Fransız yazar Romain Gary’nin, Emile Ajar takma adı ile kaleme aldığı roman 10 yaşlarında bir çocuğun ağzından ifade edilmektedir.

Mevcut sistemin öteki tarafa iterek toplumsal hayattan izole etmeye çalıştığı insanların, kültür ve inanç farklılıklarına karşın yoksulluğun hüküm sürdüğü ortamlarında her türlü zorluğa karşın iletişimlerini, birlikte aynı çatı altında yaşamayı becerip yaşamlarını sürdürmeleri anlatılır.

Ülkemizdeki sağlık uygulamalarında da eczacılık, sağlık sisteminin öteki tarafına atılmaya çalışılmakta, eczacısız ilaç hizmeti verilmesinin kapıları zorlanmaktadır.

Ülkenin en yetkili kişisinin geçmişte ağzından dökülen "gerekirse ilaçları marketlerde sattırırız" sözü henüz unutulmadı.

TC Sağlık Bakanlığı’nın eczacılıkla ilgili biriminin adından da "eczacılık" ibaresinin çıkarıldığını, yok sayıldığını da unutmadık.

Eczacının Sesi e-gazetemiz yayın yaşamı süresince mesleğimizle ilgili sorunları dile getirmiş, olası öngörülerde ve sorunların çözümünde önerilerde bulunmuş ve bulunmaya da devam edecektir.

Ne üzücüdür ki, bu süreçte hak etmediğimiz eleştiriler de aldık.

Yazımın giriş bölümünde adı geçen romanın karakterlerine de takılıp eleştirenler olabilir. Hiç önemi yok. Yazımın amacı gereksiz polemiklere zemin hazırlamak değil.

Şunu irdelemek istiyorum;

Eczacılık mesleğimiz hali hazırda birinci basamak sağlık birimi olarak tanınmıyor. (Bir sene SGK protokolünde yer aldı, sonra yenilenmedi).

Akademik danışmanlık yapmamıza karşın meslek hakkımız verilmiyor.

İlaç, asıl satış kalemimiz olmasına karşın karlılığımız dar baremde belirlenmekte ve eczaneler ilaç dışı ürünlere yönlenmek zorunda bırakılmakta.

Bir çok ilaç, eczaneler pas edilerek günübirlik tedavi adı altında veya doğrudan hastanelerden hastaya ulaştırılmakta.

Eczane eczacılığı olarak mesleğimizi yapmamızın önüne daimi engeller konuluyor (Tanıtım, tabela yasakları, takas engelleri, uygulanması ülkemiz şartlarında olanaklı olmayan ısı/nem takibi).

Hata hasta/hasta yakınından, doktordan, meduladan dahi kaynaklansa sonucunda sadece eczacıya cezai kesinti uygulanıyor. Hatta son örneklerde görüldüğü üzere eczacının ifadesine dahi başvurulmadan ceza kesintisi tebliğ ediliyor.

Bu yazdıklarıma her birimiz bir çok olumsuzluk ekleyebiliriz. Bunların aksini iddia eden, "ben bu uygulamalardan etkilenmiyorum, zarar görmüyorum" diyen var mı?

Bu kadar olumsuzluklar içinde, tüm farklılıklarımıza karşın mesleğimizi yapmaya, var olmaya, güzel şeyler oluşturmaya çalışıyoruz.

Yolumuz uzun ve bizler bu yolda yürümeye devam ediyoruz.

 

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat