Kolşisin Covid-19‘ da kullanılıyor!

Eski maddeye yeni kullanım!

 

Covid-19 Dünya’da bütün hızıyla sürüyor. Ülkemizde de uzun bir süre daha kendimizi korumamamız gerekecek gibi görünüyor. Dolayısıyla, sizlere bu konuda bir yazı hazırladım.

Covid-19 tedavisinde sentetik maddelerin yanında, bitkisel asıllı maddeler hâttâ bazı bitkiler de kullanılmakta.  

Bu amaçla genellikle 2 yol uygulanmakta:

1 – Daha önce SARS (Severe Acute Respiratory Syndrom), MERS (Middle East Respiratory Syndrome) gibi salgınlarda kullanılan bilhassa antienflamatuvar etkisi olan veya ACE2 (Angiotensin Converting Enzyme) ’ye bağlanma özelliği olan bazı bitkisel asıllı maddelerin denenmesi. 

2 – Değişik etkileri bulunan veya Geleneksel Çin Tıbbı‘ nda kullanılan bitkilerdeki maddelerin etkili olup olamayacağını,  Moleküler doking (Moleculer  docking) yöntemi ile tespit etmeye çalışılan araştırmalar. Moleküler doking, maddelerin kimyasal yapısının, değişik programlarla donatılmış bilgisayarlarda, ulaşılmak istenen etkiye sahip olup olamayacağını modelleme yoluyla göstermeye çalışan yönteme diyoruz. 

Bu çalışmalar sonucu öne çıkan maddeler: Hesperidin, kolşisin, Gelenelsel Çin Tıbbı bitkileri...  Yazımda sadece kolşisinden bahsedeceğim. Çünkü kolşisin, bazı ülkelerde tedavi protokollerinde yer almaya başladı.

 

Hangi Ülkelerde kullanıldı? Kullanılıyor?

1- COLCORONA projesi – Kanada’da. İyileşmeye % 50 etkili bulunmuş.

2 - Colchicine Efficacy in Covid 19 Pneumonia projesi --- İtalya, hastada meydana gelen pnömoniyi hafifletiyor sonucuna ulaşılmış. İmmunosüpresif tedavi uygulanan kronik artritli hastalarda Covid 19’un ciddi rahatsızlığa sebep olmadığını tespit etmişler ve dolayısıyla bilhassa kolşisin ile antiromatizmal tedavi altındaki kişilerin Covid-19’ u daha hafif geçirdiklerini ileri sürüyorlar.

3- GRECCO 19 projesi – İyi planlanmış bir klinik çalışma. Yunanistan’ın değişik bölgelerindeki 16 sağlık merkezinde, 105 hasta üzerinde uygulanan tedavi protokolüne günde 2 defa 0.5 mg kolşisin ilâve edilmiş, tedaviye 3 hafta devam edilmiş. Kolşisin alan hastalarda diğerlerine göre istatistiki olarak klinik bulgularda iyileşme görülmüş. İyileşmenin hastalığın akut solunum sendromu döneminde olduğunu belirtelim.

Bu projelerin yanında, bazı vaka yayınları da var. İşte birkaçı:

1 – Kolombiya’da tedavi protokolünün yanında günde 0.5 mg kolşisin verilen 5 hastadan haşimato ve hipotiroitli üçü ölmüş, diğer ikisi akut solunum sendromunu çok hafif geçirmiş.

 2- Ailevi Akdeniz ateşi olan ve 2008 den beri kolşisin kullanan 36 yaşında, bir erkek hastaya ait bir vaka -  Hasta obez ve yüksek tansiyonlu. Yaygın baş, sırt, adale ve eklem ağrıları, bitkinlik ve tat ve koku alma hisleri kaybolmuş halde hastaneye müracaat ediyor.

Ateş ve tansiyon normal, PCR testi (+), radyolojik incelemede göğüs CT si normal. Zaten hastada solunum güçlüğü yok. Tedaviye azitromisin ve hidroksiklorokinin ile başlanmış, kolşisine de devam edilmiş. Solunum güçlüğü olmadan hasta iyileşmiş. PCR testi (–).  

Hastalığı hafif atlatmasının sebebinin, kolşisinle tedavi altında olduğu şeklinde açıklanıyor.

 3 – İsrail’de yapılan tedavilerde hidroksiklorokinin ve kolşisin kullanılanlar incelenmiş. Bu 2 maddenin, hastalığın seyrine pozitif bir etkisinin bulunmadığı ileri sürülmekte.

Vaka örnekleri artırılabilir.  

Kolşisin hakkındaki bilgilerimizi yenilemeye ne dersiniz?

 

Kolşisin 

Kolşisin, fenetilizokinolin yapısında bir alkaloit. Derslerinizde Colchicum autumnale bitkisinden elde edildiği söylenmiştir. Ama artık sadece C. autumnale’den değil diğer bazı Colchicum türlerinden ve bilhassa Gloriosa superba yumrularından elde ediliyor. 

Colchicum ve dolayısıyla kolşisin yeni bir ilaç değil. C. autumnale de kolşisin miktarı soğan ve tohumda en yüksek % 0.8; Gloriosa superba’da ise tohumda % 0.2 - 0.6 , yumruda  ise 0.6  - 0.9 arasında.

Gelin tarihin sayfalarında kısa bir gezinti yapalım.

Tarihçe

o   C. autumnale’nin eski Mısır’da romatizma ve şişkinlikler için kullanıldığı Ebers Papiruslarında (MÖ 1500 lere ait) yazılı.

o   Anadolulu Discorides’in (MS 1.YY) Materia Medica adlı eserinde ekstresinin gut tedavisi için kullanıldığı ilk defa kayıtlı.

o   İbni Sina da (X. YY) Colchicum soğanlarını guta karşı tavsiye etmiş.

o   1623’ de meşhur Londra Farmakopesi’nde monografı bulunmakta.

o   Benjamin Franklin (yazar, bilim adamı, politikacı) 1776’da Fransa’da görevli iken gut hastalığı için kullanmış, iyi gelmiş, soğanları Amerika’ya götürmüş.

o   Fransız eczacıları Caventou ve Pelletier (1820) soğanlardan ham kolşisini izole etmişler.

o   1833 da L. Geiger bu maddeyi saflaştırıp kolşisin adını vermiş.

o   Tam yapı ancak 1945’ de Micheal Dewar tarafından aydınlatılmış.

 

Halen hangi hastalıklarda kullanılıyor? 

Kolşisin antienflamatuvar bir maddedir ve halen enflamasyonlu gut, ailevi Akdeniz ateşi, Behçet Sendromu, akut ve tekrarlayan perikardit gibi kardiyovasküler hastalıklarda, myokart enfarktüsünden sonra istenmeyen kardiyovasküler bozulmaları tedavi edici ve önleyici olarak kullanılmaktadır. Ailevi Akdeniz ateşinde en iyi proflaktik ilaçtır.  

Yazımı bu satırlara kadar okuduysanız, biraz daha sabredin lütfen. Kolşisinin, Covid-19’da nasıl etki yaptığını da anlatmak istiyorum sizlere. Ama, biraz ön bilgiye ihtiyacımız var. Önce bu virüsün solunum güçlüğüne (akut solunum sendromu) nasıl sebep olduğunu da kısaca açıklamak gerekiyor.

 

Solunum güçlüğü nasıl oluyor?

Virus, alveol ve solunum sisteminde epitel hücrelerindeki reseptörlere bağlanır, doğal ve edinilmiş bağışıklık sistemini harekete geçirir. IL-6, IL-1 (İnterlökinler) dahil olmak üzere çok sayıda sitokin salgılanmasına sebep olur. Çok miktarda sitokin salgılanmasında oluşan enflamatuvar cevap, geçirgenliği artırır, alveollerde eksüdatif sıvı (damar çeperinden dışarıya veya çevre dokulara yayılan protein, hücre artığı ve bazen mikroorganizma da taşıyan, özgül ağırlığı yüksek sıvı) birikir ve solunum yetersizliği başlar.

 

Sitokin fırtınası nedir?

Sistemik dolaşıma hızlı ve çok miktarda sitokinin salındığı, ciddi bir immün sistem hiper reaksiyonudur. Viral enfeksiyonlara, otoimmün hastalıklara, bazı ilaçlara, immün sistem modülasyonu tedavilerine bağlı olarak görülebilir. Yüksek ateş, çoklu organ fonksiyon bozukluğu, akut sistemik enflamasyonlu bir sendromdur. Covid - 19 gibi virüsler fazla ve uzayan sitokin fırtınasına sebep olur. Bu da immün sistemin bozulmasına bağlı olarak yüksek ölüm ve oranının meydana gelmesi ile sonuçlanır. Sitokin cevabının azaltılması, hastalıktaki ateş ve zatürrenin (akut solunum sendromu) tedavisinde yararlı olabileceği düşünülmüş ve kolşisin vb antienflamatuvarlar kullanılmıştır.

 

Kolşisin nasıl etki ediyor?

Kolşisinin antienflamatuvar ve ağrı azaltıcı etkisinin tubulinlere bağlanmasından olduğu biliniyor. Kolşisinin   tubulinleri bağlama kapasitesi yüksek. Çözünen tubuline bağlanarak onu geriye dönüşü çok zayıf olan tubulin-kolşisin kompleksi haline geçirir. Bu kompleks mikrotübul polimerizasyonu önlemek için mikrotubullerin ucuna bağlanır. Bu suretle, mikrotubullerin polimerizasyonunu ve birleşmesini bloke eder.

Mikrotubuller, hücre yapısının anahtar unsurlarıdır. Sitokin ve kemokin salgılanması, değişik hücre yapısının yenilenmesi gibi hücresel işlemleri, hücreler arası geçişleri, hücre göçünü, hücre bölünmesi ve iyon kanallarını düzenlenmesini içine alan pek çok hücresel işlemlerden mesuldürler. Düşük konsantrasyonlarda kolşisin, mikrotubüllerin gelişmesini durdurur. Mikrotubüllerin gelişmesi önlenirse, sitokin fırtınası da önlenmiş veya etkisi azaltılmış olur.

Kolşisin neden tercih ediliyor veya edilmeli?

1 – Covid-19‘ da, akut solunum sendromu tedavisinde, değişik biyoteknolojik ürünler de kullanılıyor. Bu maddelerin çoğu IV olarak bir hastanede tatbik edilebiliyor, pahalı, emniyetli olduğu tam ispatlanmamış, kolay temin edilemiyor. Kolşisin ise eski bir antienflamatuvar.  

2 - Peros verilebiliyor, dozu iyi ayarlanmış, kullanım için hastaneye gerek yok.

3 - Kolay bulunabiliyor, uygun fiyatlı.

4 - Çok eskiden beri bilindiği için , emniyetli.

5 – Uygun tedavi dozlarında, ishal dışında ciddi ve hayatı tehdit eden yan etkileri bulunmamakta.

6 – Yapılan klinik çalışmalarda akut solunum sendromunu ve dolayısıyla sitokin fırtınasını önleyebileceği belirtilmekte.

Kısacası, bu özelliklerden dolayı Covid-19’ da, WHO, ABD ve Çin tedavi rehberlerinde bulunmamasına rağmen, kullanımı tavsiye edilmektedir.

Kolşisin çok eski bir ilacın, araştırıldığında yeni ve yararlı etkilerinin bulunabileceğini gösteren iyi bir örnek. Covid-19’ a etkisini mümkün olduğu kadar kısa ve öz bilgilerle nakletmeye çalıştım. Başardıysam ne mutlu bana!

Nice sağlıklı, koronasız ve mutlu bayramlara...

 

 



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat