Her kişinin içinde az ya da çok bir meslek şovenizmi bulunur.

Bu bende biraz aşırıya kaçmış durumda. Neredeyse 35 yıla yaklaşan, dişe dokunur bir bölümü de meslek örgütü çatısı altında mücadele ile geçen bilfiil ve kesintisiz olarak sürdürdüğüm meslek yaşamımın getirdiği hassasiyetten olsa gerek...

Ancak bu günlerde meslek saygınlığı konusu kafama takılmış vaziyette...

Geçmiş yıllarda bu konuda bir araştırma yapıldı mı? Bilemiyorum...

Yapıldı ise de demek ki dikkatimi çekmemiş.

Ama şu büyük bir tespit ki; 2002 yılının ocak ayında, dönemin Sağlık Bakanı Dr. Osman Durmuş’un şahsi ısrarı ile "ilaç fiyatlarını ucuzlatacağım" diyerek eczanelerin  yüzde 10 tutarındaki ticari ıskontosunu kaldırması kararına karşı eczacıların iki gün süresince kepenk kapatması eyleminde halkın eczacının yanında yer alarak verdiği destek halen gözümün önünde.

O dönem, Star Gazetesi köşe yazarı Rauf Tamer’in kaleme aldığı "Bizim Eczane" yazısı bence en geçerli belgedir, ruh halinin ifadesidir.

İnternet sayfaları arasında dolaşırken "Türkiye Mesleki İtibar Araştırması" başlıklı bir araştırma sonucu gözüme takıldı.

İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın yürütücülüğünde bir ekip tarafından yapılan bir araştırma. Türkiye genelinde 32 ilde değişik yaş ve eğitim durumunda toplamda 2500 kişi ile yüz yüze görüşülerek yapılan anketlerden elde edilen verilere dayanarak hazırlanmış.

Lafı uzatmadan söylemek gerekirse, araştırma sonuçlarına göre eczacı en üstteki 20 meslek arasında 11. sırada yer alıyor. Tabi ki, araştırmada sonuca etkili kriterler her kişi tarafından kendince yorumlanabilir.

Ben sözü şuraya getirmek istiyorum.

2002 yılından bu yana eczanelerimizin niteliği değişti. O dönem SSK ve Yeşil Kart reçeteleri eczanelerimize açılmamıştı ve eczanelerimizin çoğunluğu mahalle eczanesi konumunda idi. Gelinen günümüzde eczanelerimiz ağırlıklı olarak reçete yazılan sağlık kurumları çevresinde toplanmış vaziyette. İlacın nerede ise tek alıcısı haline gelen SGK’nun uygulamaya koyduğu ilaç ve ilaç fiyatları düzenlemeleri nedeni ile eczaneler ilaç dışı ürünlere yönelmek ve ağırlık vermek zorunda kaldılar.

Bunun sonucu olarak da eczanelerimizin dizaynları değişti, eczanelerin hasta odaklı değil, satış odaklı üniteler olması gerektiği yolunda telkinler çoğaldı.

Arkadaşımız Ecz. Ayşe Arık Coşkun’un sunumunda kullanmak üzere İstanbul’un Kadıköy meydanında rastgele seçerek yaptığı çekimli röportaj görüntüleri beni düşündürdü. Soru yöneltilen onlarca kişi içinden sadece bir tanesi "eczacıya güvenirim" yanıtı verdi.

Faaliyete geçme aşamasına gelinen OTC uygulamaları sonucunda söz konusu ilaçların eczacı tavsiyesi ile değil de reklam marifeti sonucu tüketilmesinin halkın gözünde eczacı algısını olumsuz etkileyeceği de bir gerçek.

Sözün özü; bu ülkenin elit insanları olarak elbette gerekli yaşam standartlarımızı karşılayacak bir gelirimizin olması gerekliliği kaçınılmaz.

Ancak şu da bir tespit ki, ilaçtan ve mahalleden uzaklaştıkça "güven" unsuru azalıyor.

Henüz korkulacak seviyelerde olmasak da ciddi ciddi düşünmenin zamanı geldiğine inanıyorum.

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat