Geçtiğimiz haftaların çok da ön plana çıkmayan gündemi; reçete karşılığı verilme zorunluluğu nedeniyle hasta ve/veya hasta yakınları tarafından gerçekleştirilen tacizler ile, özellikle nöbetçi eczanelerde yaşanan silahlı soygunlardı.

Umarım tekrarı olmaz.

Ancak, ne yazık ki iyi temenniler kötü olayları engellemek için yeterli olmuyor. Aynı yaşanmışlıklara geçmiş yıllarda da şahit olduk. Zarar gören, kayıp yaşayan bir çok meslektaşımız oldu.

Her türlü haklı taleplerimizi "siz kamu hizmeti veriyorsunuz" diyerek karşılamayan siyasi iktidar hiç bir dönemde mesleğimizi ve bizleri kamu hizmeti verenler olarak görmedi, sorunlarımıza bu anlayışla yaklaşmadı.

Dönemin Genel Sekreteri Ecz. Hakan Gençosmanoğlu ile birlikte İstanbul Eczacı Odası yönetim kurulu üyesi olduğumuz yıllarda eczane soygunları ve tacizlerle ilgili olarak dönemin Emniyetten sorumlu vali yardımcısı ile görüşmelerimiz ve yazışmalarımız olmuştu.

Bu görüşmeler ve yazışmaların ardından bölge karakollarına talimatlar yazılmış, nöbetçi eczanelerin olduğu mahallerde polis devriyeleri arttırılmış, nöbetçi eczanelerin önünden daha sık geçer olmuşlardı. Uzunca bir süre bu konuda İlçe Emniyet Müdürlükleri tarafından düzenlenip valiliğe gönderilen raporların bir örneği Eczacı Odasına da geldi.

İlaç soygunları hakkında da ilacın sosyal bir ürün olduğu, imalinin, depolanmasının ve satışının yasalarla belirlenmiş kurallar doğrultusunda yapılabileceğini belirterek ilaç soygununa karışanların adi bir hırsız gibi değil, bir çete organizasyonu olarak değerlendirilmesi, soruşturmaların bu doğrultuda yapılması, yasalarda da bu doğrultuda düzenlemelerin olması gerektiği yönündeki taleplerimizi dönemin İçişleri ve Adalet Bakanlarına iletmiştik. (Dönemin oda başkanım Ecz. Zafer Kaplan bu satırları okuyorsa eminim yüzünde bir gülümseme belirmiştir).

Bu yazışmaların bir bölümü o dönem Kongre Çalışma kitaplarında yer almakta, tamamı da Oda arşivinde bulunmaktadır.

Akabinde gelen diğer sorunlar, SSK reçetelerinin serbest eczanelere açılması görüşmeleri gündemin ana ağırlığını oluşturdu, diğer konular zamanın akışına kaldı.

Gelinen günümüzde bazı nöbetçi eczanelerde yaşanan silahlı soygunların haricinde SGK reçetelerini karşılayan her eczanede yapılan soygunlar yaşamımızın bir parçası haline geldi.

Her hafta sonu fiyat ayarlamaları ve firmaların kamu kurum ıskontolarını yükseltmeleri ile yapılan soygunlar, firmalar adına yaptığımız ıskontolarda oluşan ve adına taşıma zararları dediğimiz soygunlar, SGK adına bila bedel tahsil ettiğimiz ve kredi kartı ile ödenen muayene ücretlerinde verdiğimiz banka komisyonları ile uğradığımız soygunlar, değişen SUT kuralları ile yapılan kesintilerden oluşan soygunlar ...

Bu liste uzaaar gider...

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat