Eczacı Odalarımızın seçimleri bitti. Kimi mevcut yönetimler göreve devam onayı aldı, kimi eczacı odalarımızda da yeni yönetimler ipi göğüslediler.
Oda seçimleri ile Türk Eczacıları Birliği Genel Kurulunda görev yapacak delegeler de belirlendi. Seçilen delegeler içinden Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti üyeleri ile diğer kurullar belirlenecek.
Bu belirlemenin yapılacağı Türk Eczacıları Birliği Olağan Seçimli Kongresine bir aydan az bir zaman kaldı.
Kimi delegeler adaylıklarını açıkladılar. TEB başkanlığı için şimdilik üç aday görünmekte.
Elbette her delege meslektaşımın aday olma ve bunu deklare etme hakkı var.
Ancak, eczacılık mesleğini bilfiil icra eden ve mesleğinden başkaca gelir kapısı olmayan biri olarak benim de istemlerimi söyleme hakkım var.
Türk Eczacıları Birliği, kendi özel yasası olan üst örgütümüz. Dolayısıyla üyesi olsun, olmasın tüm meslektaşlarımızın temsiliyeti sorumluluğunu taşıyor.
Genel anlamıyla sağlık tablosuna bakarsak; mevcut siyasi iktidar seçimleri açık ara kazandı ve tek parti iktidarını devam ettiriyor. Bu demektir ki, ilaç eczacılık alanında mevcut uygulamalar aynen devam ettirilecek. İlaçların kutu bazında satışları ne kadar artarsa artsın, devletin ilaç için ödeyeceği total rakam sabit kalacak. Yani, pastanın büyüklüğü aynı kalırken, eczane başına düşen ortalama dilim küçülmeye devam edecek.
Bunun yanı sıra, sağlıkta özelleştirme politikaları gereği devletin elindeki sağlık ünitelerinin özerkleştirilmesi ve akabinde özelleştirilmesi girişimleri de devam edecek. Bu üniteleri karlı gösterebilmek için bir çok ilacın hastaneler tarafından direkt alınıp hastalara satış uygulamaları her daim gündemde olacak.
Eğer ki, eczacıların haklarını savunacak, eczacıları temsil edecek bir Türk Eczacıları Birliği oluşturulmak isteniyorsa kişisel çekincelerini bir kenara bırakarak delegelerin çoğunluğunun birlik olunması gerektiğini, ortak mesleki politikalar üretilmesi gerektiğini, beraber yürünmesi gerektiğini öğrenmesi gerekli. Bu birliktelik sağlanırsa mesleki kazanımlar başlar, çünkü alternatif oluruz.
Aksi durum mevcut iktidarın sağlıkta dönüşüm ve ilaç politikaları rüzgarında savrulmayı getirecektir.
Delege meslektaşlarımızın omuzlarındaki yük ağır. Zira vereceği karar, büyük önem arz edecek.
Ya temsiliyet ya da teslimiyet...
