İki gündür MEDULA çalışmıyor.

12 Şubat 2011 tarihinde yazmış olduğum yazımın içeriği güncelliğini korumakta ve bu konudaki talebim halen geçerlidir. Kendini ilgili sananların dikkatine...

- “Sistem geldi mi?”

- “Gelmişti, az önce gitti”

- “Valla gelir gibi oldu, ama gitti”

- “Aaa geldi geldi”

Son altı senedir gündemimizin başköşesine oturdu, yaşantımızı avuçlarının içine aldı. Varsa sistem, yoksa sistem.

Adına şarkı bile yazıldı*.

Türk Dil Kurumu Büyük Türkçe Sözlük çeşitli anlamlarda tariflemiş;

- Düzen

- Bir sonuç elde etmeye yarayan yöntemler düzeni

- Yol, yöntem

- Bir aracı oluşturan düzen, düzenek, tertibat

- Model, tip

- Üzerinde inceleme yapılan belirli sınırlarla çevrilmiş olan evrenin bir parçası

- Organizmada aynı işlevleri gerçekleştirmek için birbirleriyle ilgili bağlantılı organların oluşturduğu birlik veya grup.

Tariflerden anladığım şekli ile “yaşamı kolaylaştıran, kendini oluşturan unsurların birlikteliğini, sürekliliği ve işlevselliği sağlayan silsile**” olarak tanımlayabiliriz.

Oysaki yaşadıklarımıza baktığımızda hiç de öyle olmadığını görüyoruz.

Yaşantımızı nerede ise cehenneme çeviren adına Medula ve İTS denen, bir türlü çalışma sürekliliği sağlanamayan işletim programlarının yanı sıra bu programların sahipleri olan, beraber bir eşgüdüm içersinde çalışmaları gereken T.C. Sağlık Bakanlığı ile T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı organları ve bakanları arasındaki iletişimsizlik, farklı seslilik.

Birinin firmalara dağıttırdığı, miadını da 2020 yılı olarak belirttiği G2D etiketlerinin yapıştırıldığı ilaçları, bir diğeri sahte, sanal olarak ilan edebiliyor. Birinin ruhsat verdiği ilacı bir diğeri geri ödeme listesine bir ekliyor, bir çıkarıyor. Şeker striplerinde olduğu gibi, yazılı ve görsel basının karşısında, ülke vatandaşlarının gözünün içine baka baka fiili durumu yalan ve yanlış bir şekilde ifade edebiliyorlar.

Bu örnekler son gözlemlediklerimiz. Geriye doğru baktıkça bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Tüm bunlar bilgi eksikliğinin, uzun erimli düşünce eksikliğinin bir sonucudur. “Kervan yolda düzülür”, “istim arkadan gelsin” zihniyetinin görüntüsüdür.

Yani sistemsizlik sistem haline getirilmeye çalışılmaktadır.

Bunun sonucu da eczanelerimizde her gün yaşadıklarımız.

 

NOT: Eczacının kayıplarının hukuk yolu ile hak aranmasına dayanak olması amacı ile SGK Provizyon Sisteminin çalışmadığı zamanların tespit edilmesinin sağlanması talepli TEB ve İstanbul Eczacı Odasına yazdığım dilekçelere İstanbul Eczacı Odası’ndan yazılı yanıt geldi.

Özetle; noter tespitlerinin sonuç almakta yeterli olmayacağı, sulh hukuk mahkemesince belirlenecek bilirkişi tespitlerinde, tespit zamanının sistemin çalışmadığı yerde ve zamana denk getirilmesinin oldukça zor göründüğü belirtilmekte, bu konu ile ilgili yeni bir projeyi hayata geçirme sürecinde olduklarını bildirmekteler.

Bu projede, her eczane bilgisayarına kurulacak bir program vasıtası ile sistemin çalışmadığı süreler on-line olarak takip edilerek raporlamalar yapılacağı ileri sürülmektedir.

Hukuki mücadele yürütecek her meslektaşımıza da gerekli hukuki desteği sağlama kararlılığında oldukları da belirtilmektedir.

NOT 2: Meslektaşlarım arayarak Odanın yazısına karşı görüşümü sordukları için açıklama yapma ihtiyacı duydum;

Medula ve İTS’nin çalışmadığı sürelerin tespiti amacıyla vakit geçirilmeden Sulh Hukuk Mahkemelerinden bilirkişi marifeti ile tespit kararı çıkarılmalıdır. SGK’nın provizyon sisteminden istenilen zaman aralıklarında ne kadar reçete girildiği ve reçete girilemediği tespit edilerek raporlanabilir. Bunun haricindeki girişimler için beklemek boşuna zaman kaybıdır.

TEB’ne verdiğim dilekçeme şu ana kadar (16.02.2011 Saat:15,30) bir yanıt verilmedi.

 

 

* http://www.dailymotion.com/video/xe74am_ula-ula-medula-recete_music

**Birbirine bağlı, birbiriyle ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat