“Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.”
Tam olarak, "insan hafızasının sakatlığı unutmasıdır" anlamına gelen Osmanlıca deyim.
Son genel seçimlerden önce de siyasi literatüre “ezber bozmak” deyimi girmişti. Birçok siyasetçinin yanı sıra eczacı camiasından bazı arkadaşlar da bu lafı çok sevmiş, yazılarında ve konuşmalarında bol bol kullanmışlardı.
Son 5-6 seneyi irdelediğimizde ülkemizin iktidar partisinin yapılanması ve eylemleri ile eczacılık örgütlerinin yapılanması ve eylemlerinin şaşılacak şekilde birbirine benzediği, paralellik gösterdiği görülmektedir.
İktidar partisinde de değişik dünya görüşlerine sahip olduklarını iddia edenler bir arada, meslek örgütlerimizde de. Ortak bir paydada buluşabiliyorlar.
İktidar partisi yöneticileri de “yaptırmayız, ettirmeyiz” diye efeleniyor, meslek örgütü yöneticilerimiz de. Ama sonunda kös kös, boyunlarını büküp biat ediyorlar.
İktidar partisi yöneticileri de allayıp, pullamayı çok iyi beceriyor, meslek örgütü yöneticilerimiz de. İnsan, kötü gittiğini bildiği bir şeyi söylerken şüpheye düşüyor.
Bu görüntü örneklerini çoğaltabiliriz.
Tabii ki görmek isteyenlere.
Eğer ki kişi akıl gözünü bağlamışsa, ne görmek isterse ya da kendisine ne gösterilirse sadece onu görür.
Gördüklerini sorgulamadığı, aklına girmesini engellediği için de çok kısa bir süre sonra unutur. Önüne gelen yeni görüntülerle avunur.
Bu günlere durduk yerde gelmedik. Aşama, aşama getirildik.
Ama ne yazık ki, çoğumuz hala anlatılan masallarla, gösterilen çizgi filmlerle avutuluyoruz, avunuyoruz.
Gelinen son noktada 2010/24 sayılı akıllara zarar bir genelge yayınlandı. 01 Haziran 2010 tarihinden itibaren her ilaç karekodlanacak ve öyle satılacak.
Genelgeyi yayınlayan kim?
İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü.
Nereye bağlı?
T.C. Sağlık Bakanlığı’na.
Peki. Bu konuda yayınlanmış bir yönetmelik var. Beşeri Tıbbi Ürünler Ambalaj ve Etiketleme Yönetmeliği. O yönetmeliğin Geçici 2. maddesi b bendi de “1/1/2010 tarihinden itibaren üretilen tüm ürünler üzerine, ruhsat/izin sahipleri tarafından karekod konulur. Bu tarihten önce üretilmiş ürünler 1/1/2011 tarihine kadar piyasada satılabilecektir.” diyor.
Kim yayınlamış bu yönetmeliği?
T.C. Sağlık Bakanlığı.
O hale geldik ki, hiç kimse bu abukluğu görmüyor. Hatta görmesi gereken yöneticilerimiz de.
Yukarıda yazılı olan sadece son bir örnek. Son 5-6 senede bizleri bu hale getiren bunun gibi o kadar çok örnek var ki.
Ama alıştırıldık.
Karşı çıkar gibi görünüp, kabullenmeye.
Birebir zarar edip batarken örgütlerimizin mal varlıkları ile gururlanmaya.
Gerçekleri yaşarken, yalanlara inanmaya.
Hukukun üstünlüğünü savunurken, hukuksuzluklara boyun eğmeye.
Kahramanlık nutukları atarken, en ufak bir sesle sinmeye.
Hatta her seçimde aynı hatayı yapmaya.
O kadar alıştırıldık ki…
Unutuldu mu? 
