31 Mayıs 2012 tarihinde 6197 sayılı temel eczacılık yasası değiştirilerek, “nüfusa göre eczane sınırlaması” diyebileceğimiz yeni bir sistem yaratıldı. Bu sistemde, 2018 yılından itibaren mezun olan eczacılık fakültesi öğrencileri istedikleri yerde eczane açamayacak...

Düzenlemenin yapıldığı 6308 sayılı yasada, nüfusa göre eczane sisteminin istisnası olarak mevcut eczacılar için bir kereye mahsus “kazanılmış hakları koruyan” düzenleme yapılmaya çalışıldı… Yapılmaya çalışıldı; çünkü hâlâ bu ucube düzenleme ve buna dair geçici üçüncü madde çözümlenebilmiş ve aydınlatılabilmiş değil.

 6197 sayılı yasaya eklenen “Geçici 3. Madde” şöyledir,

Maddenin yürürlüğe girdiği takvim yılında eczacılık yapma hakkını haiz eczacılar ile eczacılık fakültelerinde okumakta olan ve okumaya hak kazanmış bulunanlar hakkında, bir defaya mahsus olmak üzere nüfusa göre eczane açılmasına ve nakline dair sınırlamalara ve yardımcı eczacı olarak çalışma zorunluluğuna ilişkin hükümler uygulanmaz. Bu kimseler, sahip ve mesul müdürlüğünü yaptıkları eczaneleri bir sefere mahsus olmak üzere devredebilirler.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte serbest eczanesi bulunan eczacılar, bir defaya mahsus olmak üzere herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın eczanesini bulunduğu ilçe dışına nakledebilir ve devredebilir.”

Bildiğiniz üzere, bu madde yürürlüğe girdikten sonra başta kapatılan eczacılar olmak üzere herkes Yönetmelik’in çıkmasını beklerken istediği gibi eczane açtı, devretti ve nakletti. Yönetmelik’le bir tarih sınırlaması konulacağı veya geçici üçüncü maddenin açımlanacağı düşünüldü… Ancak 12.04.2014 tarihli Yönetmelik’te bu konuda hiçbir düzenleme yapılmadı. Böylece, geriye gidilerek kanunun çıkış tarihi itibariyle uygulama yapılmaya başlandı.

Yönetmelik’i çıkaranlar cesur davranamadı. Kazanılmış haklara netlik kazandıracak şekilde taşın altına ellerini soksalardı belki de bu konu hâlâ tartışılıyor olmayacaktı. Ancak asıl düzeltilmesi gereken yerin de kanun maddesi olduğunu özellikle belirtmek gerekiyor.

Geçici 3. madde meşhur fıkradaki gibi “ben bunun neresini düzelteyim” kabilinden bir madde.

Şöyle tane tane maddeyi analiz etmek gerekiyor:

1- Madde teknik olarak hatalı düzenlenmiştir. 2. fıkrası 1. fıkranın içinde zaten var ve belirtilmiştir. Dolayısıyla 2. fıkra tekrardan ibaret olup, fazladan yazılmıştır. Madde’nin birinci fıkrasında “Bu maddenin yürürlüğe girdiği takvim yılında eczacılık yapma hakkını haiz eczacılar…” denilerek takvim yılı esası üzerinden 31.12.2012’ye kadar eczacı olanlar sınırlamalardan ayrık tutulurken, ikinci fıkrada aynı muafiyet için “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte serbest eczanesi bulunan eczacılar…” tanımlaması yapılarak bu kez 31.05.2012 tarihinden önce eczacının serbest eczanesi olma koşulu getirilmektedir. Oysa birinci fıkradaki “eczacı” tanımlaması zaten ikinci fıkradakini içermekte ve belirlenen 31.05.2012 tarihini ortadan kaldırmaktadır. Maddenin birinci fıkrasında eczanesi olan, olmayan ayrımının yapılmadığı, doğrudan “eczacılık yapma hakkına sahip olma” kriterine göre hüküm sevk edildiği görülmektedir. Böylece 2. fıkranın kadük bir düzenleme olduğunu rahatlıkla söylememiz mümkündür.

2- Buna karşın, Geçici 3. maddenin muğlak yapısı, kimilerince kanun yürürlüğe girdiğinde eczanesi olan ve olmayan eczacılar için farklı uygulama olduğu şeklinde yorum yapılmasına yol açmaktadır.

3- Geçici 3. madde esas itibariyle, eczanesini kapatan eczacı için de sınırlama getirilemeyeceği hususuna ışık tutmaktadır. Dikkat edilirse “Bu maddenin yürürlüğe girdiği takvim yılında eczacılık yapma hakkını haiz eczacılar…” denildiğinden, eczacı evinde otursa bile eczacılık yapma hakkına 31.12.2012 tarihinde sahip olduğu için bir defaya mahsus kazanılmış haklardan yararlanması gerekir. Ancak uygulamada bu durumda olan eczacılar puanlama esasına ve EYS sistemi üzerinden eczane açmaya zorlanmaktadır.

4- Dikkat edilirse 2012 yılında eczacılık fakültesine kaydolanlar istediği yerde eczane açabilirken; eczanesi kapalı olanlar yasanın açık hükmüne göre eczacılık yapma hakkını haiz olmasına rağmen(eczanesi kapalı da olsa) 2012 yılının sonuna kadar istediği yerde eczane açma hakkından yararlandırılmamakta ve bu durumda olanlar 31.05.2012 tarihiyle sınırlandırılmaktadır.

5- Maddenin 1 fıkrasında, 2012 yılında eczacı olanların nüfusa göre eczane açma sistemindeki sınırlamalara bir kereye mahsus tabi olmadıklarının belirtildiği açıktır. Sağlık Bakanlığının Yönetmelik hakkında “sıkça sorulan sorular” başlığı altında yayınladığı soru cevap listesinde, kazanılmış hakkı olan eczacının bir nakil bir devir hakkı olduğunu, nakleden bir eczacının sonradan da devre ilişkin hakkını kullanabileceği belirtilmiştir. Ancak, önce devreden, eczacının sonra yeni eczane açması ve açtığı eczaneyi nakletme hakkında bir belirginlik yoktur.

6- Eczanenin devri konusunda tereddütler ortaya çıkmaktadır. Devretmek isteyen eczacının eczanesini devralan eczacının da devralma hakkına, başka bir deyişle nüfusa göre eczane kısıtlamasına tabi olmaması gerektiğine yorum yoluyla ulaşılmaktadır. Böyle hayati konuların, yorum yoluyla değil, kazanılmış hakların yeni ve sade bir dille düzenlenmesiyle açıklığa kavuşacağı konusunda kuşku yoktur.

7- Kazanılmış hakkına dayanarak devir alan bir eczacı bulamayan: ancak eczanesini devredecek bir eczacı, henüz eczanesi devam ettiği için, bulunduğu ilçede bir boşluk olarak gözükmeyecektir. Eczacı Yerleştirme Sistemi’nde de bu durumda bir yerleştirme sözkonusu olmayacaktır. Buradan şunu anlıyoruz; özellikle 2018 sonrasında eczacıların devir haklarını kullanmak için hangi yolu izleyecekleri belli değildir.

8- Geçici 3. maddede devreden eczacı düzenlemesi varken devralan eczacı ile ilgili durumlar açıkça düzenlenmemiştir. Değerlendirme yine sübjektif olmakta ve yorum yoluyla yapılmaktadır.

Düzenlediği konunun ağırlığı gözönüne alındığında tek bir madde için de olsa yukarıdakilere benzer soruları çoğaltabiliriz.

Özetini yapalım…

Kazanılmış haklar konusu son derece açık ve anlaşılır olmalıyken, eczacılık dinamiğini yeterince öngöremeyen muğlak, farklı yorumlara yol açan çok zayıf bir kanuni düzenleme yapıldığını görüyoruz. Bu türden hakların, yoruma şans tanımayacak, yorumla daraltılamayacak veya genişletilemeyecek denli berrak ve herkesin ilk okumada anlayabileceği kadar iyi düzenlenmiş olması zorunludur.

Eczacı Yerleştirme Sistemi ile kazanılmış haklarını kaybederek puanlama sonucu yerleştirilen eczacı sayısının 2014 Temmuz ayından bu yana 105 olduğu dikkate alındığında bunun için henüz vaktin geçmiş olduğunu söyleyemeyiz. Şu halde karmaşa büyümeden, yani 2018’de kazanılmış hakları olmayan mezunların gelmesinden önce, bu maddenin yeniden ele alınması ve kanun değişikliği yapılması gereklidir.

Kanun’da değişiklik yapılamazsa, hiç değilse cesaret gösterip Yönetmelik değişikliği ile uygulamaya işlerlik kazandırılabilir. Yoksa nakilde, devirde, kapanmış eczanelerde, eczane açmada, devralanın durumunda, eczane kapatmada kazanılmış haklarla ilgili boşluk ve belirsizlikler, tartışmayı büyütecek şekilde ortada kalacaktır.

Eczacıların, eczacı örgütlerinin kazanılmış haklarla ilgili açık, anlaşılır ve tartışma yaratmayacak bir düzenlemeyi her platformda talep etmesi gerekir.

Henüz vakit varken…

 

 

https://twitter.com/_FevziCakmak_

f.cakmak@eczacininsesi.com

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat