Türkiye’nin en zengin 3.7 milyon ailesinin araba masrafı bile en fakir 3.7 milyon ailenin gelirinden fazlaymış.

Araştırmayı İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası yapmış. Araştırmaya göre Türkiye’de sayıları 18 milyon 808 bin 172 olan hanenin, en zengin 3 milyon 761 bin 634 hanesi ile en yoksul 3 milyon 761 bin 634 hanesinin harcama analizlerine göre, zenginin araba masrafı bile yoksulun gelirinden fazla durumda. *

Ortadirek olarak anılan kesim de yoksulluğa daha yakın görünüyor.

Hane halkları yıllık 416 milyar TL tüketim harcaması yaparken bunun 173 milyar TL’sini (yüzde 42) en zengin yüzde 20’lik kesim yaptı. En yoksul yüzde 20’nin yaptığı harcama 30 milyar TL ve yüzde 7’lik pay ile sınırlı düzeyde gerçekleşti. Ortadirek ise harcama pastasından 69 milyar TL ile yüzde 17’lik pay aldı.

Araştırmada hane halklarının gelir durumlarına göre sigorta ve sosyal hizmetler satın alımları oranlarından temel ihtiyaçların karşılanmasına ayrılan paylara dek, eğlence ve kültür harcamalarından şans oyunlarına yaptıkları harcamalara kadar geniş bir yelpaze incelenmiş.

Bunları neden mi irdeliyorum? Şunun için.

Bizler, yirmibeşbine yakın eczane eczacıları ağırlıklı olarak dar gelirli ve ortadirek olarak tanımlanan kişilere hizmet vermekteyiz.

Ve görünen o ki, ağırlıklı olarak hizmet verdiğimiz  kişilerin her geçen gün yaptıkları harcamalar da azalıyor. Bu, genel sağlık ve eczane hizmetleri için de geçerli.

Gelir düzeyinin azalması kişilerin kültürel, entelektüel seviyelerin düşmesi sonucunu da beraberinde getiriyor.

Okumayan, sorgulamayan,  bilimselliğe değil, söylentilere, görselliğe inanan bir toplum oluştu. Aksi halde aldığı sağlık hizmetinin ortalama yarıya yakınını cebinden karşılamak zorunda kalan bir toplumun bu halinden mutluluğunu başka nasıl açıklayabiliriz?

Genel durum toplumun entelektüel kesimi olması gereken biz eczacılar için de geçerli.

Genel eczacılık hizmetini, SGK kuralları ile özdeşleştirdik. Medula çalışırsa bizden mutlusu yok, medula çalışmazsa sanki dünyamız yıkılıyor. Forum sayfaları buna örnek yazılarla dolu.

Oysa ki, SGK sarmalında her geçen gün eriyoruz, emeğimiz, alın terimiz çalınıyor, fakirleşiyoruz.  Onurumuz kırılıyor, kişiliksizleştiriliyoruz.

Kasalarımıza giren nakit paranın çoğunu, bizlere karşılığı verilmeden bedava yaptırılan muayene ücreti tahsilatları oluşturmakta.

Bu kadar tespitten sonra, sözün özü şu;

Ortak bir düşünce üretmenin, üretebilmenin zamanı çoktan geldi. Zamanı geçmeden de geneli kapsayacak yeni yapılanmaların, çıkış noktalarının oluşturulması gerekiyor.

Bunun birincil sorumluluğu örgüt yöneticilerimizdedir. Gerekli olgunluğu göstermek zorundadırlar. İkincil sorumluluk da bizlerdedir.

Aksi duruş yokuş aşağı daha da hızla gideceğimizin göstergesidir.

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

* Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi 16.04.2012

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat