Müslümanların kutsal kitabı Kuran’ın, vahiy meleği Cebrail tarafından Hz. Muhammed’e iletilmesinin ilk emridir.

"Oku". 

Okumak aynı zamanda sorgulamanın da ilk adımıdır.

Okumayan insan sorgulayamaz. Sorgulayamayan kişi de olumlu bir fikir üretemez, olaylara ve gelişmelere aklı ve mantığı ile değil, o anki duygusallığı ve ruh hali ile tepki verir.

Çoğunlukla da sadece şikayet eder, başka kişileri, olguları suçlar.

SSK ve Yeşil Kart mensuplarının reçetelerinin eczanelerden karşılanmaya başlanmasının hemen öncesini ve bu güne kadar olan süreçleri irdelersek, bugün neden bu halde olduğumuzun ve bundan sonra nelerin yapılması gerektiğinin yanıtlarını buluruz.

Aksi halde mitinglerle, yürüyüşlerle, nutuk dinlemekle kendimizi avuturuz, günler  de geçer gider.

Geçmişe şöyle bir bakıyorum da. Bizlere "taşıma zararı" dediğimiz KKİ’ler ve muayene ücreti tahsilatçılığı angaryalarını yüklemelerinin üzerinden beş yıl, raflarımızdaki ilaçlarımızın bedellerini gasp etmeye başlamalarının üzerinden de on yıl geçmiş.

Bu süreçte kimler neler yapmış, neler söylemiş ya da kimler neler yapmamış, söylemesi gereken neleri söylememiş veya yapar gibi, söyler gibi görünmüş.

Bir şeyler yapanlar, bir şeyler söyleyenler ya da hiç bir şey yapmayanlar, hiç bir şey söylemeyenler şimdi nerelerde.

Biraz merak edenler web sitelerinin ve gazetelerin arşivlerini şöyle bir karıştırabilirler.

Bu satırlar yazılırken SGK ile yeni sözleşmenin yapıldığı, eczacılara reçete başına 25 Kuruş verileceği haberi geldi.

KKİ’lerden kaynaklanan taşıma zararları, SGK adına bila bedel tahsilatçılık, bedeli ödenmeyen raf zararları aynen devam ediyor.

Oluşan tepkilere bakılırsa çoğunluğumuz memnun değil gibi.  Memnun olmayanlar arasında Oda yöneticilerimiz de var.

Yaşanan süreç yeni değil ki. Senelerdir aynı terane.

Lafı uzatmadan soruyorum!!!

Zarar ettiğimizi ifade eden Oda yönetimlerimizden, bu güne dek yaşadığımız zararların ortadan kaldırılması ve telafisi adına girişimde bulunan var mı?

Bizlerle alakası olmayan, ilaç sanayi ve SGK arasında olan alacak verecek olayının eczacıların üzerinden kalkması için konuşmak haricinde kim, hangi girişimde bulundu?

Anayasanın açıkça ifade ettiği "angarya yasaktır" hükmüne karşın SGK’nın üzerimize yıktığı tahsilatçılık görevini kaldırmak için yine konuşmak haricinde kim ne yaptı?

Şu ana kadar oluşan raf zararlarımızın giderilmesi konusunda yine konuşmak haricinde hangi Oda yönetimimizde bir hareket var?

Yapılan mitingler, yürüyüşler sonrası neler oldu? Neden öncesi ve sonrası üyelere açık olarak değerlendirilmedi?

Kamuoyu oluşturmak adına günlük eylemler haricinde neler yapıldı? Diğer Sivil Toplum Örgütleri, örneğin Tüketici Dernekleri ile, Sendikalarla hangi temaslarda bulunuldu ya da neden bulunulmadı?

Bizler ulus olarak sevinçlerimizi de üzüntülerimizi de abartılı yaşamaktayız. Yaşadığımız her bir günü, o günkü ruh halimiz ile değil de okuduklarımız ve geçmişimizle sağduyulu değerlendirmemiz gerekir.

Aksi halde her sene aynı sorunlar, aynı konuşmalar, aynı avunmalar ...

 

İLETİŞİM

e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746

https://twitter.com/#!/ECiftci1

https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat