O, “bizden” biri…

Bir eczacı.

Bir profesör doktor eczacı.

Bir bilim insanı.

Bir farmakolog.

Bir nöropsikofarmakoloji uzmanı.

Bilime adanmış bir yaşam...

Yıllarca Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi Bilim Kurulu üyeliği yaptı, 4 yıl akademinin Başkanlık görevini sürdürdü.

Bolca bilimsel ödülü var.

Mesleki/ bilimsel kariyerinin yalnızca başlıkları sayfalarca yer tutuyor…

Bu köşeye sığmaz.

***

Ne yazık ki, ülkemizde, yazılı görsel basının da desteğiyle bir çeşit “sağlık şarlatanlığı” almış başını gidiyor…

Şarlatanın sözcük karşılığı şu; “mallarını ya da kendi bilgisini, niteliklerini överek saf insanları aldatan, dolandıran (kimse).”

Tam da böyle!

Bir bakıyorsun, anlı şanlı bir profesör, kameraların karşısında, elinde zeytinyağı bardağı, “bardak bardak için…” diyor…

Bir diğeri, canlı yayında, elinde bir tutam ot, “bunu kaynatın, için, şekeriniz düşsün, ilaca gerek yok…” diyor…

Hiç ilgisiz insanlar, TV’ lerde depresyon konusunda ahkam üstüne ahkam kesiyorlar…

Hiçbir bilimsel dayanağı olmayan beslenme, iyileşme, hastalıklardan korunma formülleri havalarda uçuşuyor…

Daha neler neler, biliyorsunuz siz de!

Tam bir Cehalet Bilimi Saltanatı yaşanıyor.

***

Bizden biri çıktı, Cehalet Bilimi Saltanatı’ na savaş açtı…

Bilimi, bilimsel gerçeklikleri, eğitimin önemini, kanıta dayalı tıbbı anlatıp duruyor, bıkmadan, yorulmadan, yılmadan…

Cehalet Bilimi’ nin insanların ve toplumun sağlığında ne denli ağır yaralar açtığını ve açabileceğini anlatıyor, yazılı ve görsel basında, bulabildiği her yerde…

Prof. Dr. Tayfun Uzbay diyor ki; “ Cehalet Bilimi, bir fikri yerleştirmek ya da bir ürünü satmak için, yani siyasi veya ticari bir çıkar elde etmek için kafa karışıklığı yaratılması ve hatalı bilgi yayılmasını tarif eden bir terimdir. Temel amacı karşınızdakinin doğru ve sağlıklı bilgi elde etmesini engelleyerek kişinin ya da toplumun yanlış bilgi ile donanmasını sağlamaktır. Bazı bilimsel kaynaklarda agnotoloji olarak da tanımlanmaktadır.”

***

Bir yandan da sağlığın, ilacın, eğitimin, günümüz dünyasında alabildiğine “ticarileşmesinin” ne denli yanlış bir şey olduğunu da öne çıkartıyor.

Kanıta dayalı, çağdaş tıbbı savunurken, ticarileşmesinin yarattığı/ yaratacağı zararları, aldatmaları da cesaretle dile getiriyor.

***

Biz eczacılar, o kadar halkın içinde ve yüz yüzeyiz ki!..

Cehalet Bilimi’ ni, sağlık şarlatanlarını en iyi biz anlatabiliriz, anlatmalıyız, diye düşünüyorum.

Konuyla ilgili somut bilgilerle donanmalı ve anlatmalıyız insanlarımıza…

Doğruları, yanlışları, herşeyi, hepsini…

Toplumun aldatılmasına, kandırılmasına izin vermemeliyiz.

Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ ın son kitabı “Cehalet Bilimi- Küresel Zeka Algınızı Nasıl Yönetiyor?” kitabını okudum, döndüm bir daha okudum, fakülte yıllarında farmakoloji çalışır gibi...

Çok iyi bir kitap.

Israrla öneriyorum, lütfen ihmal etmeyin, bu kitabı edinin ve okuyun.

Dahası…

Buradan Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odalarımıza sesleniyorum…

Nasıl yaparsınız bilmiyorum…

Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ ın  Cehalet Bilimi kitabını üyelerinizle buluşturun lütfen.

Bunu yaparsanız, inanın, toplum sağlığına yapabileceğiniz en iyi hizmetlerden biri olacaktır.

***

Kitap şu sözle başlıyor; “Bilgi, daima cehaleti yönetecektir. Kendi kendini yönetmek isteyen bir ulus, bilginin verdiği güç ile donanmalıdır/ James Madison”

Yaptıkların ve yazdıkların için teşekkür ediyoruz Prof. Dr. Tayfun Uzbay!

İyi ki bu ülkede bilim insanlarımız var!

Kıymetlerini bilelim, arkalarına düşelim, kollarına girelim.

Bilime, bilimsel düşünceye sahip çıkalım…

NOT: Prof. Dr. Tayfun Uzbay’ la gerçekleştirdiğimiz söyleşi/ röportaj çok yakında Eczacının Sesi’ nde yayımda olacak.

İLETİŞİM İÇİN:

h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com

gencosmanogluhakan@gmail.com

facebook.com/Hakan Gençosmanoğlu



Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat