Eczanemize  gelen SGK mensuplarının ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin e-reçete dahi olsa, reçetelerini karşıladıktan sonra ilaçları alan kişinin vukuatlı nüfus suretinin bir örneğini reçete çıktısına ekleyerek SGK’ya ileteceğiz.

Hatta bu vukuatlı nüfus sureti örneğinin alt köşesine de hasta ile olan yakınlık ilişkisini de not düşmeyi unutmayın. Örneğin; "hastanın südüsünün yeğeninin kaynı" gibi...  

Bunu ben söylemiyorum. Vermiş olduğum dilekçeye yanıt olarak tarafıma SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Süreyyapaşa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezince gönderilen yazıda SGK’nun Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı’nın kararı olarak belirtilmiş. Bu kararın belirtildiği yazıda "kurumun, bedelini ödediği ilacın eczane tarafından kime teslim edildiğini bilme hak ve yetkisinin olduğu" yazılmış.

Her ne kadar, Türk Eczacıları Birliği ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında imzalanan protokolün 3.2.15.2 maddesinde  "Reçete muhteviyatı, bu protokol hükümlerine göre reçete sahibi/ilaçları alana teslim edilecektir. Bu işlem, eczaneden ilaçları alan kişinin T.C. Kimlik Numarasının ve istenmesi halinde ilacı alan kişi ile ilgili diğer ek doğrulama bilgilerinin MEDULA eczane provizyon sistemine kayıt edilmesi ile tamamlanmış olacaktır. Bu şekilde yapılan işlemlerden sonra eczacı hastaya ilaçlarını teslim etmiş sayılacaktır. Teslime ilişkin herhangi bir belge aranmayacaktır." açık ibaresi olmasına karşın demek ki SGK ilgili ve yetkililerince yeterli görünmüyor.

Bu yazıya konu muhabbet neden açıldı?

Şu nedenle...

Bir çok meslektaşımın da başına geldiğini öğrendiğim olay benim de başıma geldi.

Eczaneme gelen bir kişinin verdiği e-reçete hastanın ve ilaçları alan kişinin T.C. Kimlik numaraları -ki, benim eczanemde ilaçları alan kişinin kimliği mutlaka görülerek T.C. kimlik nosu doğrulanır- MEDULA sistemine girilerek onay alınmış ve ilaçlar reçeteyi getiren kişiye verilmiş.

Sonradan bir SGK Müfettişinin daveti üzerine görüşmeye gittiğimde öğrendim ki, hasta ilaçlarını almadığını beyan etmiş.

Ee, gelen e-reçete.

Dedim "bunu doktor e-şifresi ile yazmış ki e-reçete olarak geldi". Reçeteyi düzenleyen doktor e-şifresinin çalındığını beyan etmiş. Dedim "reçete muhteviyatı ilaçları alan kişi belli". O da bu işleri yaptığı bilinen tescilli biri olup hali hazırda elini kolunu sallayarak dolaşıyormuş...

Bu doğrultuda bir tutanak tutuldu ve tutanağı imzalayarak görüşmeden ayrıldım.

Sonradan SGK İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Süreyyapaşa Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezince tarafıma gönderilen yazıda bu soruşturmanın sonucu olarak protokolün 3.2.15.2 numaralı maddesini yerine getirmediğimin tespit edildiği bu nedenle reçete bedelinin ve hesaplanacak faizlerin tarafımdan tahsil edileceği ifade edilmekte.

Baktığımız zaman, kesinti nedeni olarak ileri sürülen protokolün 3.2.15.2 numaralı maddesi bir uygulama maddesi. Yani ceza ve yaptırım maddesi değil. SGK burada reçetenin sahte olduğunu ya da hastanın ilaçlarını almadığını da ileri sürmüyor. Ne diyor? Protokolün 3.2.15.2 numaralı maddesini yerine getirmediniz.

Bu yazı üzerine SGK’na bir itiraz dilekçesi verdim. Yaptıklarının haksız ve hukuksuz bir işlem olduğunu, belirttikleri madde üzerinden bir cezai işlem yapamayacaklarını, böyle bir iddiaları varsa bu maddenin karşılığı olan işlemin protokolün 4.Ödeme Şartları ve Zamanı ile 5. Sözleşmenin Feshi ve Cezai Şartlar bölümünde belirtilmiş olan maddelere dayandırılması gerektiğini belirttim.

Gelen yazıda yukarıda bahsettiğim nedenlerle itirazımın reddedildiği yazılmış.

Neyse, bir itiraz dilekçesi daha yazıp kuruma ilettim. Şimdi onun yanıtını bekliyorum.

Ama bu arada siz siz olun, ilaçları teslim ettiğiniz kişinin vukuatlı nüfus kayıt örneğini almayı ve hasta ile olan yakınlığını da yazmayı unutmayın.

Yoksa... Bu işler ile uğraşmak zorunda kalacağınız vaktinize yazık.

 

 İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat