Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ’ nun gelir gider dengesi iyice bozuldu…
SGK bütçesinin açığı artıyor…
Basında çıkan haberlere göre…
2023 yılında (Ocak ve Ekim ayları arasında) SGK’ nın 10 aylık toplam açığı 42 milyar 601 milyon TL olarak hesaplandı.
Bu açık 2022 yılında 39,7 milyar TL idi.
Genel bütçeden SGK’ ya aktarılan para 2020 yılında 85 milyar TL, 2021 yılında 106,8 milyar TL, 2022 yılında 174,7 milyar TL, 2023 yılında ise 10 aylık (Ocak- Ekim) 660,6 milyar TL oldu.
Gizlisi saklısı yok, SGK’ daki açığın giderek nasıl arttığı rakamlarla orta yerde duruyor.
SGK bütçesinin durumunun bize anlattığı şey şu:
“SGK’ da ciddi bir ekonomik problem var.”
Önümüzdeki dönemde, SGK Yönetimi’ nin bu açığı aşağı çekmek en azından “yerinde tutabilmek” için yoğun bir çaba içinde olacağını kestirebilmek için kahin olmaya gerek yoktur herhalde…
Hepimizin bildiği bir notu buraya bir kez daha düşelim:
Ülkemizde ilacın alıcısı çok büyük oranda (% 85- 90 civarında) devlet yani SGK.
Yani?
Yani SGK, yıllık 200 milyar TL ye yükselen ilaç harcamalarında da yeni bir “mali disipline” gitmeyi hedefleyecek dahası bunu hayata geçirecektir.
***
Uzunca bir süredir, bozulan ekonomi, yüksek enflasyon temel gündem maddemiz…
“Ekonominin ayarları” iyice bozuldu, bozulmaya da devam ediyor.
“Fiyat” diye bir şey kalmadı, memlekette herkes kendine göre fiyatlandırma yapıyor.
Ancak ilaç sektörünün diğer sektörlerden ayırt edici bir farklılığı var…
İlacın fiyatını devlet belirliyor.
Diğer sektörlerde, mesela asgari ücrete zam geldiğinde gecenin bir yarısı etiketler değişiyor ve sabaha hazır kalkıyorlar.
Ama ilaçta öyle mi?
Değil.
Devletin vereceği fiyat bekleniyor…
Verirse tabi.
***
İlaç sektöründen hemen herkesle, yöneticilerle konuşuyor, sohbet ediyoruz.
Konuştuğumuz bazı İlaç Dağıtım Kanalı (Ecza Depoları ve Ecza Koop. lar) Yöneticileri şunları söylüyorlar:
-İşletme maliyeti ve giderleri giderek daha da çok artıyor.
-Bize, 16 Aralık 2023 tarihinde yapılan iyileştirme ile yalnızca, toplamda binde 43 lük bir karlılık artışı yapıldı. Bunun neye çare olacağını düşünün.
-Son 1 yıldır kredi faizlerinin artmasıyla birlikte finansman maliyetimiz aylık % 4- 5 civarına yükseldi.
-İlaç Dağıtım Kanalları açısından işletme maliyetinin ciro içindeki oranı % 5 tir.
-Geçmişte % 7.3 olan karlılığımız, günümüzde % 5,6 dır.
-Günümüzde 30-45-60 gün olan ilaçların vadeleri toplam ilaç pazarı içinde çok ciddi bir orana yükseldi.
İlaç Sanayicileri de benzeri şeyler söylüyorlar:
-Üretim, işletme maliyetlerinin altından kalkamıyoruz. Her ilacın üretim şartları aynı değil. Üretim ve satışından zarar ettiğimiz ilaçlar var. Bazı ilaçları zarar ederek üretip, satıyoruz.
***
Bazı bürokratlar diyorlar ki:
“Eczacılara gereken iyileştirmeler İlaç Fiyat Kararnamesi’ nde yapıldı, daha ne olsun?”
İyi de, baylar- bayanlar, o düzenlemeler yapılmasaydı zaten bugün eczanelerden verilen ilaç hizmeti dururdu…
Siz yaşadığımız ekonomik gerçeklerin farkında mısınız?
Hangi dünyada yaşıyorsunuz?
1 yıl öncesine göre eczane işletme giderleri nereden nereye geldi, baktınız mı?
Kredi kullanmak zorunda kalan eczacı sayısını biliyor musunuz?
Öyle TÜİK rakamları ile filanla gelmeyin onlar büyüklere masallar!
O yapılan iyileştirmeler (!) yetmez, yetmeyecek!
Bu ekonomiyle olmaz!
***
Peki, ne olmalı?
İlacın alıcısı yani patron devlet…
O zaman meseleye buradan bakmak gerekiyor.
İlaç Sanayicileri, İlaç Dağıtım Kanalları, Eczacılar…
Herkes mutsuz, sıkıntılı.
O halde sektörün bütün temsilcileri bir araya gelmeli, konuşmalı, tartışmalı…
Asgari müştereklerde buluşmalı ve sürdürülebilir bir ilaç hizmeti yapısının formülünü ortaya koymalı…
Ve muhatabına yani siyasi otoriteye daha yüksek bir sesle aktarmalı.
Yoksa önümüz tufan, öyle görünüyor…
Hiç kuşkunuz olmasın, SGK en zayıf halkalardan tasarrufa başlayacaktır.
Geçenlerde konuştuğumuz bir ilaç sektörü yöneticisi şunu dedi:
“Herkes tedbirini alsın, bunlar daha iyi günlerimiz…”
İLETİŞİM İÇİN:
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu