Sağlıktan Tasarruf Olmaz !
18 Eylül 2009 Tarihinde Yayımlanan Kararname ve SUT Değişiklikleri Hkk.

Değerli meslektaşlarımız,

Uzunca bir süredir ilaç firmaları ile SGK arasında yapılan pazarlıklar sonuçsuz kalınca , sağlık hizmetlerini ve bizleri yakından ilgilendiren önemli değişiklikler 18 Eylül 2009 tarihinde ardı ardına  yayımlandı. Daha önce defalarca denenmiş ancak her defasında beklenen tasarrufu sağlamadığı hatta ilaç pazarında büyümeye yol açtığı  açıkça görülen önlemlerin benzerleri amacına ulaşabilecek midir? Eczacı ve hekimlerin görüşlerini almadan, ‘’ben yaptım oldu’’ mantığı ile uygulamaya konan , sağlıkta ve ilaçta tasarruf amaçlı yapılan değişiklerin eczanelere yansıması ise nasıl olacaktır? Kısaca özetleyecek olursak;

1 - İlaç fiyat kararnamesinde yapılan değişiklikle daha önce orijinal ilacın %80’i oranında fiyat alabilen jenerik ilaçlarda bu oran en fazla %60 olarak uygulanacak.Bu uygulama 45 gün sonra başlayacak .

Yeni uygulama ile sadece jenerik ilaçların fiyatlarında 45 gün sonradan geçerli olmak üzere  %20’lik bir indirim yaşanacak.
Kararnamede yer alan 45 günlük geçiş süresi doğru uygulanmaz ise eczane stoklarımızda aynı oranda kayıplar kaçınılmaz olacaktır.Devamında ise ilgili ilaçlarda yapılan indirim bizlere ciro kaybı olarak yansıyacaktır.

2 - SUT’ta yapılan değişiklikle kamu kurum iskontolarında;
45 gün sonra uygulamaya konulacak tebliğe göre ,

20 yıllık olarak belirlenmiş ilaçlardan eşdeğer grubu olanların perakende satış fiyatı 10.00 TL’nin üzerinde olan ilaçlar referans fiyat alana kadar %24 (baz iskonto %11+%13 birlikte) iskonto uygulanacaktır.”

“Sağlık Bakanlığınca belirlenen jeneriği olmayan orijinal ilaçlar için iskonto %24 (baz iskonto %11+%13 birlikte) olarak uygulanacaktır.”değişikliği yapılmıştır.

Bu uygulama ile KKİ’da değişiklik yapılan ve eczanelerde mevcut olan ilaçlarda aynı oranda bir kayıp yani bedelsiz kamulaştırma gerçekleşecektir.

Ayrıca, KKİ ‘daki var olan taşıma zararımız da artarak devam edecektir.

3 - SGK tarafından yayımlanan tebliğ ile tedavi katılım payları ;
1 Ekim 2009’dan geçerli olmak üzere,

“Birinci basamak sağlık kuruluşları ve aile hekimliği muayenelerinde   2 TL
İkinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumlarında  8 TL,
Özel sağlık kurumlarında  15 TL,

Ancak sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayene sonrasında kişilerin muayeneye ilişkin reçete ile eczanelere müracaat etmemesi durumunda, birinci basamak sağlık kuruluşları ile aile hekimliği muayenelerinde katılım payı alınmaz, ikinci ve üçüncü basamak resmi sağlık kurumları ile özel sağlık kurumlarındaki muayenelerde ise 3 TL indirim yapılır ‘’ şeklinde değiştirilmiştir.

1 Ekim 2009’da başlayacak yeni düzenleme ile hastaların doktora çıkma sayısında azalma amaçlanmıştır. Özellikle hastane ve özel sağlık kuruluşları civarındaki eczanelerinde ciro kaybı ortaya çıkacaktır. Ayrıca, 5510 sayılı yasaya aykırı olarak aile hekim muayenelerinden 2 TL muayene ücreti alınacak olması ve emeklilerde ortaya çıkacak muayene ücretlerinin bir kısmının eczanelerce tahsil edilecek olması yeni bir karmaşanın yanı sıra bir kez daha eczaneler ile hastaları karşı karşıya getirecektir.

Sonuç olarak, sağlıkta dönüşüm sürecinde yaklaşık 5 yıldır en ağır kayıpları yaşamış olan biz eczacıların omuzlarına bu ağır ek yüklerin yüklenmesi kabul edilebilir bir durum değildir.Siyasi otorite bir kez daha sağlıktan tasarruf amaçlı uygulamaları gündeme taşımız,bir anlamda tasarrufun bedeli vatandaşa ve eczacıya fatura edilmek istenmiştir.

Bu duruma kesinlikle seyirci kalınmamalıdır.Öncelikli olarak TEB’ce 45 günlük geçiş süresinin sağlıklı işlemesi için Sağlık Bakanlığı’na gerekli girişimlerde bulunmalıdır.
Bu aşamada bizlerin yapması gereken ise ;ilaç alımlarımızı minimize etmek ve stoklu ilaçları ilgili depolara iade etmek olacaktır.

Tüm bu gelişmeler ülkemizdeki  ilaç pazarının ciddi oranda daralmasına ve eczane cirolarının düşmesine,bunun doğal sonucu olarak da karlılıkta azalmaya yol açacaktır.Eczanelerde yaşanacak kayıplar KKİ  taşıma zararımızdaki artış ve muayene ücreti tahsilatındaki karmaşık durum yüzünden daha fazla da olabilecektir. İşletme giderlerimiz  değişemediği için de eczanelerdeki ekonomik sıkıntılar artacaktır. Zaten büyük ekonomik sorunlarla mücadele ederek mesleki yaşamlarını sürdürmeye çalışan  meslektaşlarımızın bu koşullarda ayakta kalma şansları azalacaktır.

Benzer ciro ve karlılık kayıpları  ilaç sanayi ve dağıtım kuruluşlarında da yaşanacaktır .Uygulamaların eczanelere yansıması ise ilaç alım koşullarında aleyhimize değişiklikler ve hizmet sunumunda yaşanacak yeni kısıtlamalar olarak karşımıza çıkacaktır.

İzmir Eczacı Odası Yönetim Kurulu ,gelişmeler üzerine 18 Eylül 2009 tarihinde hukuk danışmanı ile yaptığı toplantı sonrasında yasalara aykırı olarak yapılan düzenlemelerin iptali için yargıya gitme kararı almıştır.

Yargıya başvurmanın yanı sıra, benzer kayıpları yaşacak ilaç firmaları ve dağıtım kuruluşları ile birlikte ( yani sektörün bileşenleriyle ) siyasi çözüm arayışına da gidilmelidir.

Sorunun temel çözümü ise “ARTIK YETER” mitinginde  hep birlikte  dile getirdiğimiz gibi  ;

*KKİ’larının eczaneler üzerinden aktarılmasına son vermek,
*Muayene ücreti tahsilatçılığından kesinlikle kurtulmak,
*İlaç fiyatlarındaki indirimlerde stok kayıplarımızın engellenmesi için 45 günlük geçiş süresinin sağlıklı olarak uygulanmasını sağlamaktır.

Bu durumda ; Eczacı örgütünün hızla tavır koyması ve kayıplara dur demesi kaçınılmazdır.Daha fazla vakit kaybetmeden ortak bir eylem planı belirlenmelidir.Ülkemizin dört bir yanındaki meslektaşlarımız geleceğimizle ilgili yapılacak her türlü eylemliliğe katkı koyma kararlılığındadır… 

İZMİR ECZACI ODASI YÖNETİM KURULU



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat