Dünyaya gelmek için gösterdiği onca çabaya ve sabra karşın, bir canlı nasıl yaşamı terk etmek ister?

Ya da "aşkım", "sevgilim", "canım" diyerek sevgisini ifade ettiği kişileri bir anda yok sayabilir? "Dostum", "arkadaşım", "dert ortağım" dediği kişilere an gelir ardını dönebilir?

Bu kadar mı kolay vazgeçmek? İşin kolaycılığına kaçarak "Hadi, bana eyvallah" diyebilmek?

Cuma akşamı kadim dostlarımdan birini daha yitirdim. Pazar günü de tüm sevdikleri ile sonsuzluğa uğurladık.

Oysa ne kadar çok şeyler yarım kalıyor...

Edilecek muhabbetler, paylaşılacak sevinçler, üzüntüler, atılacak kahkahalar, dökülecek göz yaşları, paylaşılacak etkinlikler...

Yaşamın akıntısına o kadar kapılıyoruz ki, çoğu kez yaşamı yaşam yapan unsurları es geçebiliyoruz. Bazen hırslarımıza, bazen ihtiyacımızın kat be kat üzerinde kalan nesnelere ulaşma çabalarımıza, bazen de tembelliğimize vakit denen boşluğumuzu işgal ettiriyoruz.

Tabi ki, tüm bunlar kişisel tercihlerimiz. Tesadüf (kader) denen olgunun etkisi olsa da yaşam biçimimizi ağırlıklı tercihlerimiz şekillendiriyor. Kendimiz ve sevdiklerimiz hakkında verdiğimiz kararlar önem arz ediyor.

Evet bir dostumu daha yitirdim. Önümde yarım kalanlar, ardımda anılar...

 

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat