Geçtiğimiz ayın sonunda Samsun’da Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesinde görev yapan Op. Dr. Kamil Furtun görev yaptığı hastanede bir kişinin silahlı saldırısı sonrası yaşamını yitirdi.
Yiten, bir insanın yaşamı değildi sadece. Aynı zamanda Op. Dr. Kamil Furtun’un bilgi ve becerileri karşılığı olan ve senelerce sürede harcanan emekler ve bu emekleri besleyen kaynaklar da yitip gitti.
Ne yazık ki, Op. Dr. Kamil Furtun ülkemizin yitip giden ilk yetişmiş insan değeri olmadığı gibi, yine ne yazık ki bu süreç doğrultusunda son değeri de olmayacağı görülüyor.
Senelerce süren emekler ve kaynaklar karşılığı yetişen insan değerlerimizi yok edenler görüntüde kimler? Belli bir eğitimi, üreticiliği, düşünselliği olmayan, tek varlığı kaba kuvvete ve eline aldığı silaha dayalı zavallı bir yaratık.
Biz eczacılar olarak da gerek gündüz çalışma saatlerimizde, gerekse nöbetlerimizde bu tür olaylarla karşılaşmıyor muyuz?
Geçmiş yıllarda "uyuşturucu bağımlılarının neden olduğu münferit bir vaka" olarak nitelendirilen tek tük olaylar, Sağlıkta Dönüşüm Politikalarının uygulamaları ile daha sık ve sistemli bir şekilde görülür oldu.
Sağlığı ticarileştirmeye açan sistem, başta doktor ve eczacılar olmak üzere, sağlık emekçilerini aksaklıkların sorumlusu olarak lanse etmeye başladı.
Sağlık emekçilerinin hak yitimlerine karşı gösterdikleri hak arama girişimleri, "yurt dışından doktor getiririm", "ilaçları marketlerde sattırırım" tehditleri ile engellenmeye çalışıldı.
Gelinen süreçte; toplum üzerinde uygulanan algı yönetimi ve yapılanların cezasızlığı kötü meyvelerini vermeye başladı.
Özellikle kamuya ait sağlık kurumlarında doktora hakaret etmek, darp etmek, yaralamak ve hatta öldürmek sıradan haberler haline gelmeye başladı.
Sırada bekleyenlerin olması ve acil olmamasına rağmen bazı kişiler kendi hastasının hemen muayene edilmesini ya da eczanelerimizde kendi ilacının hemen verilmesini pervasızlıkla ve saygısızlıkla isteme cesareti bulabildiler.
Kurum reçetelerinde biz eczacılara metazori tahsil ettirilen muayene ve reçete yazdırma ücretlerinin, katılım paylarının haricinde çıkan farkların sorumluları olarak topluma yansıtıldık.
Sağlığın ticarileştirilmesi, minimum gider/maksimum gelir yaklaşımı, sağlık emekçilerinin parya olarak gösterilmeye çalışılması elbette bizlere zarar vermektedir. Ancak, bu tür yaklaşımların yaşama geçirilmesinin asıl zararını bu ülke insanı görecektir.
Bu da, eninde sonunda Sağlıkta Dönüşüm Sisteminin mimarlarına dönecektir.
İLETİŞİM
e.ciftci@eczacininsesi.com
Tel : 0212 5474746
https://twitter.com/#!/ECiftci1
https://www.facebook.com/#!/ertan.ciftci1
