Halk arasında bilinen ve sıkça söylenegelen bir deyimdir ...

"Perşembenin gelişi, çarşambadan bellidir".

Eylül ayı içinde Eczacı Odalarımızın, kasım sonu ya da aralık ayında da Türk Eczacıları Birliğimizin kurullarının seçimleri var.

Bir çok bölgede adaylar ortaya çıkmaya, gruplar oluşmaya başladı. Seçim çalışmaları adına çalışmalar yürütüyor, görüşmeler yapıyorlar.

Ağustos ayı sonuna doğru bireysel görüşmeler sıklaşarak, bazı listeler pazarlıklarla, bazı listeler ise hatır, gönül ilişkileri ile oluşacak.

Seçimlerin akabinde esen rüzgarlar dinginleşecek ve önceki yıllarımız gibi, önümüzdeki iki sene daha eczacılık mesleği ve eczacılar adına kaybedilmiş olacak.

Bu söylediklerim kehanet mi?

Hiç de değil. Bu güne ve önceki yıllara bakarsanız ve de baktığınızı görebilirseniz, geleceğinizin nasıl şekilleneceğini anlayabilirsiniz.

En azından son seçimli Genel Kurulları ve son dönem Bölgelerarası Toplantıları değerlendirdiğiniz zaman tablo her yönü ile karşımızda duruyor.

Yöneticilerimizden düz üye eczacıya dek her birimiz eczacılık mesleğinin sorunlarını biliyoruz, dillendiriyoruz. Ama yönetimlerdeki meslektaşlarımız dahil söylemlerimiz, şikayet etme eyleminin bir adım ötesine geçemiyor. Oysa ki, mesleğimizdeki krizin en alt katmanlarına doğru hızla ilerliyoruz.

Sevgili dostlar!

Yazıma Mustafa Kemal Atatürk’ün 1922 yılında TBMM’nde yaptığı konuşmadan bir alıntı yapmak istiyorum;

" hangi istiklal vardır ki ecnebilerin nasihatiyle, ecnebilerin planlarıyla yükseltilebilsin?".

Bu sözü kendimize uygularsak; "kendi istemlerimizi belirlemezsek, kendi planlarımızı yapmazsak, dışarımızdaki kişiler bizlerin, mesleğimizin iyiliğine bir girişimde neden bulunsunlar?".

Nitekim bu güne dek olmadı, emin olun ki bu günden sonra da olmayacaktır.

Yapılması gereken; "ben yaptım oldu" zihniyetini bir kenara bırakıp basitçe, akademisyenlerden kamu eczacılarına, sanayide çalışanlardan serbest eczacılara dek, eczacılık mesleğinin bileşenlerinin bir araya gelerek sorunları ve olması gerekenleri ana ve alt başlıklar halinde mesleğimiz ve ülkemiz gerçeğine uygun bir şekilde kategorize etmesi, bu doğrultuda oluşacak bir yapının, çözüm sürecinin planlarını belirlemesidir.

Önümüzdeki seçimlerde de ortak paydada anlaşılmış kararları yaşama geçirecek kişilerden oluşmuş yönetimlerin oluşmasıdır.

Aksi halde, elbette seçimlere katılan bir grup ya da kişiler, diğerlerinden daha fazla oy alarak seçimleri kazanacaktır. Ancak, bu şekilde kazanılacak bir seçim ancak Pirus Zaferi olacak, sonucunda mesleğimiz biraz daha kaybedecektir.

Elbette her birimizin aday olma, seçme ve seçilme hakkı vardır. Bunu kesinlikle yadsımıyorum, kimse de bu yazımdan başkaca anlamlar çıkarmasın.

Şu gerçek ki;

Mesleğimiz krizdedir ve bizim bir kriz yönetimine ihtiyacımız var.

"Kimin doğru olduğunu tartışmayın,

Neyin doğru olduğuna karar verin"

                                     Konfüçyus

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat