Eskiden saraylarda şamar oğlanları olurmuş.

 

Hükümdarın çocukları bir yaramazlık yaptığında ya da eğitiminde dersini çalışmadığı durumlarda dayağı şehzadelerin yerine bu şamar oğlanları yermiş.

 

Bizim halimiz de bu şamar oğlanlarının haline benzedi.

 

İktidarın ya da bürokratların kafası bir şeye bozuldu mu veya birileri iktidarın ya da bürokratların canını mı sıktı? Vur eczacıya.

 

Son SGK duyurusunda olduğu gibi.

 

TTB’nin başvuru ile Danıştay, reçetelere yazılan ilaç sınırlamasının tanıyı koyan ve hastalığın tedavisini belirleme hak ve yetkisine sahip olan hekimin bu hak ve yetkisinin kullanılmasına müdahale niteliğinde olduğu gerekçesi ile yürütmeyi durdurma kararını verdi.

 

Bunun sonucunda Medula’da sınırlar kalktı. Sistem 1 kalem ilacı onlarca kutu öder hale geldi. Yeter ki doktor reçeteye yazsın.

 

Akabinde SGK bir duyuru yayınladı. " Reçete kaydı esnasında reçetede bulunan tüm teşhislerin reçete giriş ekranına girilmesi zorunludur."

Şimdi SGK’nun bu yaptığı AYIP.

 

Bizim Merkez Heyetimiz de bu duyuruyu alıp web sayfalarına aynen yapıştırmışlar.

 

"Sayın meslektaşlarımız bu işi bundan sonra aman ha böyle yapın" diye de tembihlemişler.

 

Aynı mealde bir yazı bağlı bulunduğum İstanbul Eczacı Odası sayfasında da yer almakta.

 

Ne Merkez Heyeti, ne de bağlı bulunduğum Eczacı Odamın yöneticileri "hop kardeşim ne yapıyorsunuz. Bu uygulama 25 Mart 2010 tarih ve 27532 mükerrer sayılı Resmi Gazetede yayınlanan SUT’nın 6.1.1.A maddesi 2. bendine aykırı" demedi.

 

Söz konusu bendde aynen "Reçetede yazılı ilacın/ilaçların yan etkilerini önlemek ve/veya tedaviyi desteklemek amacıyla yazılan ilaçlar için ayrıca teşhis aranmayacaktır" ibaresi yer almaktadır.

 

Kurumlarca yazılan yazıları mutlaka üyelerinize duyurursunuz. Ama üyenizin haklarını koruma girişiminde bulunmaz ve bir emir eri gibi davranırsanız ...

 

İşte bu AYIPTAN DA ÖTE.

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

 

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat