Sloganlar, internet haber başlıkları ve gazete manşetleri şöyleydi...

“Eczacılıkta Yeni Dönem Başlıyor”, “Eczacılara Çifte Bayram Müjdesi”, “60 yıllık Eczacılık Kanunu Değişiyor”, “Kiralık Diplomaya Son”, “Eczacılara Müjdeli Haber”, “Artık Herkes Eczane Açamayacak”

Bunlar da Yönetmelik sonrası manşetler: “Eczacılığın Kuralları Sil Baştan Yeniden Düzenlendi”, “Yeni Mezunlar Önce Yardımcı, Sonra Eczacı Olacak”, “Eczanelere Devrim Niteliğinde Yeni Düzenlemeler Getirildi”

6197 sayılı kanunu değiştiren 6308 sayılı kanun 31 Mayıs 2012 tarihinde çıkarıldı. Geçici 4. madde “Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin yönetmelik, Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde Sağlık Bakanlığınca hazırlanarak yürürlüğe konulur.” şeklindeydi. Ancak Yönetmelik yasa değişikliğinden iki yıl sonra 12 Nisan 2014 tarihinde çıkarılabildi.

Eh hız felakettir zaten!

Eczacının Sesi’nde 28.04.2014 tarihinde TEİS’ten alıntı yapılan bir haber vardı. “Yeni Yönetmelik’in Getirdikleri” başlıklı haberde, 25.04.2014 tarihinde Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurum’u tarafından İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde düzenlenen “Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Yönetmelik’le ilgili eğitim toplantısında konuşulanlarla ilgili, içerden bilgiler veriliyordu.

Tartışılan konuları görünce yönetmeliğin hiçbirşeyi çözmediği, kafaların fazlasıyla karışık olduğu ve boşlukların nasıl doldurulacağı konusunun bilinmediği anlaşılıyor.

Demek ki “devrim niteliğinde olduğu” iddiasıyla çıkarılan ancak iki sene geçmesine karşın bir türlü uygulanamayan yasa değişikliğinin daha çok işi var. Neyse ki devrim olduğundan mıdır nedir(!) bu gidişle Cumhuriyet’in yüzüncü yılına yani 2023 yılına yetiştirileceğine olan inancım sağlam.

Tabi o arada “serbest eczacılık” diye bir meslek kalırsa…

Aslında bu hiç de fena olmaz değil mi? Eczaneler olmazsa ilaç-eczacılık işleri pek güzel idare edilirdi. Böyle olunca yüzyılın başında İmparatorluğun meşhur Maarif Nazırı Emrullah Efendi’yi anmadan geçmek doğru olmaz; “şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim” dememiş miydi? İşte öyle bir şey.

Hemen somutlaştıralım 2023 hedefini!..

Yasa değişikliğinin en önemli maddesi olan nüfusa göre eczane sınırlamasının yapılabilmesi için gerekli olan “ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralamasına dayalı eczane sınıflandırması ve katsayıları belirlenmiş mi?” Hayır.

Yasanın 5. maddesinin son fıkrasında “…Yardımcı eczacı ve ikinci eczacı çalıştırılması ile ilgili usul ve esaslar Türk Eczacıları Birliğinin görüşü alınarak Sağlık Bakanlığınca belirlenir…” denilmektedir. Bu usul ve esaslar belirlenmiş mi? Hayır

Yasanın değişik 5. maddesinde “…Nüfus kriterlerine göre eczane açılabilecek yerler, her yıl en az iki kez olmak üzere Sağlık Bakanlığınca ilan edilir…” ibaresi vardır. Peki bunun altyapısı kurulmuş mu? Hayır.

Yasa Mayıs 2012’den beri yürürlüktedir. Üstelik Yönetmeliğe de kazanılmış haklarla ilgili bir tarih ve ibare konulmadığı için, bu hakkını yasanın çıkışından sonra kullanmış ve Sağlık bakanlığına göre ikinci değişiklik isteyen eczacılar, bu kriterlere şu an itibariyle tabidir. Bu durumdaki eczacı herhangi bir sağlık il müdürlüğüne başvurduğunda, merak edilen şu ki, eczacıya “eczane açılabilecek boş yerleri belirten” hangi ilan gösterilecektir. Çünkü böyle bir ilan bugüne kadar yapılmamış ya da Bakanlık internet sitesinde yayınlanmamıştır.

Yasayı ve yönetmeliği açacak kılavuzlar, usul ve esas düzenlemeleri, genelgeler, varsa ayrıca çıkarılacak yönetmelikler yok… Ama hem yasada, hem yönetmelikte boşluklar ibadullah çok.

Bunların 2 tam yıl yönetmelik beklenirken hazırlanması ve aynı anda çıkarılması gerekmez miydi?

Yine de bütün bunlara karşın endişe edecek bir şey yok dostlar.

Rahat olun, arkanıza yaslanın…

Şurada 2023’e ne kaldı.

 

 

 

f.cakmak@eczacininsesi.com



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat