaki maddeler olmayıp, eksiklik saptandığında reçete ve eklerinin düzeltilmek üzere iadesini düzenleyen “Reçete İadesi” başlığını taşıyan 3.3. ana maddesinin altındaki maddeler olmalıydı.

İkinci değişiklik/ekleme 3.2.2 maddesinde yapılmıştır. Madde, basılı reçeteler için ilaçların teslimine ilişkin reçete arkasına yazılması gereken hususlar ile imza yükümlülüğünü düzenlemektedir. Bu maddede okuma yazma bilmeyenler için önceki sözleşmede 3.2.2 maddesinde yapılacak duyuruya göre işlem yapılması hükmü, “Okuma yazma bilmeyen hasta veya yakınının reçeteye parmak izi alınır” şeklinde değiştirilmiştir.

Bu düzenleme, basılı reçeteler için ilaçları alan kişinin okuma yazma bilmemesi halinde ilacın doğru kişiye verildiği yönünde bir kanıtlama aracı olmakla birlikte, maddenin düzenleme yeri dikkate alındığında, bu hükme uyulmadığı takdirde doğrudan reçete bedeli kesintisi yanında “teslim edilmeyen ilaç” nedeniyle yaptırıma uğrama olasılığı bulunmaktadır.

Üçüncüsü ise Protokol’ün 3.2.5. maddesinemajistral tarifeye yönelik güncellemelerin her yıl görüşülerek değerlendirileceği” hususunun eklenmesidir. Majistral tarifenin düzenli biçimde değerlendirilmesi önemli ve isabetli bir uygulama olmakla birlikte, kabul edelim ki bir ilaç temin sözleşmesini aşan yanları vardır.

Dördüncü değişlik/ekleme, reçetelerin faturalandırılması güçlükler içeren ve kırtasiye gerektiren yurtdışı sigortalılarla ilgilidir. Protokol’ün 3.2.15. maddesine “Yurtdışı sigortalılarından T.C. kimlik numarası ile Medula sisteminden provizyon alınan sigortalıların reçeteleri ise bu madde çerçevesinde değerlendirilmeyecek, diğer reçeteler gibi Medula üzerinden karşılanacaktır” paragrafı ilave edilmiştir.  Bu paragrafla yurtdışı sigortalıları arasında kimlik numaraları üzerinden aktif işlem yapılabilen sigortalılar için 3.2.15 maddesindeki kırtasiyesi bol faturalandırma işlemi sona ermekte, Medula üzerinden işlem yapabilme olanağı gelmektedir. Ancak bunun tüm yurtdışı sigortalıları için olmadığına, sadece T.C. kimlik numarası üzerinden provizyon alınabilenler için olduğuna dikkate etmek gerekmektedir. Bunların tüm yurtdışı sigortalıları içindeki oranı ise belirsiz kalmaktadır.

Uyulmadığında reçete bedelinin doğrudan kesildiği hükümlerle ilgili beşinci değişiklik, Sağlık Bakanlığınca uygulamaya geçildikten sonra elektronik reçete ve raporların elektronik imzayla imzalanması zorunluluğudur. Yapılan eklemede “… eczacıların güvenli elektronik imzayla imzalanamamış reçeteleri kabul etmemelerinden” söz edilmektedir. Bu zorunluluğa uyulmadan fatura edilen reçete bedelleri ödenmeyecektir. Şu an itibariyle bu şekilde düzenlenen kimi reçeteler olmakla birlikte Sağlık Bakanlığınca tam anlamıyla elektronik imzaya geçilebilmiş değildir.

Esas itibariyle bu da tamamen eczacı dışında sağlık kuruluşunda ortaya çıkan bir eksikliktir. Bu nedenle kesinti yapılacak reçeteleri ilgilendiren 3.2. ana başlığı altındaki maddelerde değil, düzeltilmek üzere “reçete iadesini” gerektiren 3.3 ana başlığı altındaki maddelere konulması gerekirdi. Diğer yandan reçeteyi düzenleyen hekimin hatasını eczacıya yüklemek de adil olmasa gerektir.

Ancak hepsinden önemlisi Sağlık Bakanlığı tam olarak elektronik imzaya geçmeden önce reçete giriş işlemlerinin, zorunlu olarak güvenli e-imza ile tamamlanmasının sağlanması, başka bir deyişle sistemin e-imza olmadan reçeteye izin vermemesinin temin edilmesi gerekir. Bu şekilde teknolojik bir yol varken, bunu sözleşmeye koymak, koyduktan sonra da reçete iade edilmeksizin bedelini kesintiye uğratmak şeklinde eczacıyı yaptırıma muhatap etmek ne kadar doğrudur?

Değişiklik yapılan altıncı konu ise elektronik reçeteye geçtikten sonra 2012 Ek Protokolü ile konulan 3.2.15.2 maddesindeki ilaçların teslimiyle ilgili düzenlemeye ilişkindir. Bu maddeyle elektronik reçetede belirtilen ilaçların, hastaya ya da yakınına verilmiş sayılması, kimlik numarasının Medula sistemine girilmesiyle tamamlanmış sayılıyordu. Ancak eczacılar için daha önce imza yükümlülüğü nedeniyle ortaya çıkan sorunların benzeri, bu kez ilaçların teslim edildiğini kanıtlama güçlüğü şeklinde ortaya çıktı. Bu sorunu, yine bu köşede 31.03.2013 tarihli “SGK Sözleşmesinde İmza Yükümlülüğü ve Güçlükler” başlıklı yazımızda ayrıntılı ele almıştık. (http://www.eczacininsesi.com/?yon=siscani&id=1)

Şimdi Ek Protokol’le, kimlik numarası yanında ilaçların teslim işleminin tamamlanmış sayılması için, istenmesi halinde Medula’ya ek doğrulama bilgilerinin de girilmesi imkanı getiriliyor. Ancak dikkat edilmesi gereken husus, bunun eczacının isteğine bırakılmış olmasıdır. Yani sadece kimlik numarasıyla ilaç verildiği zaman da teslim işlemi gerçekleşmiş sayılacak.

Bu yazıda, Ek Protokol’le sözleşmenin 3.2 maddesi altında, düzeltme için iade edilmeden doğrudan kesinti yapılmayı gerektiren maddelerde yapılan değişiklikleri irdelemeye çalıştık. Değişiklikler ve eklemeler, Ek Protokol’ün sadece sıralı dağıtım uygulaması ile iskonto grupları ve hizmet bedeli ile sınırlı olmadığını göstermeye yetiyor. Diğer değişiklikleri ise sonraki yazılarda değerlendirmeye çalışacağız.

 

f.cakmak@eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat