Önceki yazımı "umarım olmaz" temennisi ile bitirmiştim.

Ancak ne yazık ki, korkulan oldu. Maliye kurumlarınca "kümesteki kazlar" olarak nitelendirilen bir çok eczacı meslektaşımızın SGK ödemeleri kesintiye uğradı. Üstelik bu kesintiler bir yıllık farklar için. Korkarak söylüyorum arkası gelebilir.

Sebep; 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 80. maddesinin 2. bend b şıkkında yazan "Bağ-Kur’lu işveren, yanında çalıştırdığı işçinin SSK priminden daha az prim ödeyemez" mealindeki ifade nedeniyle...

2006 yılında çıkarılan 5510 sayılı yasadan önce Bağ-Kur primleri basamak sistemi ile belirleniyordu. Bu yasa ile basamak sistemi kaldırıldı, kazanç sistemine geçildi.

Bağ-Kur mükellefi işverenler kazançlarının yüzde otuzdörtbuçuk oranında prim ödemekle yükümlü tutuldular. Üst sınır da asgari ücretin 6,5 katı ile sınırlandırıldı. 2008 yılında yapılan düzenleme ile de Bağ-Kur priminin asgari tutarı, yanında çalıştırdığı işçinin ödediği  en yüksek SSK prim tutarı ile ölçümlendirildi.

Peki bu uygulama her Bağ-Kur mükellefi için mi geçerli?

Ne yazık ki, HAYIR !!!

Sadece şahıs firması sahipleri için geçerli. Şirket sahipleri için bu uygulama geçerli değil.

Hem de nasıl becermişler. Tam da ülkemiz hukuk anlayışına uygun olarak. Yasa maddesinin arkasına Tebliğ ile dolanmışlar.

01.09.2012 tarih ve 28398 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan "İşveren Uygulama Tebliği"nin 3.3-Prime Esas Kazançlar maddesinin 3. bendinin sonuna "Ancak tüzel kişiliği haiz kuruluşların ortakları hakkında bu fıkra hükmü 1/10/2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere uygulanmaz" şeklinde eklenen son cümle ile şirket patronları bu işten -amiyane tabir ile- yırtmışlar. (Resmi Gazete 28/11/2013 tarih ve 28835 sayı). Yanlarında çok yüksek maaşlı elemanlar çalıştırsalar da kendileri asgari ücret üzerinden Bağ-Kur primi ödeyebilirler.

Her hafta düşürülen ilaç fiyatları, dolayısıyla azalan gelir ile devamlı artan işletme giderleri arasında sıkışan eczacılara bir darbe de SGK vuruyor. Eczanesi zarar etse de elemanının maaşını, SSK primlerini ödemeye çalışan eczacı, böylesine haksız bir uygulama ile daha da mağdur hale getiriliyor.

Şimdi Türk Eczacıları Birliği’nin Genel Sekreteri bir beyanda bulunmuş; "Bu konuda kanun teklifi hazırladık" diye.

Adama derler ki... GÜNAYDIN !!!

Forum sayfalarında yazılan yazıları "acaba şahsımıza hakaret var mı?" diye takip ederek harcayacağınız çabayı, "acaba meslektaşlarımızdan bir öneri var mı?" diye gösterseydiniz hem bu duruma, hem de eczacının diğer sıkıntılarına çoktaaan uyanırdınız. Türk Eczacıları Birliği’ni sadece SGK protokolü imzalayan bir kurum haline dönüştürmezdiniz.

Yumurta kapıya çoktan dayanmıştı, şimdi kırıldı.

Meslektaşlarıma da tavsiyem; eczanelerinizin idari konularına biraz daha hassasiyet göstermeniz. Bizler Eczacının Sesi e-gazetede aklımızın erdiğince bildiklerimizi yazıya döküyoruz, sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat