Eczanesi olan her eczacı mecburi olarak, kamu ya da sanayide çalışan veya işsiz olan eczacılar da istemleri halinde Eczacı Odalarına üye olurlar. Her üyenin Genel Kurullarda söz söyleme, yasalar çerçevesinde seçme ve seçilme hakları vardır.

Yapılan seçimler sonucu Oda Kurulları oluşur. Yani her eczacı üyenin Oda Kurullarının oluşmasında ya da sağlıklı oluşamamasında sorumluluğu vardır.

Oluşan Oda Kurularından olan delegelerin de TEB Genel Kurullarında söz söyleme, yasalar çerçevesinde seçme ve seçilme hakları vardır.

Yapılan seçim sonrası Türk Eczacıları Birliği Kurulları oluşur. Yani her delegenin TEB Kurullarının oluşmasında ya da sağlıklı oluşamamasında sorumluluğu vardır.

Mecazi anlamda benzetme yaparsak üye eczacıların aynadaki görüntüsü Eczacı Odaları, Eczacı Odalarının aynadaki görüntüsü de Türk Eczacıları Birliği’dir.

Türk Eczacılar Birliği’nin çatısı altında 53 Eczacı Odası var.

Bu Odaların üyeleri ile aktif ilişki içinde olması, üyelerini bilgilendirmesi, yaşanan sorunların tespiti ve tespit edilen sorunlara karşı çözüm önerileri üretmeleri asli görevlerinden.

Bu vaatlerle seçimlerde aday oluyorlar, seçiliyorlar.

Ama sonrası....

Sonrası, ne yazık ki çoğu Eczacı Odası yönetimi için derin bir sessizlik.

Ne ses ne de bir nefes.

Odaların üyelerine en kolay ve en hızlı bir şekilde ulaşmasının yolu, oluşturulan web siteleri. Ne yazık ki çoğu Odalarımızın web siteleri sadece duyuru panoları gibi.

"-SGK şunu şöyle yapmamızı söyledi, TEB bunu böyle yapın dedi"

Oysa ki her bir Eczacı Odamızın seçilmiş kadrolarında pırıl pırıl, enerjik görünümlü, üretmesi gereken, mesleğimizin geleceğinin umudu olabilecek genç meslektaşlarımız var.

O halde neden bu sessizlik, neden bu suskunluk. Neden bu boş vermişlik görüntüsü.

Ben bir eczacı olarak Oda kurullarına seçilmiş her bir meslektaşımın, mesleğimizi ve yaşantılarımızı ilgilendiren her konuda seslerini duymak, ne düşündüklerini, yaptıklarını, yapamadıklarını, neden yapamadıklarını bilmek istiyorum.

Her konuda aynı düşünmek zorunda değiliz. Ama bir orkestra gibi, farklı seslerden birbirini tamamlayan ahenkli bir yapıyı, ortak paydada buluşabilecek yaşam alanını, bir mücadele platformunu mutlaka oluşturabiliriz.

Oda seçilmiş kurullarında yer alan hiç bir meslektaşımın somut ve net bir şekilde ne istediğini, nasıl olmasını istediğini söylemeden, istemlerinin yaşama geçmesi için gerekli girişimi, gerekli mücadeleyi vermeden sadece şikayet etme hakkı yoktur.

Aksi halde sür giden mevcut durum bizim şansızlığımız, karşımızdaki kurumların ise şansı olmaya devam edecektir.

Her birimiz önce kendi aynamızdaki görüntüye bakalım.

 

İLETİŞİM:

e.ciftci@eczacininsesi.com

Tel: 0212 5474746

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat