Yakıcı yaz sıcaklarının fiziksel etkisi henüz devam ederken Eczacı Odası seçimleri için, eskilerin deyimi ile seçim sath-ı mahalline girildi.

Belki biraz erken olacak ama, öncelikle bu dönem ve bu döneme dek İstanbul Eczacı Odası yönetiminde görev almış tüm meslektaşlarıma verdikleri emek için ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Zira, İstanbul Eczacı Odası’nda yöneticilik yapanlar uzun zaman ve yoğun emek harcamak zorundadırlar.

Yazının yayına alındığı bu güne dek İstanbul Eczacı Odası yönetimi için dört liste adaylıklarını açıkladılar.

Elbette oda üyesi her meslektaşımın yönetim ve diğer idari kadrolara aday olma hakkı var. Aday olan meslektaşlarımı da ayrıca kutluyorum. Ailesine, sevdiklerine, hastalarına ve kendisine ayıracağı zamanın önemli bir bölümünü Oda faaliyetlerine ayırma özverisini göstermeyi göze almak her türlü övgüyü hak etmektedir.

Dışarıdan bakıldığında eczacı odalarının görevi -ne yazık ki bir çok meslektaşımızca dahi- şöyle görülür;

Eczane açmak, devir almak, devir/nakil yapmak isteyen meslektaşlarımızın özellikle muvazaa incelemesi yaparak belgelerini düzenlemek, SGK sözleşmelerini eczane eczacısı meslektaşlarına iletmek, eczanelerin nöbetlerini ayarlamak, sıralı dağıtım reçetelerinin dağıtımını sağlamak, onayını yapmak, bunların karşılığı olarak da üyesinden aidat almak...

Oda seçimlerinde tercih belirlerken dönem arkadaşlığı, devamlı görüşen yakın meslektaş arkadaşlarca alınan grup kararları önem arz eder. Çoğunluk eczacı tercihini bu doğrultuda belirler.

Oysa ki eczacı odaları bir sivil toplum kuruluşlarıdır. Meslekle ilgili çalışmalarının haricinde bir duruşları olmalı, ülkenin sosyal yapısı, çevresel sorunları, sağlık ve eğitim konuları, yaşam kalitesinin arttırılması vb. konularda da fikirleri ve söylemleri bulunmalıdır.

Tüm bunları da üyesi meslektaşlarının sağladığı taban desteğine dayanarak yaşama geçirebilir. O nedenle oda yönetimlerinin, odaya bağlı üyelerin çoğunluğunun desteğini sağlayabilmesi önemlidir.

Bağlı bulunduğum İstanbul Eczacı Odası, üye sayısı nedeniyle yirminin üzerinde delege sayısına sahip olup Türk Eczacıları Birliği Kongresinde belirlenen TEB Yönetiminin seçilmesinde etkileyici bir yere sahiptir.

Mesleğe adımımı attığım 1980’li yıllar ve sonraki 90’lı yıllarda İstanbul Eczacı Odası meslek politikalarını belirleyen bir yapıdaydı. TEB yönetiminde yer alamasa da her TEB Büyük Kongresine önemli miktarda basılı yayın ve dokümanlarla katılır, kürsü konuşmacıları gündemi belirlerdi.

Son dönemlerde yapılan seçimlerde İstanbul eczacısının oda seçimlerine gerekli ilgiyi göstermediği açık bir gerçek.

Aday grupların aldığı oylar da birbirine çok yakın. Yani, seçimi kazanan meslektaşlarımız gerçekte üye tabanının çoğunluk desteğine sahip olamıyor.

Ne yazık ki, seçimleri kazanan meslektaşlarımız da gruplar arasındaki ayrışmaları giderecek, ortak paydalarda buluşulabilecek, geniş taban desteğini sağlayacak girişimleri yapmaktan imtina ediyorlar.

Göründüğü kadarı ile 23-24 Eylül tarihlerinde yapılacak İstanbul Eczacı Odası Seçimli Kongresinde dört grup yarışacak. Büyük ihtimal kazanan az bir oy farkı ile ipi göğüsleyecek.

Gönül isterdi ki, mesleğimizin içine düşürüldüğü bu ortamda tabanı heyecanlandıracak, büyük desteğini sağlayacak , ortak paydalarda anlaşarak bir araya gelmiş bir ekip oluşturturulabilseydi. Böyle bir ekip TEB yapılanmasına ve oluşacak mesleki politikalara yön verebilirdi.

Ancak, görünürde şimdilik böyle bir girişim yok.

Açık söylemek gerekirse, bu şekilde kim kazanırsa kazansın gerçekte hep beraber kaybedeceğiz. Kısır Türk Eczacıları Birliği yönetimi oluşum çekişmeleri senaryosu içinde figüran olup gidecek, bir sonraki seçimin hayalleri ile avunacağız.

Nacizane bir önerim de adayların sosyal medyada birbirlerini kötülemek yerine, gerçekleştirmeyi amaçladıkları projelerini eczacı kamuoyu önüne tartışmaya açmaları, gelecek düşüncelerini belirtmeleri gerektiğidir.

Aksi durum bizleri yıpratmaktan başka bir işe yaramaz...

 

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat