Birileri bizim için kumaşı kesip, elbise biçmeye çalışıyor.

Bizim dışımızda, bizlere sormadan, danışmadan, bu konuda hakları da olmadan bizim çalışma ve yaşam alanlarımıza müdahale ediyorlar.

21 Nisan Salı günü Resmi Gazetede yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ’de; 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren Kemoterapi ilaçlarının tedavinin yapıldığı hastanelerce temin edilmesi, SGK üzerinden serbest eczanelerden reçete karşılığı alınmasının engellenmesi belirtiliyor. Devlete ait hastanelerin önce Bölge Hastaneleri haline getirilip, sonra da özelleştirme çabaları öncesi eczanelere yapılan 16 küsur milyarlık ödemenin TEB’nin hesabı ile yüzde onluk bir bölümünün başkalarına aktarılması sahneye konuluyor. Kasaplara sunulacak koyun biraz daha besili hale getiriliyor.

Yine Tebliğin bir başka maddesi de kurum adına; çerçevesi geniş olarak çizilen, ne oldukları ismen belirtilmeyen bazı(!) ürünler için "alternatif ödeme modelleri oluşturabilir" şeklinde kesin belirtme yapıyor.

Gerek T.C. Sağlık Bakanlığı birimlerinde, gerekse T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı birimlerinde birilerinin sağlıkta harcanan paralardan paylaşım, pastadan büyük dilimi kapma hareketliliği var.

Ancak bu hareketlilik içinde biz eczacılar yoğuz.

Koskoca devasa bir örgütün Basın Açıklaması haricinde sesi soluğu çıkmıyor. Diğer Eczacı Odalarının destek vermediği bir, iki duyarlı Eczacı Odasından çıkan sesler de cılız kalıyor. Dolayısı ile de birey olarak eczacının mesleki gelecek umudu her geçen gün azalıyor.

Günümüz Türkiye’sinde yeni bir yönetim anlayışı yerleşti. Ülkenin en yetkili kişisi "devletin bir Anonim Şirket gibi yönetilmesi gerektiğini" ifade etti. Bu anlayış insana değil maddiyata odaklanan anlayıştır. Üst örgütümüz de ne yazık ki aynı anlayış içinde.

Örgütler; gücünü tabanından ve yaptıkları üretimden alan organizasyonlardır.

Örgütünüzü oluşturan birimleri yok sayarsanız, tek ölçüm aracınız maddiyat olursa, sizi o gözle görürler ve sizinle pazarlığa o anlayışla yaklaşırlar.

Antalya Eczacı Odası’nın sayfasında bir yazı;

 

"Smart Eczane Projesi Hakkında

 

Türk Eczacıları Birliği, ABD’de faliyet gösteren Accreditation Council for Pharmacy Education –ACPE (Eczacılık Eğitimi Akreditasyon Kurulu) ve Pharma Expert  gruplarının danışmanlık ve eğitim desteği ile, ülkemizde  sürekli mesleki gelişim ve hizmet sunumunda kaliteyi merkeze alan yeni bir eczacılık hizmet modeli üzerine bir proje başlatmıştır.

 

Yeni Eczacılık Hizmet Modeli Projesi’nin ana çalışma alanlarından biri olarak tanımlanan eczacılar için bir yetkinlik çerçevesinin hazırlanması ve serbest eczacılık uygulamaları sürecine entegrasyonu sağlanarak eczacıların eğitsel gelişiminin desteklenmesi planlanmıştır.

 

Oluşturulacak yeni hizmet modeli ile, eczacılık mesleğine artı bir değer kazandırmak, bu değerin tüm paydaşlar ve toplum tarafından görünür kılınması, bu doğrultuda eczacılık mesleğinde bir değişim kültürünün yaratılması ve geleceğimizin şekillendirilmesi amaçlanmıştır."

 

Yazının devamında da pilot uygulamaya dahil olan Eczacı Odalarının isimleri sıralanıyor. Projede yer almak isteyen eczacılara katılım çağrısı yapılıyor.

 

İnsanın aklına bir çok soru takılıyor.

 

Eğitim olmazsa olmaz bir öğe. Ancak, eczanelerde satılan ürünler birer birer engellenirken hangi eğitimlerin verilmesi düşünülüyor? Neden, Türkiye’de uygulanmayan bir eczane eczacılığı uygulamasına sahip ABD menşeli firmaların danışmanlığı altında?  

 

Görünen o ki, belli bir rakamın altında ciro yapan eczaneler gözden çıkarılıyor. Devamlılığı olacağı var sayılan eczaneler için yeni hizmet ve çalışma modelleri oluşturulmasının alt yapıları hazırlanıyor.

 

Not: smart: şık, yeni, gösterişli

 

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat