İlaç Fiyat Kararnamesi diye bir şey var, başka bir deyişle Beşeri İlaçların Fiyatlandırılmasına Dair Karar.

İlaç fiyatlarını kontrol ediyor gibi görünse de, aslında bütün bir ilaç eczacılık dünyasını tedip ve terbiye etmeye çalışıyor. Oğuz Atay’ın Tehlikeli Oyunları’ndaki “İç Hizmet Talimatnamesi” gibi bir şey: “Yürüyüşü hiçbir askeri adıma uygun değildi Albayım; iç hizmet talimatnamesine aykırı…”

İşte bu Kararname, ilacın üretiminden başlayarak, eczacı kârlarına kadar iniyor ve her aşamayı kontrol ediyor. Tam bir ekonomi politik belge. Her cümlesinde bir buzdağı gizli, her cümlesi bir kesime, gruba hitap ediyor; onların kaygılarını gideriyor, durumunu düzenliyor.

Eczacıya gelince, hiçbir etkisi ve inisiyatifi yok...

Önce “mal fazlalarını kaldırırım ha!” dersiniz, sonra da sıtmaya razı edersiniz… Eczacı, İç Hizmet Talimatnamesine, pardon İlaç Fiyat Kararnamesine uysun yeter değil mi Albayım!..

Sonra SGK-TEB Sözleşmesi diye bir şey var…

Sözleşme boyutunu çoktan aştı; eczacı örgütlerinin, ecza depolarının, Sağlık Bakanlığının, Maliye’nin, Rekabet Kurumu’nun, Emniyet’in, Jandarma Karakolu’nun işini yapmaya başladı. Ama “kocaman” adıyla “İlaç Temin Protokolü”. Duy da inanma…

Bakın bu sözleşmeye, herhangi bir yerinde eczacı inisiyatifi göremezsiniz… Sürekli yükümlülüklerden söz edilir.

Elbette 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun ve bu kanuna dayanarak çıkarılan Yönetmelik’ten söz etmeden geçmek olmaz.

İnceleyin, bu iki yasal metinde her şeyi görebilirsiniz… Yılanın ödü, kuşun sütü eksik değildir.  Her şey var. Nerede, nasıl eczane açacağınızdan başlayarak, nasıl oturup kalkacağınıza kadar her şey…

Bütün bu eczacılık mevzuatında ne yok peki?

İnsan…

Yani eczacı yok… Ardından doğal olarak eczane çalışanı da yok!

Hani eczacı “raftan ilaç alıp veren bir robot” değildi… Hani eczacı “sağlık danışmanıydı”, hani eczacı sadece “ticaret yapmıyordu”… Neyse ki kendisi aynı zamanda mühendis olan Bodrum Oasis Eczanesi sahibi ve mesul müdürü değerli Eczacı Taylan Çağlar, muhtemelen kendisinin tasarladığı “eczane robotu”nu eczanesinde devreye soktu da eczacıların robot olmadığı, robotun nasıl olması gerektiğini hatırlattı.

Ama mevzuata bakıldığında eczacının mekanik bir yaratık olduğu, hatta eczacı tanımında yeni yasanın ilham aldığı “iyi eczacılık uygulama kılavuzu” dikkate alındığında makinenin de iyi olması gerektiği anlaşılıyor: Emir kipinde çalışmalıdır, duruma göre hastaya doktora güvenilir ona güvenilmez, ne denilirse yapmalıdır, meslek örgütü, ilaç sanayicisi ve devlet kurumları eşgüdüm içinde çalışınca tamamdır, eczacının işlevi ise sadece uymaktır.

Uymazsa bu kadar parçalanmış haliyle yalnız bırakılacak ve kolaylıkla uydurulacak. Oysa uyum iyidir. Rahatlatır. Herşeyi normal bir süreçmiş gibi algılatır.(Du bakali n’olecak dedirtir) Ağzından “büyüklerimiz iyi bilir”i eksik etmez.

Bütün bu mevzuatın tek ve uyutan gerekçesi ise “ilacın stratejik ürün” olduğudur. Ne hikmetse bu, ilacın son kertede satışına gelindiğinde kimsenin umurunda olmaz.

Konformizmin kumdan kaleleri yıkılıyor; böyle giderse değil eczacı-eczane, ortada eczane robotu bile kalmayacak.

Resmi Eczaaaacıııı....sağa dön, ileri marş! (Bu talimat, İlaç Fiyat Kararnamesine uygun mu Albayım!..)

 

SOMA GÜNLÜĞÜ:

Soma A.Ş Avukatlarından Utandıran Savunma

Katliamın yaşandığı maden ocağında şirketin kusuru olmadığını öne süren avukatlar, olayın suikast olabileceğini savundu, iş güvenliğine ‘aşırı derecede’ önem verildiğini iddia etti.

Manisa’nın Soma ilçesinde 301 işçinin ölümüne neden olan maden katliamında yaşamını yitiren İsmail Değirmen’in eşi ile iki çocuğu adına açılan 393 bin liralık tazminat davası üzerine Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. avukatlarından tehdit gibi savunma geldi. Şirket avukatları, aile için istenen 393 bin lira için “Felaketi özlenir hale getirebilecek niteliktedir” savunmasını yaptı. (Aydınlık-30.06.2014)

Soma Faciasında Flaş Gelişme

Soma’daki maden Soma’daki maden faciasının ardından hazırlanan kriminal rapor tanık ve işçilerin verdiği ifadelerle benzer özellikler gösterdi. Raporu değerlendiren Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, kriminal raporda facia olan madende 3 gün öncesinden gaz seviyesinin yükseldiği ve dumanların çıktığının kameralarla tespit edildiğini söyledi. (Akşam-26.06.2014)

 

 

f.cakmak@eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat