Bir adam düşünün...


Her zaman son derece özenli, şık ve temiz giyinir...

Sokağın ortasında, o haliyle hiç çekinmez sokak köpekleriyle sarmaş dolaş olur.

Sokak kedilerini alır kucağına sever.
 
Öylesine insan.

Evi ’’patili dostlarla’’ dolu. 

Ailece patili dostular. 

Onlarla güler, onlarla ağlarlar.

Bence tam bir ’’halk kimlikli’’ aristokrat.

Nazik, ağırbaşlı, sakin, düşünmeden asla konuşmayan...

Aramızda kalsın, özel yaşamında çok neşeli, eğlenceli birazda ’’muzır’’ bir adamdır.

***

Biz yaklaşık 5 yıl önce tanıştık.

Birikimi, inancı, isteği öylesine fark ediliyordu ki...

Dokularımız öylesine uyuştu ki...

Ve; Eczacının Sesi’ nde ’’Majistral Formül’’ köşesi yazılarına başladı.

İnanılmaz ilgi gördü...

Gelişen ilaç teknolojisiyle birlikte, ’’majistral bitti artık’’ diyenlere inat.

Tam 5 yıldır hiç ama hiç aksatmadan yazıyor... 

Müthiş bir disiplinle. 

Meslektaşlarımız onunla birlikte ’’eczacının görevi, sorumluluğu ve onuru’’ olan Majistral’ i güçlü bir biçimde ’yeniden’ fark ettiler.

Majistral, onunla birlikte yükseldikçe yükseldi.

Sonra konferans davetleri gelmeye başladı.

Hani neredeyse bütün Türkiye’ yi dolaştı.

Eczacı örgütleri, üniversiteler, eczacı toplulukları...

İnanın bazı zamanlar sabah nerede uyandığını bilemiyor...

’’Bazen uyandığımda, ben neredeyim diye şaşırıyorum uyku sersemliğiyle’’ demişliği vardır kaç kez.

O kadar.

Geçen gün sohbet ederken dedim ki:

’’Biraz dinlen her daveti kabul etme istersen...’’

’’Yapamıyorum, gitmeyince içim rahat etmiyor, huzursuz oluyorum... Meslektaşlarıma anlatmam lazım’’ dedi.

Biliyor musunuz, bir süredir Aile Hekimleri’ ne de Majistral konferansları vermeye başladı.

Bu yoğun temponun içinde, tuttu bir de ’’Majistral Makaleler’’ kitabını yazdı.
 
Yetmedi...
 
Klinik Eczacılık yüksek lisans eğitimi aldı.
 
Bu kadar işi ne ara yapıyor, gerçekten de anlamıyorum.

*** 

Ya şimdi?

Biliyor musunuz, bu ülkede 1974 yılından beri Farmakope yazılmadı.

Bu ülkede 1930 yılından (ilk Farmakope tarihi) beri, 87 yılda yalnızca 4 Türk Farmakopesi yazıldı.

Şimdi 43 yıl sonra yeni bir Türk Farmakopesi yazılıyor.

Ve, ilk defa, akademisyenler dışında bir eczane eczacısı yeni Türk Farmakopesinin çalıştayına davet edildi, çalışmalara katılıyor.
 

*** 

Onun adı Ecz. Ahmet Nezihi Pekcan...

O yalnızca bizim değil bütün meslektaşlarımızın yüz akı. 

Onuru.

Şimdi...

’’Çok açık’’ bir davette bulunacağım.

Elbette, mesleğimize çok kıymetli katkılarda bulunan meslektaşlarımız var...

Bu düşüncemi buraya bırakıyorum.

Bana göre...

Yılın eczacısı Ecz. Ahmet Nezihi Pekcan’ dır.

Eczacılık alanında ödül verecek olan tüm kişi, kurum, kuruluşlara sesleniyorum:

’’- Bu yılın eczacısı; alnının teriyle, emeğiyle, bilgisiyle, eczacılık mesleğine kattığı değerle Ecz. Ahmet Nezihi Pekcan’ dır.’’

Hayatı güzelleştirip, ileri taşıyanlar her sabah uyandığında dünyayı yeniden kurmaya aday olanlardır.

İşte bizim Ahmet, o insanlardan biridir.

***

Sevgili Ahmet, sevgili kardeşim...

Gözlerinden... 

Gözlerinden öperim.

Helal olsun sana!
 
 


İLETİŞİM İÇİN:
https://www.facebook.com/HakanGencosmanoglu
h.gencosmanoglu@eczacininsesi.com
gencosmanogluhakan@gmail.com  


Dosya

Özgür Köşe

Dünyada Eczacılık

Sektörel Bakış

Çepeçevre

Kültür Sanat