6197 sayılı yasanın 6. maddesine eklenen fıkra ile bir genel hukuk kuralı olan muvazaa özel olarak eczane işlemlerine dönük olarak tanımlanmış ve yaptırıma bağlanmıştır

6308 sayılı değişiklik yasası ile eklenen hüküm, “Muvazaalı olarak eczane açıldığının tespiti hâlinde, ruhsatname iptal edilir ve eczacı beş yıl süreyle eczane açamaz. Muvazaanın eczacılar arasında yapılmış olması hâlinde, eczane açma yasağı hepsi hakkında uygulanır.” şeklindedir.

Muvazaa, genel bir hukuk kuralıdır. Tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gizli anlaşma yoluyla, gerçek iradelerine uymayan işlem yapmalarını ifade etmektedir. Gerçek irade ile iradenin açıklanması arasında uyumsuzluk vardır. Muvazaaya miras hukukunda, icra iflas hukukunda, ticaret hukukunda sık rastlanır.

Eczacılıkta ise muvazaa denildiğinde, eczacı diplomasının kullanılarak başka kişilerce serbest eczane açılması ve işletilmesi anlaşılmaktadır. Bu şekilde eczane işleten birine; kuşkusuz eczacı demek mümkün olmadığı için, yaygın ve ironik deyişle “eczaneci” denildiğini bilmeyen yoktur.

Genel bir hukuk kuralı olan muvazaanın, 6197 sayılı yasada özel düzenlemeye tabi tutulması eczacılık için ne denli önemli bir konu olduğunu göstermektedir. Muvazaa, hiçbir meslek grubunda eczacılık kadar sorun olmamış ve tartışılmamıştır. Eczacılık mesleğini zâfiyete uğratan önemli konuların başında gelmektedir.

Aslında muvazaanın 6197 sayılı yasada belirtilmesi, eskilerin deyişiyle “malumu ilam” türünden bir düzenlemedir. Çünkü yasada düzenlenmese dahi genel bir hukuk kuralı olması nedeniyle muvazaa ilişkisinin saptanması halinde, eczane işlemleri geçersiz sayılacaktır.

Ancak yasa değişikliği ile gelen en önemli farklılık, muvazaalı eczane açtığı saptanan eczacının “beş yıl süreyle” eczane açamamasının düzenlenmesidir.

Başka bir deyişle 31 Mayıs 2012 tarihinden itibaren muvazaalı eczane olduğu saptanan eczanenin ruhsatı iptal edilecek ve eczacı en fazla beş yıl süreyle eczane açamayacak; beş yıl sonunda ise eczacı isterse yeniden eczane açabilecektir. Kimilerine göre bu düzenleme; devamlı bir cezalandırma olmaması ve ne olursa olsun insanların ekonomik yaşamlarını sürdürebilmeleri için bir şans tanınması gerekçesiyle yerinde bir uygulamadır. Kimilerine göre ise keskin bir düzenleme olmadığı ve aslında bir geriye gidişi gösterdiği için sorunu çözmeyecektir. Kuşkusuz bu durum eczacılar arasında tartışılmaya ve değerlendirmeye devam edilecek; ancak uygulama sonunda neticeleri alınacaktır.

Bilindiği üzere 2012 yılı SGK TEB Protokolü de, yasa değişikliğinden önce muvazaanın tespiti halinde eczacıyla beş yıl süreyle sözleşme yapılmayacağını öngörmüştür.

Muvazaanın önemine karşın hakkında ciddi araştırmalar yapılmadığı için, boyutlarını ve içeriğini bilmekte güçlük çekilmektedir. Kuşkusuz gizli işlem olduğu için içeriği hakkında bilgi elde etmek güçtür. Ancak tespiti yapılan ve kesinleşen muvazaalı eczane işlemleri hakkında da sağlıklı bilgi bulunmamaktadır.

İkinci olarak yasa değişikliği ile “eczacı-eczacı muvazaası” diye kavramsallaştırılan ve iki eczacının tarafı olduğu muvazaalı eczanelere yapılan vurgu da dikkat çekicidir. Bu tür durumlarda iki eczacıya birden beş yıllık eczane açma yasağı uygulanacaktır.

Muvazaa; geniş, çok yönlü ve önemli bir konudur. Bu nedenle, bu yazıda sadece yeni yasayla getirilen değişiklikler irdelenmeye çalışılmış, diğer yönleri sonraki yazılara bırakılmıştır.

Hatırlanacağı üzere yasa değişikliği yapıldığı zaman gazetelerde, “kiralık diploma tarih oluyor” şeklinde başlıklar atılmıştı. Hemen belirtelim ki en başta mesleki bir sorun olan muvazaalı eczane açma işleminin, sadece kanuna girdiği ve tanımlandığı için sonunun geleceğini söylemek epeyce saflık olacaktır.

 

 

f.cakmak@eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat