Bir, iki eczacı odamız haricinde tüm eczacı odalarımızın seçimli kongreleri Eylül ayı içinde tamamlanıyor. Kimi eczacı odalarımızda yönetimler güven tazelerken, kimi eczacı odalarımızda da değişimler oluyor, yeni meslektaşlarımız görevi devir alıyor.

Akabinde Türk Eczacıları Birliği Kongresi yapılacak. Gönül ister ki –aslında olması gereken de o-, bu TEB Kongresinde mesleğimizin yapılanması ile geleceği ile ilgili konular görüşülsün. Değişmekte olan ilaç, eczacılık ve sağlık uygulamaları hakkında önceden hazırlanan raporlar tartışılsın. Yeni seçilecek TEB yönetimine alınacak kararlar doğrultusunda çalışmalar yapması yönünde görevler yüklenilsin.

Yeni seçilen ya da seçilecek Oda yönetimlerinin ve TEB Büyük Kongre Delegelerinin hazırlanmaları için ortalama birbuçuk ay kadar zamanları var.

Ben bir konuya değinmek istiyorum. Bu konunun da TEB Büyük Kongresinde dillendirilmesi, artısı ve eksisi ile değerlendirilmesini öneriyorum.

Bildiğimiz gibi ilacın en büyük alıcısı SGK. Ve yine bilinen bir gerçek ki, SGK reçetelerinin eczaneler arasında paylaşımında çok büyük farklılıklar var.

Eğer ki, reçete yazılan sağlık kurumları yanında/karşısında yer alan dükkânlar için istenilen hava paralarını, kira bedellerini karşılayacak paranız cebinizde yoksa eczacılık fakültesini derece ile de bitirmiş olsanız eczane açabileceğiniz yer sağlık kurumlarından uzakta olacaktır. Kira bedeli olarak normalde üç otuz para etmeyen dükkânlar, hasbelkader yakınlarında bir sağlık kurumu olunca kira bedelleri astronomik değerlere fırlıyor, üstüne de hava parası biniyor.

Bir deneyden bahsetmek istiyorum;

Yakın zamanda yapılan bir deneyde primatolog Franz de Waal, birbirlerini görebilecek şekilde iki maymunu iki ayrı kafese yerleştirir. Her maymuna aynı taşlardan ayrı ayrı verirler, maymunlar taşları iade ederlerse kendilerine birer parça salatalık verilir. İki maymun da halinden memnun salatalıkları alır.

Bir süre sonra taşları geri veren maymunlardan birine salatalık verilmeye devam edilirken, diğer maymuna üzüm verilmeye başlanır. Üzümler salatalıktan daha lezzetlidir. Salatalığı alan maymun o ana kadar halinden memnunken aynı işi yapan diğer maymunun üzüm alması haksızlığı karşısında sinirlenir ve kendisine verilen salatalığı öfke ile araştırmacıya geri fırlatır. (Bu deneyi dilerseniz YouTube’den “Ültimatom Oyunu” yazarak izleyebilirsiniz)

Bu deney, eşitliğin evrensel bir değer olduğunu göstermekte. İnsanlar da doğaları gereği eşittir. İnsanlık tarihinde eşitlikten uzak yaşam süren topluluklar yok mu? Elbette geçmişte de vardı, günümüzde de var. Bu görünürde dengeli olarak gözlemlenen durum ödül, cezalar ve gelecekte kazanılacağı vaadedilen beklentilerle sağlanabilmekte. Ancak, eşit olmayan toplumlarda hınç ve tatminsizliğin hâkim olduğu da bir gerçek.

İlçeler bazında eczane sayısının nüfusa oranla sabitlenmeye başlandığı bu günlerde SGK reçetelerinin de (eşit demiyorum) adil dağıtımının sağlanmasının tartışılmaya başlanması, alt yapısının oluşturulması gerektiğine inanıyorum.

Eczane, her hangi bir satış dükkânından farklıdır. Geçim sıkıntısı sarmalındaki ya da ilacı sadece ticari meta olarak gören bir eczacıdan mesleği ile ilgili bir umut, bir katkı bekleyemezsiniz.

Tabii ki yönetim olarak “batan batar, kalan sağlar bizimdir” yaklaşımı da idari bakış açınız olabilir. İnanın ki, işte o zaman batanların boşalttığı yerleri, arkasına siyasi erkin de desteğini alarak gelen birileri doldurur.

Adil paylaşımı başarabilirsek mesleğimizi daha bir sahiplenir, geleceğimize umutla bakabiliriz. Ben buna inanıyorum.

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat